cengiz eren

 

  • İletişim ve İletişim Kazaları Cengiz Eren'den

    Posta Gazelesi Bölge Ekleri yazısı İletişim ve iletişim kazlarıNLP Teknikleri ve İletişmek

    Hayatı yaşarken bir çok şekilde iletişiyoruz. Sözlü iletişim, yazılı iletişim, görüntülü iletişim, davranışsal iletişim ve hatta zihinsel iletişim. Bunlar kadar önemlisi kamuoyuna aktarılan bilgiler.


    Bazen birini düşündüğünüzde telefonunuzun çaldığını ve düşündüğünüz kişinin sizi aradığını görebilirsiniz. Tesadüf de olabilir ama “tam aklımdan seni geçiriyordum ki sen aradın” cevabını veririz.

    Sözlü İletişim

    Sözlü iletişim kelimelerle oluşturduğumuz cümlelerle oluşuyor. Cümleleri ifade etme biçimimiz iletişim şeklini belirliyor. Bazen sakin, bazen heyecanlı, bazen kızgın, bazen mütebessim, bazen ironik şekilde iletişim kuruyoruz. Sözlerimizi söylerken davranışlarımız, el hareketlerimiz, duruşumuz ve yüz ifademiz iletişimimizi sözlerimiz kadar etkiliyor.

    Yazılı İletişim

    Sosyal medyadaki anlık mesajlar da önemli bir iletişim alanı. Mesajın okunup okunmadığını da aynı anda görüyoruz. Yazılı iletişimin sözlü iletişimden farkı ise çok kereler okunabiliyor olması ve her okunduğunda daha farklı anlamlar üretilebilmesi. Ne demiş? Neden o kelimeyi kullanmış? Ayrılmak mı istiyor? Yazdığıma kızdı mı? gibi çok sayıda duyguyu farkında olmadan üretiyoruz. Anlık mesajlaşma da iletişimin bitirilmesi de kolay değil. Sorulan sorular, istenen cevaplar iletişimin uzamasını sağlayabiliyor ve aynı zamanda bağımlılık da yaratıyor.

    Yazılı ve sözlü iletişimde bunlardan kurtulmanın tek yolu, açık olabilmek.Sözlü iletişim kurduğunuzda düşündüğünüzü ifade etmek önemli. Yazılı iletişimde ise mesajınızı göndermeden bir ya da iki kere okumak iyi olabilir. Ne demek istedim? Ne anlaşılıyor? Sorularına cevap iletişimin faydalı seviyede kalmasını sağlar.

    Eğer iş konusu konuşuluyor ise, iletişimin net ve kısa olması yararlı olacaktır. Hem yazılı ve hem de sözlü iletişimde istediklerinizi mütebessim bir dil ile ifade etmeniz faydalı iletişimin devamını sağlar.

    Anlık mesaj ile sohbet ediyorsanız bunun da kısa olması yararlı olacaktır. Eğer gerçekten sohbet etmek istiyorsanız, telefon açıp konuşmanız ve duygularınızı sesli olarak aktarmanız güzel olur. Tabii en güzeli yüz yüze iletişim diyebiliriz. Bilgisayar üzerinden yapılan görüntülü iletişimde duygular iki boyutlu aktarılıyor diyebiliriz.

    Twitter Facebook

    Önemli kişilerin ve politik figürlerin verdiği mesajların ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Bu kişilerin verdiği sözlü mesajlar daha sonra basında ve internette yayınlandığında yazılı hale geliyor.

    Yazılı hale geldiğinde ise, çok çeşitli yorumların yapılabilmesi mümkün. Son günlerde bunlara ait çok örnek ve dil kullanımı üzerindeki sert mesajları takip ediyoruz.

    Sözler Yazılar ve Duygular

    Sözlerimiz ve yazdıklarımız duygularımızın ve inançlarımızın dışavurumudur, diyebiliriz. İnanç seviyesinde kendinizi sevmek ve insanı sevmek sizi iletişim kazalarından koruyacaktır. Duygularımızı ve hayatımızı yönetebiliyorsak, söylediklerimiz de değişecektir.

    Kendinizi kötü hissederken iletişimi bir müddet kesmeniz ve iyi hissettikten sonra iletişimi sürdürmeniz yararlı olabilir. Biri sizi sinilendiriyorsa, duygularınızı o kişi yönetiyor demektir. “Öfkeyle söyleyen, zararla susar, sonra bir bardak soğuk su içmek zorunda kalır.”Gaza Gelmemeniz iyi olur.

    Söyledikleriniz kaderiniz olabilir. İletişimin iyice karmaşıklaştığı dünyada kendinizi korumak önemli.Karar her zaman olduğu gibi yine sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    Bu yazı Posta Gazetesi Pazar günü bölge eklerinde yayınlanmıştır. NLP Bilgileri ve NLP tekniklerinden yararlanarak hazırlanmıştır. 

    İlgili Linkler: 

     

     

  • İyi Hissetmek NLP Köşe Yazısı

    İyi  HissetemekHissetmek

    Duygularımız çok önemli. Duyularımızla dış dünyadan aldığımız bilgiler duygularımızı ortaya çıkarıyor ve hissetmemizi sağlıyor. Dış dünyadan gelen bilgiler içinde herhangi bir tehdit ya da tehlike yok ise kendimizi rahat hissediyoruz. Eğer bir tehdit ve tehlike var ise algılarımız açılıyor ve kendimizi korumaya başlıyoruz.

    Ancak yaşadığımız Gezi Parkı olaylarından bu yana başlayan olaylar zinciri zihinsel süreçlerimizde farklılıklar ortaya çıkardı. Bunun pek farkında değiliz. Terörün artması, şehit cenazeleri, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ve şimdi de sınır ötesi harekatlar hepimizin zihnini etkiliyor. Hayat devam eder görünse de, davranılardaki gerginlik, çatık kaşlı ve yere bakan insanlar, hızlı kullanılan arabalar, artan kavgalar, şiddet ve cinayetler, aslında bu yaşadıklarımızın farkında olmadığımız sonuçları.

    Gelecek alacakaranlık kuşağına girip belirsizleştiğinde insanlar iyi hissetmeye çalışmak yerine kötü hissetmemek için, sorun çıkmasın, problem olmasın diye yaşamaya başladıkrında dikkatleri hep bu yönde olacak ve iyi hissetmeye çalışmayı bir kenara bırakacaktır.

    Sinirlenmek

    Kişiler normal gibi göründüğü halde gerçek, kriz anlarında kendisini gösterir ve ortaya çıkar.. Kişiler sinirlendiklerinde, istedikleri olmadığında, kendi hayatlarını kontrol etmeye çalışıp edemediklerinde normalde gösterilmesi gereken tepkilerden çok fazlası bir anda ortaya çıkacaktır. Beklenmedik şekilde ortaya çıkan bu davranışlar hem yakın çevresinde bulunan insanlara, hem de kendisine çok zarar verebilecektir. Artan şiddet ve cinayetlerin ardında yatan neden bu sayılabilir.

    Bu davranış modelindeki insanların en çok yakın çevrelerine ve sevdiklerine zarar verdiğini görüyoruz. Kişi kendisi ile barışık değilse ve bir yanlış yaptığında kendisine nasıl acı çektiriyorsa, yakın çevresindeki insanlara da kendisine davrandığı gibi davranıp onlara da aynı şekilde acı çektiriyor.

    Duygular

    Bütün bu şartlar içinde duygularımızı canlı tutmamız ve iyi hissedebilmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir çiçekten, bir böcekten, bir kediden, bir köpekten, bir tablodan, bir manzaradan duygularımızı harekete geçirmek çok önemli. Aksi takdirde kapanan duygularımız dış dünyadan gelen herşeyi tehdit olarak görecek, bizi yoracak ve daha da kötü hissetmemizi sağlayabilecektir.

    Gayret ederek hayatı iyi hissederek yaşamaya devam etmek, gülmek, eğlenmek, sevmek ve iyi hissettiğimizde duygularımızı çevremizdekilerle paylaşmak iyi duyguların yayılmasını sağlayabilir.

    Ölüm yerine hayatı, acı yerine sevinci, stres yerine rahat olmayı, gözyaşı yerine gülmeyi koyabilirsek daha az zarar görmüş oluruz. Bu pazar iyi hissettiğiniz, güldüğünüz, eğlendiğiniz iyi hissettiğiniz bir pazar olsun isterim. Tabii her zaman ki gibi karar sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı Ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

     

  • İyi Hissetmek Posta NLP Yazıları

    İyi HissetmekDuygular ve Hissedebilmek

    Duygularımız çok önemli. Duyularımızla dış dünyadan aldığımız bilgiler duygularımızı ortaya çıkarıyor ve hissetmemizi sağlıyor. Dış dünyadan gelen bilgiler içinde herhangi bir tehdit ya da tehlike yok ise kendimizi rahat hissediyoruz. Eğer bir tehdit ve tehlike var ise algılarımız açılıyor ve kendimizi korumaya başlıyoruz.


     Yaşananlar

    Ancak yaşadığımız Gezi parkından bu yana başlayan olaylar zinciri zihinsel süreçlerimizde farklılıklar ortaya çıkardı. Bunun pek farkında değiliz. Terörün artması, şehit cenazeleri, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ve şimdi de sınır ötesi harekatlar hepimizi etkiliyor. Hayat devam eder görünse de, davranılardaki gerginlik, çatık kaşlı ve yere bakan insanlar, hızlı kullanılan arabalar, artan şiddet ve cinayetler aslında bu yaşadıklarımızın farkında olmadığımız sonuçları.

    Gelecek alacakaranlık kuşağına girip belirsizleştiğinde insanlar iyi hissetmeye çalışmak yerine kötü hissetmemek için, sorun çıkmasın, problem olmasın diye yaşamaya başladıklarında dikkatleri hep bu yönde olacak ve iyi hissetmeye çalışmayı bir kenara bırakacaktır.

    Krizler

    Normal göründüğü halde gerçek, kriz anlarında kendisini gösterir. Kişiler sinirlendiklerinde, istedikleri olmadığında, kendi hayatlarını kontrol etmeye çalışıp edemediklerinde normalde gösterilmesi gereken tepkilerden çok fazlası bir anda ortaya çıkacaktır. Beklenmedik şekilde ortaya çıkan bu davranışlar hem yakın çevresinde bulunan insanlara, hem de kendisine çok zarar verebilecektir. Artan şiddet ve cinayetlerin ardında yatan neden bu sayılabilir.

    Bu davranış modelindeki insanların en çok yakın çevrelerine ve sevdiklerine zarar verdiğini görüyoruz. Kişi kendisi ile barışık değilse ve bir yanlış yaptığında kendisine nasıl acı çektiriyorsa, yakın çevresindeki insanlara da kendisine davrandığı gibi davranıp onlara da aynı şekilde acı çektiriyor.

    Duyguların Yaşaması

    Bütün bu şartlar içinde duygularımızı canlı tutmamız, hissedebilmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir çiçekten, bir böcekten, bir kediden, bir köpekten, bir tablodan, bir manzaradan duygularımızı harekete geçirmek çok önemli. Aksi takdirde kapanan duygularımız dış dünyadan gelen herşeyi tehdit olarak görecek, bizi yoracak ve daha da kötü hissetmemizi sağlayabilecektir.

    Gayret ederek hayatı iyi hissederek yaşamaya devam etmek, gülmek, eğlenmek, sevmek ve iyi hissettiğimizde duygularımızı çevremizdekilerle paylaşmak iyi duyguların yayılmasını sağlayabilir.

    Hayat ve Yaşamak

    Ölüm yerine hayatı, acı yerine sevinci, stres yerine rahat olmayı, gözyaşı yerine gülmeyi koyabilirsek daha az zarar görmüş oluruz. Bu pazar iyi hissettiğiniz, güldüğünüz, eğlendiğiniz iyi hissettiğiniz bir pazar günü geçirmenizi isterim. Tabii herzaman ki gibi karar sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Posta Gazetesi NLP ile Hayatın Yönetimi sende köşesinde yayınlanan yazı NLP Teknikleri ve NLP bilgileri ile hazırlanmıştır.

     

     

  • Kadına Şiddete Hayır sloganının yanlışlığı

    Kadına Şiddete HayırKadına Şiddete Hayır

    Ataköy Soroptimist ile yaptığım zoom görüşmesi "Şiddetin nedenleri, sonuçları ve önlenmesi" konusunda idi. Güzel ve faydalı bir toplantı oldu. Yaklaşık 30'dan fazla üyenin katıldığı toplantı yaklaşık bir buçuk saat kadar sürdü.

    Şiddetin var olduğu alanlar

    Şiddet hayatın her içeriğinde var aslında.

    Şiddeti tanımlarsak şöyle ifade edilebilir. "Şiddet bireyin bedensel ve zihinsel açıdan zarar görmesine neden olan, bireysel ve toplumsal hareketlerin tamamıdır. "  

    • Aile içi Şİddet
    • Okullarda Şiddet
    • Futbolda Şiddet
    • Dilde Şiddet
    • Şarkılarda Şiddet
    • Trafikte Şiddet
    • Sosyal Şiddet  

    ve benzeri bir çok alanda şiddet davranışları sözel, davranışsal ve fiziksel içeriklerde  görülebiliyor. 

    Şiddetin ortaya çıkmasındaki en önemli etken güçsüzlük duygusunun yoğun olarak hissedilmesi olacaktır. Kişinin farkında olduğu aklının karşması ile zihinsel kapaklarının açılması ile geçmişte gösterilemeyn tepkiler toplamının o anda, kapakları açan kişi ya da duruma gösterilmesidir. Bu şekilde kişi ne yaptığının farkında olamayacak ve kendi kontrolünü kaybedecektir.

    Güçsüzlük hissi yaygın olduğundan bir araçla kendisini güçlü hissetmeye çalışacak, karşısındaki kişiye zarar vermek isteyecek ve fırsatını bulursa zarar verecektir. Bu açıdan şiddet ya fiziksel güçle ya da bir araçla ortaya çıkan durumdur, diyebiliriz.

    Kadına gösterilen şiddet ise giderek yaygınlaşıyor. Bunun sebeplerinden bir kaçı, terör, topluma aktarılan nefret mesajları olduğu kadar "Kadına Şiddete Hayır" sloganınında etkisi büyüktür.

    Beynimizin çalışması ve uyarılar

    "Kadına Şiddete Hayır" sloganı kadına gösterilen şiddeti işaret etmekte, böylece kişilerin zihninde kadına şiddet gösterilebilir bilgisi yelreşmektedir.  Beynimiz negatif mesajları tersi yönünde işlemekte ve zihne yerleşen bu bilgi kapaklar açıldığında uygulanır hale gelmektedir.  "Trafik Canavarı olmayın" sloganı trafik kazalarını arttırmıştır. Aynı şekilde "Frene Değil, Kurala Güven" sloganı da trafiğin tehlikeli olduğuna dair inancı yüzeye taşımakta insanlar yola çıkarken keyifli bir seyahat için değil, kaza yapmamak ve canlı kalmak duygusu ile gergin olarak seyahat etmekte, kolayca kurtulabiliecekleri kazalardan kaçamaz hale gelmektedir.

    Bu açıda kadına şiddet gösterilebilir mesajını kapsayan "Kadına Şiddete Hayır" mesajı yanlıştır.  "Black Lives Matter" mesajında afro-amerikan vatandaşların hayatının önemli olduğu anlatılmakta, ve çok daha etkili olmaktadır. Bu sloganda gösterilen şiddeti azaltsa da, ortaya yine şiddet çıkmaya devam etmiştir.

    Kadına şiddet gösteren erkektir. O yüzden erkek şiddetinden bahsetmek daha anlamlı olacaktır. "Erkek Şiddet Göstermez" gibi bir slogan da şiddet içeriğinde kalmaya devam edebilir.  Dikkatli olarak bakıldığında "Adam Olmak kavramı" içeriğinde yeni sloganlar ve mesajların topluma yoğun olarak aktarılması, şiddetin azalması yönünde etki yapabilecektir. Aynı zamanda insanın, kadının, çocuğun ve hayatın değerli olduğuna dair mesajlar "adam olmak" kavramının etkisini arttıracaktır.

    Sevgi ve İç barış

    İnsan kendisi ile barışıksa ve insan ve doğa sevgisi var ise, şiddet göstermesi mümkün değildir.  Şiddet gösteren insanların kişisel tarihine bakıldığında yeteri kadar sevgi almadıkları, şiddeti öğrendikleri veya gördükleri görülecektir. Şiddeti öğrenen şiddet uygulayabilir. Son olarak biri sizi sinirlendiriyorsa hayatınızı ve duygularınızı yönetiyor demektir.

    Şiddet içeriğinde yol uzun ama çalışmalar önemli. Doğru modelde yapılan çalışmaların etkili olabileceği görülmektedir. Konu üzerinde düşünmeye, çalışılmaya devam edilmesi önemli. Aşağıdaki linkler ilginizi çekebilir.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    Şiddet ve Kişisel Tarih

    Uygulanan Şiddet,Kadınlar, Çocuklar, Nedenler

    Şiddet, Futboldaki Şiddet, Katliam

    Lütfen TFF nin Şiddete Karşı Kampanyası

     

     

     

     

     

     

     

     

  • Karargah Rahatsız ve Dil Kullanımı

    Karargah Rahatsız Hürriyet GazetesiManşet Hürriyet

    Kullanılan kelimeler ve cümlelerin çok önemli olduğunu uzun zamandan beri ifade ediyoruz.

    Bir cümle insanı mutlu edebildiği gibi, kavga da çıkarabilir, cinayete bile yol açabilir. Buna ait örnekleri gazetelerde okuyoruz. Yaşadığımız zaman, gergin ortamların olduğu ve insanın kendisini iyi hissetmediği dönemler.

    Patlamalar, terör, savaş ve referandum herkesin zihinsel kapaklarını açmış durumda. Bu anlamda kişiler çok hassas hale geldiği için tepkiler çoğu zaman düşünüldüğünden çok daha sert olabiliyor. Buna zihnimizdeki kapakların açılması diyoruz.

    Böylece kişi geçmişte gösteremediği tepkileri bu durumu yaratan kim varsa o anda gösteriyor. Kavgaların, gürültülerin, şiddetin ve hatta cinayetlerin artması en önemli nedeni bu durum sayılabilir.

    Karargah Rahatsız

    Hürriyet gazetesinin manşetten verdiği “ Karargah rahatsız” haberi de dil kullanımının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.

    Yazılı olarak sorulan sorulara verilen cevaplar içinde bu kelimeler olmamasına rağmen, aktarılan bilgilere istinaden atılan yorum içeren bu başlık Türkiye'nin gündemini bir kaç gündür meşgul ediyor. Ardı ardına gelen açıklamalar, Hürriyet sitesinden ve Genel Kurmay sitesinden yazılı açıklamalar ve Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın sözel açıklamaları ve çok sayıda yazılan köşe yazısı konunun önemini anlatıyor.

    Sedat Ergin

    İki kelime “Karargah”, “Rahatsız” kelimeleri birleştiğinde darbeye yönlendiren bir söylem olduğu varsayılıp, gösterilmeyen tepkiler bir anda gösterilmiş durumda. Geçmişte yaşanan darbeler, 28 Şubat, 15 Temmuz darbe girişimi bir çok rahatsızlığın ortaya çıktığı durumlardı. Gösterilen tepkiler geçmişe ait kapakların açılması ile görünür hale geldi.

    Karargah Rahatsız yerine Karargah Rahat kelimelerini kullanılsa idi, tabii ki durum farklı olabilirdi. "Sız" Eki, Ankara bölge müdürü ve Hürriyet Genel Yayın yönetmeni Sedat Ergin'in konumlarını kaybetmesine neden oldu. Bazen hayatı 3 harf, bazen bir harf veya sayının değiştirebildiğine dair bir örnek sayılabilir.

    Altımız Çürük

    Hürriyet Gazetesi pek farkında olmasa da, o zamanın Cumhurbaşkan Süleyman Demirel'in 17 Ağustos depreminde söylediği “Altımız Çürük” manşeti, Demirel'in politik hayatının sona ermesini sağlamıştı.Nasıl mı? Açıklaması uzun. Bir başka yazının konusu olabilir.

    Yazılı ve sözlü dil kullanımının ne kadar önemli olduğuna dair bir örneği daha, böylece görmüş olduk. Manşetler önemli, Hürriyet gazetesinin manşetlerinin hala çok önemli olduğunu gösteren bir veri olarak da alınabilir, ortaya çıkan bu sonuçlar.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

     

     

     

  • Konuştuğumuz Dil Posta Bölge Ekleri

    Dil Yemeği

    Aile eve misafir davet edecektir. Ahçı'yı çağırıp “Misafirlerim geliyor. Onlara dünyanın en iyi yemeğini yapmanı istiyorum”der. Ahçı “tamam” der. Misafirler gelir, yemek servisi yapılır. Dil yemeği yapmıştır ahçı. Ev Sahibi ahçı'yı çağırır. “Neden dil yemeği yaptın” diye sorar. “Dil” der ahçı, “aşk sözleri söyleyen, sevgiyi anlattığı, güzel duygular yarattığı, dünyada barışı sağlayabildiği için dil yemeği yaptım” der. Misafirler ve ev sahibi bu cevabı beğenirler.

    Aradan bir zaman geçer. Ev sahibi ahçıyı çağırır. “Misafirlerim geliyor” der ahçıya. “ Bu sefer dünyanın en kötü yemeğini yapmanı istiyorum”der. Misafirler gelir, yemek servisi yapılır. Ahçı yine aynı dil yemeğini yapmıştır. Ev sahibi şaşkınlık içinde ahçıyı çağırır. Kızarak “neden bu yemeği yaptın” diye sorar. Ahçı “Savaşları çıkaran, küfür eden, cinayet işlenmesine, kavga edilmesini sağlayan organ dil olduğu için bu yemeği yaptım” der. Bu cevapta beğenilir sonuçta. Ahçı işine devam etmektedir.

    Konuştuğumuz Dil

    Konuştığumuz dil bu anlamda çok önemli. Duygularımızı, sevgimizi, kıgınlıklarımızı dil ile karşı tarafa aktarıyoruz. Doğru modelde kullanmak hayatımızı çok kolaylaştırırken, yanlış olarak kullandığımızda hayatımızın yönünü değiştirebilecek kaderimizi etkileyebilecek kadar güçlü bir silah, dilimiz.

    Atasözlerimiz arasında “Tatlı Dil yılanı deliğinden çıkarır” sözü var. Bu cümle içinde “yılan” kelimesi hayvanı çağrıştırsa da, farklı olduğu ortaya konulabilir. Şöyle söylendiğinde “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır, yılmayan ise dışarıdadır”. Zira her hangi bir konuda yılmış bir kişi kendini bir yere kapatacak ve dışarı çıkmayacaktır. Bu cümle motivasyon cümlesi olabilir. Tatlı dil kullanarak doğru iletişim kullanabilirsiniz. Tıpkı “tatlı yiyelim, tatlı konuşalım”cümlesi gibi.

    Hoşca Kalın” cümlesi veda cümlesidir. Bu cümle hoşluğu ifade etse de, başka bir anlamı daha var. Kalın'ın hoş olduğu da ifade ediliyor. Farkında olmadan bu şekilde algılandığı için, cümleyi sık kullananlar kilo alabileceklerdir.

    Kendinize iyi bakın” da benzer bir cümle. Bu cümle de ayrışmış durumu ifade ediyor. Kendinize iyi bakacakcanız, kendiniz kim oluyor olabilirsiniz. Cümlenin kullanılması ayrışmayı biraz daha körükleyecektir.

    Örneklerde görüldüğü gibi, dilin afrkında olmadığımız etkileri de çok. “Yollar yürümekle aşınmaz” cümlesi altında “yollarda yürüyenleri aşındırın”emri olduğu anlaşılabilir. Polis cümle söylendiği andan itibaren yollarda gösteri yapanları copla, gazla, tomayla aşındırmaktadır.

    Ak akçe kara gün içindir” cümlesi bizi gelecekte bekleyen karagünler için tedbir almamızı sağlarken, korku da ortaya çıkarmaktadır. Tersi “kara akçe akgün içindir” olacaktır. Doğrusu “ ak akçe akgün içindir” olmalı diye düşünüyorum. Alın teri ile kazandığı parayı keyifle harcayabilen insanlar, iyi hissedebilirler.

    Liderlik Ve Dil

    Etkin liderlere baktığımızda en önemli silahlarının dil ve konuşma olduğunu görebilir. Dili doğru kullanarak, gerekli yerde yapılan vurgulamalar ile dinleyenlere duygusal kayıtlar yapılabilir. Böylece lider konuşmaya ve diğerleri dinlemeye devam eder. Çok sayıda örnek verilebilir.

    Türkçe ise oldukça karrmaşık bir yapıda. Fiiller üzerine başka dillerde pek olmayan şekilde, şahış kipi (gizli özne), zaman kipi, olumluluk olumsuzluk kipi ve zorunluluk kipi yüklenmiş durumda. Başka dillerde fiile sadece zaman kipi yüklenmektedir. Söylediklerimizin ve dinlediklerimizin ne anlama geldiğini ne ifade ettiğini bilmemiz büyük kolaylık sağlar. Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı ama kendimiz için duymalıyız. Dumalıyız, cümlesi zorunluluk kipi ile ifade edilmiş bir cümle. Gidiyorum, gitmiyorum, gitmeliyim, gitmemeliyim, Gideceğim, gidebilirim, örneklerinde olduğu gibi. En iyisi ise, yapmak istiyorum, gitmek istiyorum olabilir.

    Ağzımızdan Çıkan

    Ağzımızdan çıkanı kulağımızın duyması kendimiz için çok önemli. “O kadar da aptal değilim” diyen birisine, “Ne kadar ?”diye sorun. Söylediğini değiştirecektir. Herhanği bir şey yapmak istediğinizde “yapmak istiyorum” ile başlayıp, öğrenerek “yapabilirim” diyebilirsiniz. “Yaparım” dediğinizde ise kaynaklarınız biraz daha zenginleşmiş demektir. “Yaparım” dedikten sonra “yapmalıyım” diyebilirsiniz. Sadece zorunluluk kipleri kullanmak farkında olmadan üzerimize baskı yapacaktır.

    Türkçe'yi iyi kullanmak hayatınızı düşündüğünüzden çok daha fazla etkileyebilir. Değişim istiyorsanız, dilinizde değişim önemli bir başlangıç. Fiilleri doğru modelde kullanıp istediğiniz sonuçlara yaparak, öğrenerek ulaşabilirsiniz. Kendinizi iyi hissetmeye devam etmenizi isterim.

    Karar Sizin.

    Posta Gazetesi Bölge Ekleri Yazısı

    Facebook.com/cengiz.eren

    twitter.com/cengiz_eren

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

     

     

  • Korona Toplama ve Çıkarma

    NLP Toplama ve ÇıkarmaMatematik Toplama Çıkarma ve NLP

    Bu günlerde insanlar kendileri ile başbaşa kalıyorlar. Yaşanan yalnızlık içinde  farklı düşünceler, korkular, geçmişte yaşanan tecrübeler farkında olmadan zihnimizde çok hızlı şeklilde işleniyor. Kekndisi ile iç barışı olmayanların yaşadığı süreçler ise oldukça gergin olabilir.Zira kendilerinden kamak için kullandıkları oyuncaklar şu anda ellerinden alınmış durumda.  Sosyal izolasyon hepimizi biraz daha yalnızlaştırdı. Futbol yok, cafe yok, bar yok, yurtiçi-yurtdışı seyahat yok, dışarı çıkmak yok, açık ve kapalı alanlarda spor yapmak yok. Böylesine zorlu bir dönem bu dönem. Daha önce insanlığın yaşamadığı bir durum. Bu şekilde yaşamak zor olsa da, şanslı sayılabiliriz. Yaşanmamışı yaşamak.

    Bugünlerde hayatımızda devam eden bir süreç toplama ve çıkarma. Geçmişi, yaşadıklarımızı, yaşamadıklarımızı, kararlarımızı, alamadığımız kararları derinlemesine sorguluyoruz. Yaptıklarımızın ne kadar önemli olduğunu farkederken, yapamadıklarımızın da ne kadar çok olduğunu farkediyoruz.  Bütün bunlardan dolayı zaman toplama çıkarma zamanı. Aşağıdaki yazı bu anlamda size yeni birşeyleri farkettirebilir. Farkında olmanız yeterli olmayabilir ama farkettikten sonras yeni kararlar alıp geleceğiniz planlamak, sürecin doğru bir şekilkde ve iyi hissederek yönetilmesini sağlayacaktır.

    Toplama ve Çıkarma

    Doğa da çarpma ve bölme yok, sadece toplama ve çıkarma var demiştim.

    Toplama ve çıkarma sadece sayısal mıdır?

    Yoksa başka içeriklerde de olabilir mi?

    Kilo almak toplama ise, diyet yapmak çıkarmadır.

    Hamile kalmak toplama ise, doğum yapmak çıkarmadır.

    Tohum ekmek toplama ise, hasat yapmak çıkarmadır.

    İşe başlamak toplama ise, işten ayrılmak çıkarmadır.

    Evlenmek toplama ise, boşanmak çıkarmadır.

    Eve girmek toplama ise, dışarı çıkmak çıkarmadır.

    Çalışmak toplama ise, para harcamak çıkarmadır.

    Gündüz toplama ise, gece çıkarmadır.

    Sevilmek toplama ise, sevmek çıkarmadır.

    Düşünmek toplama ise, yazıya dökmek çıkarmadır.

    Sınava hazırlanmak toplama ise, sınavda soru çözmek çıkarmadır.

    Sinirlenmek toplama ise, kavga etmek çıkarmadır.

    Evet demek toplama ise, hayır demek çıkarma dır.

    Bilgi üretmek toplama ise, bilgi aktarmak çıkarma olabilir.

    Buna benzer başka binlerce örnekleri siz de bulabilirsiniz.

    Bu yazıyı yazmadan önce toplama işlemi bana daha yakın geliyordu.

    Ancak bu yazıyı hazırlarken çıkarmanın önemini  daha çok anladım.

    Zira hissetmek insanca bir duygu, ifade edebilmek, konuşabilmek de öyle.

    Şimdi ise hissetmenin toplama olduğunu düşünüyorum. hissedilen bu duyguların ifade edilmesinin çıkarma olduğunu.

    Duygularınızı farkedip sözel veya yazılı olarak ifade edin, değişim yönetiminin ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz.

    Karar sizin.

    Çarpmakaçkeretoplamakgerektiğini, bölmeisekaçkereçıkartmakgerektiğini gösteriyorolabilirmi

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    NLP İçerik Sizi Düşünmek ve Küçük Büyük Yazılar kitaplarının yazarı

    http://www.erenlp.com

    İlgili Linkler:

    İkili Sistemler ve Kendimizi Korumak

    Tırtıl Stratejisi NLP Hayatınızı Siz Yönetin

    Corona Virüsü, Korona ve Hastalık Korkusu

    Kaçınılmaz Başarı

    The Tale Film Öykü (yaşanmış)

     

     

     

  • Küçük Prens kİtabı ve NLP Yorumu

    Kuçük PrensKüçük Prens Kitabı ve NLP yorumu

    Antoine de Saint-Exupery'nin yazdığı, Cemal Süreya ve Tomris Uyar'ın Türkçe'ye çevirdiği bir kitap Küçük Prens. Uzun zamandır okunmaya devam ediyor. Dünyada çok sayıda dile çevrilmiş, hatta dünyada en çok okunan kitaplardan biri olduğu da söyleniyor. Son günlerde sosyal paylaşım sitelerinde kitap içindeki içinden bazı sözler ve kavramlar paylaşılmaya devam ediyor.

    Kitabı önemli kılan nedir? Neden çok okunur? Sorularına olduğu kadar Nasıl Yazılmış?, Neden yazılmış? sorularına da cevap aramak gerektiğini düşünüyorum.

    Leon Werth

    Yazar kitabını Çocukluk çağlarındaki Leon Werth'e ithaf etmiş. “Şimdiye kadar bu adamdan daha iyi bir dostum olmadı” cümlesinden Leon Werth'in kendisi için önemini anlıyoruz. “Bu adam Fransa'da oturuyor, şimdi, aç açıkta” cümlesi kitap 1943 yılında yayınlandığına göre, ikinci dünya savaşının o kişiye getirdiği zorlukları da anlıyoruz. En iyi dostunu avutmak için onu kitabının ithaf kısmına koymuş “Avutulmak ister “ cümlesi ile. Aslında kitabı yazarak esas olarak avuttuğu kişi 4 yaşındaki kendi çocukluğu.

    İthaf kısmında annesine, babasına, sevgilisine herhangi atıf yok, sadece Leon Werth için yazılmış cümleler. Nedeni ise, herhalde çok zor geçen çocukluğu olsa gerek.

    Orhan Pamuk

    Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödülünü kazandığında yaptığı “Babamın Bavulu” konuşması içinde, bir tane “anne” kelimesi olmaması da ilgimi çekmişti. Annesinin kendisini sevmediğini düşünen Orhan Pamuk bunu yaparken, kendisine verilmeyen sevginin veya sevgisizliğin hesabını görüyor olabilir mi? Küçük Prens yazarı da, erken öldüğü için babasından, kendisine zorluk yaşatan ailesinden bu yüzden bahsetmiyor olabilir mi? sorusu sorulabilir.

    Babasını 4 Yaşında Kaybeden Çocuk

    Kitabın başında yazarın hayatı anlatılırken ise, 4 yaşında kont olan babasını kaybettiği yazılmış. 4 yaşında baba kaybı, ölümü bilmeyen ve tanımlayamayan bir çocuk için çok sarsıcı ve donup kalmasını sağlayan bir durum yaratacaktır. Bu durum daha sonra yaşadığı hayatının her anını etkileyecektir, sonrasında, farkında olmadan.

    Kitap içinde kendisine ait önemli bilgiler olduğu gibi, büyüklerin çocukları anlamadığına dair bilgiler de bulunmaktadır. Kendi çocukluğunda hayal gücünün ortaya çıkardıklarını büyüklerin anlamaması ve hissettiği yalnızlık derin bir şekilde hayatında sürmüş olsa gerektir yazarın. Tek kişilik uçağı ile gezerken dünyaya yukarıdan bakıp izlemeyi sağlarken yalnızlığını daha da artmakta ve devam etmektedir.

    İşte böyle altı yıl önce, büyük çöl üstünde uçağım kazaya uğrayana kadar, içimi dökecek gerçek bir dostum olmadan yapayalnız yaşadım” cümlesi yaşadığı yalnızlığın derinliğini de göstermektedir. Kitabı yazdığı zamanlarda, kitabın başında bahsedilen Leon Werth'in de hayatında olmadığını anlıyoruz.

    Yalnızlık

    Küçük Prens kitabının içine yalnızlık derinlemesine kaydedilmiş durumda. Gezegenlerde yaşayan insanların hepsi yalnız. Kral, Kendini Beğenmiş, Sarhoş, İşadamı, Bekçi, Coğrafyacı, yalnız ve hatta dünyada bile Küçük Prens'in yalnızlığı devam etmektedir. İnsanlardan çok yılanlarla, çiçeklerle ve koyunlarla sohbet etmektedir.

    Bu şekilde bakıldığında Küçük Prens yazarın kendisidir diyebiliriz. Geçirdiği kazada 4 yaşında babasının ölümü ile donup kalan çocuk yaşadığı kazada canlanmış ve kendisi kendisi ile sohbet eder hale gelmiştir.

    Bu açıdan Küçük Prens kitabı  -kendi küçük gezegeninde yaşayan çocuk-, yalnızlığı ve hüznü anlatmaktadır. Büyüklerin küçükleri anlamadığı, “Biliyor musun insan üzgün olunca gün batımının tadına daha iyi varıyor” benzeri cümleler hüznü anlatırken,  yalnız olan büyüklerin boş iilerle uğraştığı için, çocuklara “büyümeyin” mesajı da aktarmaktadır.

    Çölde sohbet sonunda kendi gezegenine çölde kum tanaleri haline gelerek kaybolarak giden Küçük Prens, yazarın kendi kaderi de olmuştur aynı zamanda. Kendisi de ikinci dünya savaşında bir keşif uçusu sırasında kaybolmuş ve uzun yıllar sonra öldüğü anlaşılmıştır.

    Stanley Kubrick 2001 Space Odyssey ve 33 yıl

    Stanley Kubrick'te 2001 Uzay Yolu macerasında son sahneyi çekerken kendi kaderini yazdığını bilmiyordu büyük bir olasılıkla. O da filmin bu sahnesinde yatakta yatan yaşlı Dave Bowman'ın monolith ile karşılaşma sahnesinde olduğu gibi, kendi yatağında kalp krizinden vefat etmiştir. 1968 yılında çektiği film sahnesi, 1999 yılında kaderi olmuş ve 2001 yılını görememiştir. Filmin senaryo yazımından itibaren, çekiminin de iki yıl sürdüğünü Arthur C. Clarke'ın The Lost World's of 2001 günlüğünden anlıyoruz. Film yayınlandığı tarihten 33 yıl sonrasını anlatacaktır. Film çalışmaları 1966 yılında başlandığına göre, 33 yıl sonrası 1999 olacaktır, 

    1920 ve Mustafa Kemal

    Küçük Prens kitabında ise bir tek tarih vardır, 1920 yılı. "Asteroid B-612'yi bulan Türk'ün fes ve şalvar giydiği için dikkate alınmamış,büyükler böyledir” işte cümlesi ile paragraf sonlanmış. Sonrasında yazılan cümleler ise daha ilginç. “Bereket versin Asteroid B-612'nin onurunu kurtarmak için “dediği dedik” bir Türk Önderi tutmuş, bir yasa koymuş. Herkes bundan böyle Avrupalılar gibi giyinecek, uymayanlar ölüm cezasına çarptırılacak. 1920 yılında aynı gökbilimci bu kez çok şik giysiler içinde Kurultay'a gelmiş. Tabii bütün üyeler görüşüne katılmışlar”.

    Bu cümlelerde anlatılan Mustafa Kemal Atatürk'tür. Dediği dedik ve uymayanların asılacakları cümleleri ise oldukça ağır. 1920 yılında meclis kurulduğunda kıyafet devrimi henüz yapılmamıştı. Yazar kılık kıyafetin Avrupalılar için önemini anlatmaya çalışırken, Mustafa Kemal'i de bu kitabı okuyanların zihnine adını vermeden diktatör olarak kaydetmeye çalışmaktadır. Ayrıca büyüklerin ancak asılmaktan korktukları için değişebildiklerine dair mesaj da göz ardı edilmemelidir.

    İçinde tarih, coğrafya, matematik bilgilerinin yer aldığı kitap, çocukları yalnızlaştıracak, onları hayali arkadaşlarla iletişim kurmaya zorlayacak, hüznü ve acıyı yaşamayı kolaylaştıracaktır.

    NLP Teknikleri Örgüsü

    Kitabın örgüsü ve bölümlerin birbiri ile bağlantıları NLP teknikleri açısından bakıldığında güzeldir. Her bölümde bir bölüm öncesine veya dha sonraki bölümde okunacak bölümlere çağrışım bağlantıları kurulmaktadır. NLP Bilgileri ve teknikleri açısından kitabın nasıl yazıldığı başka bir yazının konusudur.

    Yazar ve Marillyn Hewson

    4 yaşında babasını kaybeden çocuk, çektiği acı ve duyguları, babasını kaybetmeyen çocukların da yaşamasını sağlamaya çalışmaktadır, tıpkı babası küçük yaşta ölen Marillyn Hewson'un, bugün Lockheed Martin CEO'su olarak üretilen savaş silahları ile (F-35'de bu silahlardan biri) erkek ölümünü yaygınlaştırmaya sağlaması gibi.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

     

  • Maltepe Anadolu Meslek ve Meslek Lisesi Cengiz Eren NLP Semineri

    Cengiz Eren tarafından verilen Maltepe Meslek Lisesi NLP SemineriMaltepe Meslak Lisesi NLP Değişim ve İletişim Semineri

    Maltepe Anadolu Meslek ve Meslek Lisesi öğretmenlerine verilen NLP değişim ve İletişim Seminerinde, içsel ve dışsal iletişimin nasıl organize dilmesi gerektiği bilgileri aktarıldı. Bu bilgiler içinde beynimizin çalışması, bağlantıların kurulması, kaynakların kullanılması ve geçmişte yaşanan tecrübelerin etkileri ve bunların nasıl ortadan kaldırılabileceği gibi bilgiler öğretmenlerin kendilerinde değişim yaşamalarını sağlarken, öğrencilerle kuracakları bilgi aktarma içerikli modellerin de kendileri tarafından ve kendi kaynaklarına uygun şekilde yeniden organize edilmesi sağlayacaktır. Seminer çok keyifli ve uygulamaları çok başarılı ve katılımcıların kaynakları düşündüklerinden daha zengindi ve bu da kolaylıkla kendileri tarafından farkedildi. Teşekkür ediyoruz.

    maltepemeslek20.jpgMaltepe Anadolu Meslek Lisesi ve Meslek Lisesi NLP Semineri Cengiz Eren tarafından veridi.maltepemeslek23.jpgMaltepe Meslek Lisesi NLP Semineri Cengiz Eren Tarafından verildiCengiz Eren NLP Semineri Maltepe Meslek Lisesi

     

  • Manchester By Sea

    Manchester By SeaKüçükşehir insanının hayatını çok güzel şekilde aktarıyor, Machester by the Sea. Konuşması az, duygusu fazla olarak çekilmiş.


    Trajedi

    Bir aile dramının perde arkasını film süresince yavaş yavaş anlıyoruz.. Sonrasında ise dağılan bir aile ve kaybolan mutluluklar. Küçük şehir insanının içki bağımlılığının nelere mal olduğunu da görüyoruz.

    Film yaşanan duyguları ve bu duyguları yaratan tecrübeleri az az veriyor. Kendisini dünyaya ve insanlara kapatmış, hayata küsmüş ve tek odada yaşayan Lee ve ailesinin yaşadıkları.

    Ani bir kayıp sonrasında vasi tayin edildiği Patrick ile arasındaki ilişkileri de ilginç. Yılın beyaz filmlerinden biri. Deniz, balıkçı tekneleri, kar, apartman kapıcılığı, duygular ve kısa flash-backler le yaşananlar anlatılmaya çalışılmış. 

    Küçük Şehir İnsanı

    Küçük şehir insanı küçük şehirde kalmaya devam edecektir. Ayrılsa bile zihnindeki  küçük şehrinde  ve kendi yarattığı hapisanesinde yaşamaya devam edecektir. En iyi film Oscar'ını alabilir mi? Çok fazla şansı olmadığını düşünüyorum.

    Birkaç sahnesi çok etkili. Alkolik ama alkolden arınmış anne, Lee'den ayrılmış ve başkası ile yaşayan Lee'nin eşi, babası ile yaşayan ama kalp krizi sonrasında babasını kaybeden Patrick ve küçük şehir insanının arkadaşlığı. Yalnızlığın yaşanmadığı düşünülen durumlarda yaşanan derin çok derin yalnızlık.

    Deniz Kenarında geçen ve geçmişte yaşanmışları sorgulayan bir film Manchester by the Sea. İzleyenlere bizim başımıza iyi ki böyle şeyler gelmedi dedirterek, insanların rahatlatmaya çalışıyor. Bu anlamda biraz arabesk sayılabilir. Bu film Amerika'da iş yapabilir ama Türkiye gibi terör ve savaştan yoğun kayıpların yaşandığı ülkelerde çok fazla seyredilemez gibi geliyor.Zira biz çok daha fazlasını yaşıyoruz.

    Kenneth Lonergan'ın yazıp yönettiği filmde Casey Affleck, Michelle Williams, Kyle Chandler, Lucas Hedges aba rolleri paylaşıyorlar. Filmin baş rolünde Oscar'da en iyi erkek oyuncu adayı Casey Aflleck içe kapanık oyun yapısı ile başarılı bir preformans sergiliyor.

    Cengiz Eren

    http://www.erenlp.com

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

     

     

     

  • Milgram Deneyi ve Bugün yaşadıklarımız

    Milgram DeneyiStanley Kubrick ve Milgram

    Stanley Kubrick ile ilgili araştırmalardan sonra karşıma bir film çıktı. Experimenter.  Film başka bir Stanley'i anlatıyordu. Bu kişi Stanley Milgram. Yaptığı deney ile meşhur olan, yayınladığı kitabı bir çok ülkede yayınlanan ve en çok alıntı yapılan bir araştırmacı psikolog. Deneysel psikolog da diyebiliriz.


     Toplama Kamplarında kullanılan Otorite

    Özellikle toplama kamplarında insanların o vahşeti nasıl ve neden uygulayabildiklerini merak etmiş kendisi de bir yahudi olduğu için. Bu konuda 1000'e yakın insan deneyine katılmış ve hepsi benzer davranışları göstermişler, kızsalar da, terleseler de ve sinirlenseler de.

    Deney şöyle organize edilmiş. Bir elektik panosu üzerinde 15 volttan 450 volta kadar düğmeler var. Deneye katılan iki kişi var görünüyor. Bir tanesi test eden, diğeri test edilen oluyor ama test edilen hep aynı kişi. Elektrik panosu önüne oturan kişi sorular soruyor, test edilen ise kendisine sunulan 4 seçenekten birini cevaplıyor. Verilen cevap yanlış ise, 15 voltta başlayan elektrik verme 450 volta kadar devam ediyor. Böylece insanı öldürebilecek kadar enerji kolaylıkla verebiliyor kişiler.

    Sadece bir kişi deneyi terkediyor, geri kalanların hepsi deneye devam ediyorlar.

    Otoriteye İtaat

    Deney gözlemcisi ise deneyi izliyor ve test eden kişiler elektrik vermek istemediklerinde, deneye devam edilmesi gerektiğini söylüyor. Sorumluluk ben de diyierek.

    Ancak test eden elektrik verdiğini düşünse bile, test edilene herhangi elektirk verilmemiş oluyor.

    Otorite karşısındaki insan davranışlarını ortaya çıkarmaya çalışan bu deney, insanların otoriteye ne kadar kolay itaat edildiğini gösteriyor. İtaat etmeyi kolaylıkla kabul eden insanların hayatın her alanında kolaylıkla itaat edebileceklerini, verilen emirleri sonunan kadar uygulayacaklarını anlatmış oluyor.

    Psikoloji ve İnsan Üzerinde Uygulananlar

    Çok sayıda tartışma yapılan, insanların aldatıldığı düşünüldüğü etik olarak kabul edilmeyen bu deney daha sonra kitap halinde yayınlanıyor. Bir çok psikoloji kitabında alıntılanan ve askeri okullarda öğretilen bir konu olarak dünya da yaygınlaşıyor. Milgram deneyi olarak ünleniyor.

    Test eden olmayı kabul eden insanların sonraki davranışları hep otoritenin istediği yönde olmayı kabul etmekten başka çareleri olmayacak ve kendisine verilen direktiflere itaat edeceklerdir.

    İktidar Davranışları

    Milgram'ın toplama kamplarındaki görevlilerin neden acımasız davrandıklarını, kamptaki insanları neden yaktıklarını ve yokettiklerini sonra da nasıl rahat uyuduklarını açıklamaya çalışan bu deney, daha sonra insanların itaat edilmesi yönünde bir başka sonuç da ortaya çıkarıyor. Otoritenin verdiği bir görev var ise görev duygusuzca uygulanacak ve hiçbir sorumluluk hissedilmeyecektir. Deneyde açığa çıkarılan bu gerçek, bugün bir çok iktidarın ve otoritenin insanları yönetmek için nasıl davranmaları gerektiğini de onlara öğretmiş durumda.

    Sorunun ne olduğunu bulmaya çalışırken bütün dünyanın bir deney ortamı haline dönüşmesi böyle bir bakış açısı ilginç hale gelecektir.

    Herşey Deneysel

    Bu deney ve Stanley Milgram'ın hayatını konu alan bir film, Experimenter. Peter Sarsgaard ve Winona Ryder'ın oynadığı film, Milgram'ın hayatının bütünüyle bir experiment olduğunu gösteriyor. Evliliğe giden yola asansördeki bir karşılaşma ile başlayan deneysel durumu yaşayan Milgram, daha sonra bir çok deneysel sonuca da imza atıyor. Asansör, metro durağında bekleyen insanlar, fotoğraf çekilme anında verilen poz ve benzeri deneyler de oldukça ilginç. Filmde ilginç olan bir anektodu aktarmak isterim. Milgram kalp krizi geçiriyor ve karısı onu hastaneye götürdüğünde, banko da bekleyen kız “önce evrakları doldurmanız gerekiyor” dediğinde, Milgram “agentic” (görevli) person kelimeleri ağzından çıkıveriyor. Kalp krizi geçiriken bile experiment devam ediyor, Milgram için. Sonra da vefat ediyor.

    Türkiye'de yaşananlar

    Bugün Türkiye'de yaşadığımız sürece bakıldığında, ülke çapında Milgram deneyi uygulandığını görüyoruz. En güçlü ve en çok tavır gösteren kişiler çeşitli davalardan hapis edilmeleri, ortalama insanın pasifleşmesinin sağlaması açısından önemli. Yaşanan terör olayları da benzer sonuçlar üretiyor. Kendisini inancı veya nefreti için patlatan insanların arkasında, bu kişilere görev veren ve onları izleyen insanlar olduğunu görebiliriz.

    Görev verilen kişilerin verilen görevi, hiç düşünmeden -insanı değeri gözününe almadan- yerine getirmeleri yaygınlaşmış durumda. Cemaat, tarikat, seçilmişler ve atanmışların istediği tek şey “itaat”. İtaat'ın sağlanması ise görev verilmesi ile mümkün. Görev ver ve izle. İtaat kendiliğinden ortaya çıkarken, kişi insanlığından çıkıp çıkmadığını hiç düşünmeyecektir.

    Deneyler ve Sonuçlar

    Milgram'ın yaptığı aslında psikoloji biliminin de temelini oluşturan bir süreç. Dikkatli olarak bakıldığında endüstri devrimi ile birlikte psikoloji ayarları bozulan insanların ayarlarını düzenlemek ve yennden üretime katılmalarını sağlamak. Aynı zamanda yönetenlerin eline yaptıkları araştırma sonuçlarını vererek, insanların daha kolay yönetilmelerini de sağlamak. Bugün birçok ülkede otoriteye biat eden ve söyleneni yapan insanlar görüyoruz. Birçok ülkede seçilmiş liderler, sanki kendilerini atar hale geliyorlar. Halk ise kendisini ezen liderlere oy vermeye devam ediyor. İnsanın garip doğasını anlayabilmek için filmin seyredilmesi yararlıolabilir.

    Kendi hayatınıza baktığınızda siz hangi konularda gerçekten düşünüyor, yorumluyor ve kararlarınızı öyle veriyorsunuz? Hangi konularda otomat ve sosyomat olarak davranıyorsunuz?

    Cengiz Eren tarafından yazılmıştır.

    http://www.erenlp.com

     

     

  • Neden NLP

    Cengiz Eren Neden NLP Neuro Linguistic programming

    NLP Teknikleri ve NLP Bilgileri

    İnsanın olduğu  her alanda NLP Teknikleri ve NLP Bilgileri kullanılabilir.NLP Neuro Linguistic Programming'e hangi içeriklerde ihtiyaç duyabilirsiniz?

     

  • Neden NLP ile Zihinsel Detoks?

    NLP İle Zihinsel Detoks, Cengiz Eren NLP Teknikleri ile Zihinsel Detoks

    Zihinsel Detoks NLP bilgi ve Tekniklerinin aktarımı ile kişinin kaynaklarını kullanmaya başlamasını sağlamaktadır. Bu seminerde kişi ihtiyacı olan bilgileri davranışlarına kolaylıkla aktardığı için değişim düşünüldüğünden çok kısa zamanda gerçekleşebilmektedir. Hayatı yönetirken ortaya çıkan sorunların çözülmesi, hiç  bu kadar kolay olmamıştı, diyebilirsiniz.

     

  • Niye Bu Kavgalar?

     

    Niye bu kavgalar? Dünya mı dar? Herkese çok yer var. Uçsuz bucaksız okyanuslar, dağlar, ormanlar, vadiler.

    Sürekli yeni keşfedilen gezegenler. Sonsuz evren. Ay, güneş, on iki burç zodyak... Onlar kendi yasalarında, ışık hızı, ses hızı mesafelerinde ahenkle devam ederken en hırçın bu dünya mıdır içindekilerle? Hepimize yer var bu evrende değil mi ki tanrı bizi göndermiş, bilsek bu ayrıcalığımızı, seçilmişliğimizi. Seçsek biz de barışı, sevgiyi. Bu evrenin anlamını test etmesek kavgalarla, savaşlarla. Petrol biterse güneş var ya! Bitmez enerji. Hepimiz büyük bir enerjinin parçaları değil miyiz? Bu büyük sonsuz enerjiyi niye kötüye kullanıyoruz? Tanrının sınavındadır insanlık. Bir ruh üflenmişse bize ve bir akıl verilmişse hediye bu hediyeyi sevgi ile açmalıyız. Neden hoyrat bir yoketme? Ya da verileni beğenmeme.

    Çöle vermiş bir kısmımızı. Suyun değerini bilelim diye. Buzlar ülkesinde aranan güneş, şanslı demişiz arada olana. Payımıza bu düşmüş aranacak bir bilgi var. Her gönderlenin bir değeri bir görevi var. Paylaşmaktır insanı insan yapan.

    Sıcakla soğuğu, yağmurla çölü, siyahla beyazı, var ile yoku, kuşun kanadında uçmayı, karınca misali yetinmeyi, yumurtayı, bal yapmayı nasıl vermişse tanrı onlara, aklını kullan demiş insana.

    Çöle yağmur yağdıralım hep birlikte.Yağmur ormanlarında arayalım güneşi, ısınmayı, üşümeyi paylaşalım kardeşçe. Yok etmeyelim börtü böceği, öldürmeyelim hiçbir canlıyı. Savaşlara harcadığımız emek ve parayı bölüşebilseydik eğer vadedilen cennet olmaz mıydı dünya?

    Gidilecek onca yer, tanınacak onca insan, onca doğanın renkleri, bunları, birbirini tanımadan, sevgiyi yaşatmadan bu dünyayı cennet yapmak varken, öldürmek niye...

    İnsanlar ölünce kim kazançlı çıkacak, daha mı çok yeşerecek ağaç daha mı mutlu olacak birileri?

    Sevgi, barış, bölüşmek insanlığın temeli ve en kolayı. Evrenin oluşumu uzun bir süre, bir bilinmez sonsuzlukta, insan ömrü, hatta tüm canlıların ömrü ne kadar bir düşünsek hele. Bir asır bile değil insan ömrü. Bir örümceğin bittiğinde ördüğü kafesi. Bu hepsi.

    Niye bu kavga? Kişisel hırslar, küçük hesaplar tarih dolu değil midir bir dolu örnekte? Kim kazanmıştır? İnsanlara kin, öfke, öç alma acı anılardan başka ne yazılmıştır tarihe? Savaş kaybettirir barış kazandırır. Savaşlar, sınırlar yakışmıyor yok edici bu manzara insana. Kimse büyük değil. Bir nokta bile değiliz bu evrende.

    Ahh ütopya, sana sığınırım her kavganın ardından.

    Tüm ülkeler bir olmuş, ahalisi bir aile. Gelinip gidiliyor sınır yok öylesine. Aile fertleri birbirlerini tanımak için sevgi seferleri düzenliyorlar. Dev ekranlarda birbirleri ile buluşma mesajları gönderiyorlar. Çiçeklerle karşılama. Aloha..

    Sevgi yarışı var. Seviler yarışıyor, terör, savaş, yoksulluk, öfke, kin unutulmuş bu kelimeler. Çocuklar kutsuyor bu dünyaya gelişlerini. Ne beden ne ruh tanıyor acı deneni. En barışçılar ipi göğüslüyorlar sevgi ile tutuyorlar hedefi.

    Mutluluk, huzur, bereket

    Müzik, resim, dans ne güzel hareket

    Alkış, alkış, alkışlar

    Sevgi ile geçiyor kışlar ve yıllar

    Yılmak yok, reel olmalı bu ütopya...

    Hayal hayal bu ya

    Gerçek olmalı

    Olmalıdır bu rüya

    Nasıl yaşanır bunca yıkım hayaller kurulmazsa...

    Sevgi ile barış ile....

    Cahide Yormaz Öz

    28.11.2015 miş...

     

     

  • NLP Eğitimi ve Eğitim Merkezi

    NLP Eğitimi

    NLP Eğitimi gerçekten önemli. Zira duyular, duygular ve kullanılan dil arasındaki bağlantıların nasıl oluştuğunu ve burada oluşan programların nasıl işlediğini bize gösterebiliyor.

    Bugün kullanılan sunum tekniklerinde, politikada, reklamlarda NLP teknikleri yoğun şekilde kullanılıyor. Pazarlamada ise Neuro Marketing adı verilen yapı da NLP tekniklerinin ve bilgilerinin bir başka alanda kullanımına örnek sayılabilir. Tiyatroda, dizilerde, yazılarda da NLP tekniklerini bulabilmek mümkün. Bazı kişiler bilerek, bazı kişiler ise farkında olmadan ve bilerek  bu teknikleri uyguluyor.

    Neden NLP Eğitimi?

    NLP eğitimi almak iki açıdan önemli.  Birincisi bu teknikleri kullanarak istediğimiz mesajları karşı tarafa aktarabilir ve istenen sonucu sağlayabiliriz. Ancak burada insanları manipüle etmek için bu teknikler kullanıldığında istenen sonuç kısa bir süre sonra ortaya çıkmayacak ve kişiler manipüle edildiğini anlayacaklardır. İkincisi ise aktarılan bilgilerin ne olduğunu farkedebilmemizi sağlamak için NLP Bilgileri ve teknikleri öğrenilmelidir.

     NLP Dil ve Linguistik

    Duygular önemli ancak duygular kadar dil kullanımı da önemli. Çoğu NLP eğitimlerinde NLP eğitimi verdiklerini söyleyen kişiler dil kullanımının öneminden haberdar olmadıkları için, bol miktarda metafor ve dış dil kullanabilmektedir.  Metafor kullanımı anlatılmak istenen bir durumu açık olarak anlatmak yerine bir cisim veya durum kullanarak anlatılmasıdır. Atın Ölümü Arpadan Olsun cümlesi metafor içermekmektedir.  Neden çok içiyorsun sorusuna sana ne cevabı veremeyen kişi yukarıdaki cümleyi kullanmaktadır. Ancak farkedilmesi gereken bu cümleyi kullanan kişi kendisini at olarak ifade ettiği için hayatında da sırtına binen bir sürücüye hep ihtiyaç duyacaktır.

    Dış Dil (external language) ve NLP

    Dış Dil ise başkalarının söylediği sözlerin kullanılmasıdır.  Diş dil ile aktarılan bilgilerde bunun ilk söyleyen insanın zihnindeki kalıplar ve virüs diyebileceğimiz yapı zihnimize aktarılmakta ve bizi farkında olmadan etkilemektedir.  Düşünüyorum öyleyse varım cümlesini doğru kabul ettiğimiz anda bizde varolmak için düşünmeye başlamamız kaçınılmaz olacaktır. Halbuki bunun söyleyenin bir düşünür olduğu hiç aklımıza gelmemektedir.  Zira söyleyen düşünür düşünmek, yazmak ve bilgi üretmek zorundadır. Bunu yapmadığı zaman varoluşu etkilenecektir. Biz düşünür olmayıp düşünmeye başladığımızda harekete geçmemiz zorlaşacak ve daha kolay yonetilmeye başlamamız mümkün olacaktır. O zaman bu dış dili değiştirmemiz yerinde olur. Gülüyorum öyleyse varım, çalışıyorum öyleyse varım gibi. Bu değiştirdiğimizde düşünürün sınırlamasında içeriğinden kurtulmuş olmamız, yaratıcılığımızı arttıracak ve harekete geçmemiz kolaylaşacaktır.

    NLP Eğitimi Ne Vermelidir?

    NLP Eğitimi alan bir kişi hem kendi davranışlarını ve hem de başkasının davranışlarında varolan programı farketmeli ve en önemlisi onun dil ile aktardıklarının altında yatan anlamları da anlayabilmelidir.  Bu da hem zihinsel süreçler ve hem de Lİnguistik biliminin Gramatik, pragmatik ve semantik dalları ile bilgi sahibi olmasını gerektirmektedir. Bu yüzden NLP alan bir kişi hem yaşanan tecrübeleri ve hem de kendisine aktarılan bilgileri "İÇERİKSİZ" olarak kavrayabilmeli ve bilgiye karşı yorum yapabilmelidir. Buna bilgiye karşı tavır koymak diyebiliriz.

    NLP Eğitimi hem sizhinsel süreçlerde ve hem de bilgi düzeyinde bir tavır ortaya çıkarabilmelidir. Aktarılan bilgilerle ortaya bir tavır çıkmıyorsa,  sorun bilgi aktarılan kişide değil, bilgi aktaran bu konuda NLP uzmanı olduğunu söyleyen kişidedir. Bugün çok sayıda kişi bilinçaltı temizliği, neuro-fomat, EFT, Reiki, ODM (ödeme modeli),geçmiş yaşam terapisi, aile dizimi ve benzeri çok sayıda eğitimler verdiği halde kişiler yaşadıkları sorundan kurtulamamakta ve kendi sorunlarının daha büyük olduğunu düşünerek sorunlarının  büyümesini sağlamaktadır.

    O zaman kısaca ifade etmek gerekirse NLP Eğitimi bir tavır ortaya çıkarmalı ve kişinin kendi kararları ile hayatını yönetmeye başlamasını sağlamalıdır. Değişimin çok kısa zamanda ortaya çıkmadığı bir eğitim NLP Eğitimi değildir, diyebiliriz.Bunun sağlamıyorsa, kabul edin, affedin, geride bırakın gibi bilgiler hem NLP Eğitimi değildir ve hem de bir işe yaramamaktadır.

    NLP eğitimi kişisel özgürlüğü arttırması kadar kişinin kendisini korumasını sağlayabilecek, HAYIR demek ve KARAR vermeyi de aktarabilmelidir. Kişinin hayatında yaşadığı sorunların temelinde karar verememesi olduğunu görmekteyiz.  NLP eğitimlerinde aktarılan bilgiler davranışlara aktarılmadığında da pek bir işe yaramamaktadır.  Arşimet kanununu bilen ve denizde boğulan insanlar bilgiyi davranışlarına aktaramadıkları ve korktukları için boğulmaktadır.  Fizik bilimini öğrenen ama gaza acımasızsa basan insanların kolaylıkla trafik kazası yaptıkları gibi.

    Davranışlara aktaramadığımız bilgileri öğrenmemize gerek yok. 

    NLP Eğitimleri bilginin davranışlara aktarılması kadar yaşanan tecrübelerde ortaya çıkan ve farkında olmadan kullanılan stratejilerin ne olduğunu da göstermelidir.  Bu ise yukarıda ifade edildiği gibi, İÇERİKSİZ düşünebilmekle mümkündür.

    NLP konusundaki bilgi ve Teknikleri öğrenebilmek, davranışlarınıza aktararak kullanabilmek için NLP Brainginering NLP Eğitim merkezimizi arayabilirsiniz.

    Tedavi için doktora, değişim için bize gidebilirsiniz.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    İlgili Linkler:

     

  • NLP Seminer Bilgileri

    dere1.gifNLP Seminer ve Eğitim

    NLP konusundaki bilgi aktarımlarımız uygulamalı kişisel ve kurumsal seminerlerle yapılmaktadır.

    NLP Semineri neden gerekir?

    Kişinin kendi kaynaklarını kullanabilmesi, kaynaklarına uygun sonuçlara ulaşabilmesi, yaratıcılığını her içerikte kullanabilmesi, acı çekmeden gelişebilmesi, kişisel ve kurumsal olarak hedeflerine ulaşabilmesi ve dilini ve araçlarını doğru kullanabilmesi için gerekli olduğu söylenebilir.

    Kişisel NLP Semineri:

    Zihinsel Detoks

    Değişime ihtiyaç duyan kişilerin katılabileceği kişisel NLP semineridir. Yaşanan sorunları çözmek olabileceği gibi, hiçbir sorun yaşamayan kişiler ve yöneticilerde bu seminerlere katılabilir.  Hayatı yönetmek bu anlamda önemli. Hayatınızı siz mi yönetiyorsunuz? Yaşadığınız tecrübeler mi yoksa başkaları mı yönetiyor? Ya da para, başarı, kariyer ve benzer içerikler mi yönetiyor? Bunu gözden geçirmeniz çok önemli. Herhangi bir şey sizden önemli hale geliyorsa sorun yaşamak kaçınılmaz olacaktır.

    Bu sorun uçak korkusu olabilir, deprem korkusu, sınav stresi, sosyal fobi, topluluk önünde konuşamamak, panik atak ve benzeri sorunlar olabilir. Bire bir görüşme şeklinde yapılan bu bilgi aktarımlarda hem NLP bilgileri, NLP Teknikleri ve hem de  yaşanan sorunların kaynaklandığı noktaların neler olduğu, sonuçlarının yaşananlar ile karşılaştırılması yapılmaktadır. Kişinin geçmişte yaşadığı tecrübelerin hayatına getirdiği ve farkından olmadan ortaya çıkan stratejilerin gözden geçirilmesi bilgi aktarımının önemli noktalarından biridir.  Zihinsel Detoks semineri bilgilerini siteden okuyabilirsiniz.

    NLP ve Kaynaklar

    Hayatında benzer sorunları yaşamaya devam  kişilerde kişisel görüşmelerde kaynaklarını nasıl zenginleştireceklerini, geleceğini nasıl planlayacaklarını, beynimizin nasıl "mantıksız" ve "içeriksiz" bağlantılar kurduğunu anlayabilmek de yaratıcılığı kullanmak açısından çok farklı sonuçları kişinin hayatına getirebilmektedir. Dış dünya hakkında çok şeyler bilen birinin kendisi hakkında birşeyler öğrenebilmesi, içsel ve zihinsel süreçlerini doğru olarak organize etmesi bu şekilde mümkün olabilmekte, istenen sonuçlara acı çekilmeden ulaşılabilmektedir. Altında Ferrari araba olduğu halde Murat 124'e bindiğini zanneden çok sayıda insanımız var.  Bu şekilde kaynaklarını kullanamaz hale geliyorlar. Bilinmesi gereken önemli bir nokta, zeki ve algı seviyesi yüksek insanlar yaşadıklarından çok fazla etkilenip daha fazla sorun yaşayabiliyorlar.  Hayatınızda kabullendiğiniz "razı" olduğunuz süreçler fazla ise, değişim süreçleri ve gelişme bir şekilde duracak ve doğal olarak değişime direnç  artacaktır. Bu süreçlerin neler olduğu ve nasıl organize edilebileceği kişisel NLP seminerleri ile kolaylıkla aktarılabilmektedir. Kaynakları çok zengin olduğu halde bir türlü istediği sonuca ulaşamayan ve benzer süreçleri sürekli yaşayıp, ben neden bunları yaşıyorum diye sormaya devam edenler değişmedikleri sürece bu sorunları yaşamaya devam edeceklerini bilmeleri gerekir.
    Bu seminerlerimize katılabilmek için siteden mail göndermeniz veya 0216 464 17 27 numaralı telefonu arayarak randevu almanız yeterlidir.

    Kurumsal NLP seminerleri :

    Kurumsal seminerler işletmelerde kullanılabilecek kişisel ve kurumsal bakış açısı ile NLP bilgilerinin ve NLP Teknniklerinin aktarılmasıdır. İşletmelerde iletişim, değişim, satış, yaratıcılık süreçlerinin doğru modelde kullanılanilmesi ve kurumsal hedeflerin kolaylıkla gerçekleştirilmesi ile sağlanmaktadır. Kurumsal kültür, iş hayatı ve zihinsel süreçler arasındaki bağlantıların kurulması, çalışanların istenen sonuçlara ulaşmalarını kolaylaştırıken, özellikle karar süreçlerinin nasıl organize edildiğinin görülmesi de sağlanmaktadır. vGenel olarak iki gün olarak düzenlenen seminerlerde ilk gün değişim, değişime direnç, kaynakların kullanılması ile bilgiler, ikinci gün ise karar, yönetim, motivasyon ve operasyon süreçleri ile ilgili bilgiler aktarılmaktadır.
     
    Kurumların ihtiyacı olan bilgiler de seminer içeriğine dahil edilebilir. Böylece iletişime açık değişime direnç göstermeden yaşayan ve gelişen kurumlar istenen sonuca çok daha kolay ulaşabilirler.

    NLP Seminer Öncesi Soruları:

    Bu seminerler kurumun ihtiyaçlarına göre düzenlenmekte, organziasyon içinde yer alan yönetici ve çalışanlara hemen kullanabilecekleri bilgiler farklı seviyelerde aktarılabilmektedir. Seminerden bir hafta önce gönderilen soru formu ile seminer katılımcıları kullandığı dil ve straejilerle ilgili bilgileri öğreilmekte, seminer bu bilgiler doğrultıusunda aktarılmaktadır.
     

    NLP Seminer Sonrası Anketleri:

    Seminerden hemen sonra yapılan anketle seminerde aktarılan bilgilerin ve ortaya çıan sonuçlar gözlemlenebilmektedir. Seminerden 15 gün sora yapılan anket ile değişimin hangi seviyelerden gerçekleşiği ve sonuçlandığı tesbirt edilebilmektedir. Bu sonuçlar yazılı olarak hazırlanan bir raporla kişisel baz ifade edilmeden genel olarak değerlendirilmekte ve işletme veya kurum içindeki stratejik karar verici yöneticiye ulaştırılmaktadır. Bu seminerlerin kurumunuzda da organize edilmesini istiyorsanız, arayabilir ya da mesaj gönderebilirsiniz.
     
    Cengiz Eren
    NLP Uzmanı ve Eğitmeni
     
    İlgili Linkler

     

     

  • NLP Sohbetleri 2 Video

    NLP Sohbetleri VideoNLP Sohbetleri Cengiz Eren

    Kadıköy Belediyesi Fenerbahçe Gönüllüevinde, her ayın son çarşambası yapılan Cengiz Eren'in bilgi aktardığı NLP Sohbetleri'ne ait video kaydı. Bu sohbetlerde NLP teknikleri ve NLP bilgileri aktarılmakta ve değişim süreçlerinin organize edilmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Çok sayıda kişi bu seminerlerde aktarılan bilgilerle değişimi kendi kararları ile yaşamaya başlamış ve süreci devam ettirmeye devam ediyorlar.

    Uzun yıllardır aktarılan bilgiler çok sayıda insanın kendi kararları ile hayatını yönetmesini ve kaynaklarını kullanmasını sağladı. Sosyal sorumluluk çalışmalarınız kapsamında yapılan bu çalışmalar devam edecek.  İçerik Sizi Kitabında da yer alan  Mantık Eşiklerine ait Eren Altıgeni anlatılıyor. Hayatı hangi seviyeden yönetiyorsunuz sorusuna cevap aranıyor. Seminerleri NLP Uzmanı ve Eğitmeni Cengiz Eren vermektedir.

     

     

     

    Bilgilerinize sunar, yorumlarınızı bekleriz.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http//www.erenlp.com

    Zihinsel Detoks Programı

    Geçmişi Maziye Gönderen Program: NLP İle Zihinsel Detoks

    Cin Çarpması

    Hannibal ve Zihinsel Detoks

     

     

     

     

     

  • NLP Sohbetleri video kaydı

    NLP Sohbetleri Cengiz Eren

    Fenerbahçe Gönüllüevi NLP Sohbetleri Cengiz Eren

    Uzun yıllardır Fenerbahçe Gönüllülerinde sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde NLP Sohbetleri adı ile seminerler düzenlemekteyiz.

    Bu olanağı sağlayan Kadıköy Belediyesi Gönüllüler merkezi ve Fenerbahçe Gönüllü başkanlarına teşekkür ediyorum.

    Çok sayıda insanın değişim kararına katkıda bulunan bu seminerlerde güncel hayatın içinden değişim örnekleri ve yaşanan olayların analizleri katılımcılarla birlikte yapılmakta ve değişim süreçleri konuşulmaktadır.

    2017 Mart ayı içinde yapılan NLP Sohbetleri bir bölümünü buradan izleyebilirsiniz. Toplantılar her ayın son çarşambası yapılmaya devam etmektedir. Videoda görülebileceği gibi "çıkan ayın son çarşambası" olarak da ifade edilmektedir. İzlemenizin yararlı olacağını umuyoruz.

    Bilgilerinize sunarız.

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    Cengiz Eren

    http://www.erenlp.com

    Randevu için: 0538 786 2436

     

     

     

     

     

     

     

     

  • NLP Teknikleri ve Mindfulness

    NLP ve Mindfulness NLP Uzmanı Cengiz ErenNLP ve Mindfulness

    NLP tekniklerinin en önemli yapıtaşlarından biri Milton Eriksson'un dil motiflerinin ve dili nasıl kullandığının çözülmüş olmasıdır. Dilin ne kadar önemli bir araç olduğunu da anlatır, bu çalışmalar.

    NLP teknikleri daha önceki yazılarımızda anlattığımız gibi bir çok yeni isimle kullanılmaya başladı. Farkındalık ve düşüncelerin farkında olarak yönlendirilmesini sağlayan Mindfulness de bunlardan biri.

    Mindfulness farkında olarak anda kalmayı ve durumu kabul etmeyi sağlamaya çalışan bir yönetme olup NLP tekniklerininin yoğun olarak kullanıldığı bir alandır aynı zamanda.  Her ne kadar Mindfulness adı verilse de, eğitimlerinde yoğun hipnoz teknikleri kullanılmaktadır. Hipnoz teknikleri yoga derslerinde de yoğun olarak kullanılmakta ama kimse bunun hipnoz olduğunu anlammaakta ve verilen emirleri  ve komutları yerine getirmeye çalışmaktadır.

    Anda kalmak ve o an yaşananları kendi gerçeklikleri ile algılamak ve sorgulamaları durdurmak, Mindfulness'de istenen sonuç sayılabilir. NLP teknikleri ile meditasyonun birleştirilmesinden olan uygulama belirli durum ve zamanda işe yarıyor olsa bile, uzun dönemde yaşanan sorunlar tekrar etmeye devam edecektir.

    Farkındalık

    Farkındalık ise, belirli süreçlerde önem kazanmaktadır. Bunlardan en önemlisi kendimizi korumak için farkındalık gereklidir ve değişen durumlarda analog olarak devam etmelidir. İkincisi ise öğrenme süreçlerinde farkındalık gerekecektir. Bunun dışındaki durumlarda farkındalık farkında olmadan ayrışmaya neden olabilir. “Farkındaysanız dışındasınız” cümlesi bunu güzel anlatmaktadır.

    Ayrışma ise kendinizi izlemeyi sağlayabilirse de, kişinin kendi yaşadıkları başkası yaşamış gibi algılanmasını sağlayacak ve kaynakların kullanılmasını engelleyecektir. Stresten kurtulmaya çalışırken kişi kendi kaynaklarından da giderek uzaklaşacaktır.

    Geçmişi bırakıp, geleceği düşünmeden bugünü yaşamak, insanın daha kolay yönetilebilir hale gelmesini sağlayan mekanizmaları da hayata aktaracaktır. Daha da ileri giderek şu söylenebilir, kişi yediği bir darbeden sonra zihinsel kapakları yeniden açılacak, bu sefer yaşamadığını düşündüğü ama duyguları ile zihnine kaydettiği tecrübeleri, toplu olarak duyguları ile birlikte ortaya çıkacağı için, kişi kendisini hiç hissetmediği kadar kötü hissedebilir.

    Mindfulness ve Hipnoz (Hypnosis)

    Bir nevi meditasyon olarak sunulan Mindfulness yukarıda da ifade edildiği gibi hipnoz uygulamasıdır. “Derin bir nefes alıp, arkanıza yaslanıp, rahatlamaya başlayın” cümleleri hipnoz cümleleridir. ”Giderek rahatlamaya başlayın, elleriniz, kollarınız, bacaklarınız rahatlasın ve bu rahatlığın bütün vucudunuza yayılmaya başlamanızı istiyorum” cümleleri içinde semantik olarak çok sayıda emir içeren (post hypnotic suggesstion) cümleleridir. 

    Mindfulness anlık olarak rahatlama sağlayabilir, ancak bir değişim ortaya çıkarmayacağı için kişi geçmişteki stratejilerini kullanmaya devam edecektir.

    Yaşanan Tecrübeler Hayatı Etkiler

    Önemli olan zihnin temiz olabilmesi ve kişinin geçmişte yaşadığı tecrübelerden ortaya çıkan stratejilerinin neler olduğunu farketmesi birinci aşama sayılabilir. Sonrasında ise geçmişte yaşanan tecrübelere ait duygulardan kurtulması ve kendi kararları ilehayatı yönetmeye başlamasıdır. Bunun dışındaki bütün yöntemler EFT, Reiki, Mindfulness, Access Bars, Geçmiş yaşam Terapisi, Aile Dizimi, Jungcu Terapi ve benzeri yöntemler anlık rahatlama sağlasa bile, uzun dönemde pek işe yaramayacaktır.

    Bu yüzden NLP Teknikleri ve Bilgileri öğrenildiğinde kendinizi izlemekten çıkıp, kendiniz olmaya, kaynaklarınıza uygun sonuçlara ulaşmaya başlayabilirsiniz.

    Değişim için eğitim, seminer bilgi aktarımı alırken bile, kendinizi korumanız gerektiği unutmayın. Zaten yaşadığınız ve tekrarlanan kötü tecrübelerin çoğu kendinizi korumadığınız yüzünden gerçekleşmedi mi?

    Bilgilerinize sunarım.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    İlgili Linkler: 

     

     

  • NLP ve Cinsellik

    NLP ve CinsellikNLP ve Cinsellik

    Cinsellik insan hayatının en önemli ve en karmaşık alanlarından biri. Bahsedilmesi gereken en önemli nokta: İnsan hayatında yaşanan zihinsel düreçlere ait sorunlar en kolay şekilde cinsellik yaşanırken ortaya çıkacaktır.

    Cinsellikteki sorunların çözülmesi zihinsel süreçlerde ortaya çıkan karışıklıkların ortada kaldırılması ile mümkün olabilmektedir. Cinsellik yaşanırken kişi en kırılgan durumda sayılabilir. Bu kırılgan durumda yapılacak yanlış bir hareket kişinin geçmişte yaşadığı tecrübelere ait zihinsel kapakları açabilir, bu tecrübelere ait duygular yüzeye taşınabilir ve cinsel iletişim bir anda bitebilir.

    Cinsellik konusu toplumsal aıdan kapatılan bir içerik olduğundan kişiler bu konu üzerinde fazla konuşamamakta ve konu kapalı kalmaya devam etmektedir. Bu şekilde kadınlar ve erkekler doyumlu birliktelikler yaşayamamaktadır. 

    Cinsel Taciz

    Cinselliği bozucu etkiler arasında en önemli konu çocukların yaşadığı cinsel tacizlerdir diyebiliriz. Özellikle çocuk cinsel tacizleri, daha sonra çocuklar büyüdüklerinde cinsel hayatlarını etkileyecektir.  Bir çocuğa yapılabilecek en büyük kötülük küçük yaşta cinselliğinin uyandırılmasıdır.  

    Mastürbasyon

    Küçük yaşta mastürbasyon yapmaya başlayan ve bunu yoğun olarak uygulayan çocuklar da büyüdüklerinde doğal cinselliği yaşamakta zorlanabilirler. Kadınlarda orgazm olmamak ya da kendine dokunarak orgazm olmak sorun yaratacaktır. Erkeklerde de erken boşalma veya hiç boşalamama veya kendine dokunarak orgazm olmak benzer bir sonuçtur. Orgazm sonrası gözyaşı dökülmesi de cinsellikte görülebilen bir durum olabilir.

    Zihinsel süreçlerin öğrenilmesi ve yaşanan kötü tecrübelere ait duyguların etkilerinin ortadan kaldırılması ve öğrenme süreçleri ile kişinin yeniden cinselliği doyumlu olarak yaşaması mümkün olabilmektedir.

    Adrenalin

    Normal koşullarda uyarılamayan uyarılabilmek için adrenalin hormonuna ihtiyaç duyduklarında, ortaya çıkan sonuç çok farklı olacaktır. Kadının madde olarak görülmesi, yukarıda ifade edildiği gibi aşırı mastürbasyon da cinsellikte duygusal birliktelik yerine, mekanik bir süreci ortaya çıkardığı için iki taraf açısındanda gerginliğin yaşandığı ve daha sonrasında isteğin azaldığı durumları ortaya çıkaracaktır. Kişi fazla içki içeek

    NLP

    NLP duyular, duygular, kullanılan dil ve davranışlar arasındaki bağlantıları inceler. Cinsellikte ise yoğun olarak dokunma, koku, ve tat duyuları kullanıldığı için ve özellikle koku ve tat duyularımız ise duyguları kolaylıkla etkilediği çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu duyuların nasıl kullanılacağı NLP bilgileri ile kolaylıkla öğrenilebilir. 

    NLP teknikleri ve bilgileri kullanılarak yukarıda anlatılan sorunların kolaylıkla aşılabileceği söylenebilir. Ayrıca cinsellik yaşanırken de NLP teknikleri kullanılabilir. Böylece kişilerin cinsel paylaşımları iki tarafı için de doyumlu hale gelebilecektir.

    Bu konudaki detaylı bilgileri öğrenmek hem değişim sürecinizi, hem hayatınızı yönetmenizi kolaylaştıracak ve kaynaklarınıza uygun sonuçları da ortaya çıkaracaktır.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

     

     

TOP