Acılarla Gelişmek
Kullanıcı Oyu: 0 / 5
- Son Güncelleme: Cuma, 25 Mayıs 2018 16:46
- Cengiz Eren tarafından yazıldı.
- Gösterim: 7293
Acılarla gelişmeye çalışan çok insan var. Acının normalleştirilmesi anlamına gelen bu sonuç insanların farkında olmadan acı çekmeye yönelmesini ve değişime direnmesini de sağlıyor. Yazı 2007 yılında yazılmış ama hala güncelliğini koruyor. İbrahim Tatlıses'in de "herşeyim var ama huzurum yok" cümlesi de yazının içinde yer alıyor. Sezen Aksu’nun şarkısı şöyle diyordu yanlış hatırlamıyorsam “İçinde acı olmayan şarkılar biraz eksiktir”. Bu sözlerle Sezen Aksu kendi şarklıarını doğrularken, içinde acı olmayan şarkıları da yetersiz bulmamızı sağlamaya çalışmaktadır, farkında olarak veya farkında olmadan.
Acı hayatın önemli bir parçası olarak gösterilmeye çalışılıyor. Acı çekmeden gelişmenin mümkün olamayacağı, çok çalışmadan başarılı olunamayacağının söylenmesi boşuna değil.
Kişisel gelişim kitaplarında da benzer bir model söz konusu. Kitap yazarı ya kendisinin çektiği acılardan örnekler vererek ya da başka insanların yaşadığı acılardan yola çıkarak kitabını kurgulamaktadır. Böylece daha başlangıçta acı çekmenin gerekli olduğu bilgi olarak aktarılmaya başlamaktadır. Zaten kendi hayatını yönetebilen, kendi hayatındaki sorunları çözen insanların kitabına ihtiyaç duymayacağını bilmektedir.
Hayatı yaşarken yaşadığı sorunları yönetemeyen insanlar ise çıkış yolu bulamadıkları için dış yardıma ihtiyaç duymaktadırlar. Yazar için hedef bu kişiler olmaktadır. Burada da şöyle bir ayrım yapılabilir. Sorunlarını çözemeyen kadınlar, gelecek planının kuramayacağını düşünen gençler, yıllardır farkında olmadan acı çekmeye devam eden acı çekmek istediği halde bunların değişemeyeceğini kendisine ispat etmeye çalışan insanlar. Genel olarak bakıldığında kitaba “müşteri” olabilecek yukarıda bahsedilenler nüfus içinde önemli bir çoğunluğu ifade etmektedir. Gelişmekte olan ülkelerle az gelişmiş ülkelerde ise bu kesim çok daha büyük bir sayıyı oluşturmaktadır.
Aynı yapılanma şarkıları yazan kişiler içinde söylenebilir. Şarkı ne kadar fazla kişinin boşluğunu doldurursa o kadar çok satacaktır. Acı yine ilk plandadır, bu aşk acısı olabilir, kaybetmek olabilir, ayrılık acısı olabilir, kavuşamamak olabilir, kendisi ile barışık olmadığı için çekilen acılar, istediklerine ulaşamdığı için çekilen acılar, liste daha da uzatılabilir. Daha önceki yazılarımda verdiğim örnek, “bu kızı yeniden büyütmeliyim, ateşlerde yürütmeliyim, değirmenlerde öğütmeliyim” şarkı sözü yazarının acı çekmesi gereğini gösterdiği gibi kendisinden memnun olmayan insanların ilgisini de çekecektir. “Komple bitiğiz” sözleri ise şarkı söyleyenin yükselmesini sağlamaktadır. Bu anlamda şarkıcı ne kadar kendisini değersizleştirirse o kadar yükselecektir.
Kişisel gelişim kitaplarına yeniden dönersek “acı çektim ama sonunda başarılı oldum” mesajı farkında olmadan kişiyi acı çekmeye yöneltmekte aynı zamanda okur kendisi de acı çektiği için acının aslında normal bir şey olduğunu da kabul etmektedir. Bu ise kişinin başlangıçta rahatlamasına neden olmaktadır. Bu zihinsel işleme paralel olarak acı çekmiş ve başarılı olmuş ve bende acı çekiyorum ve başarılı olabilirim duygusu da ilave bir rahatlık getirecektir.
Yabancı’yı yazdığında Albert Camus önemli bir sonuç elde etmiş ve orada insanın çektiği duyguların neler olduğunu açıklamaya çalışmıştır. Başkasının yaşadığı bir olayın içine girip o olaydaki kişiye birden fazla ateş ederek onu öldüren ve cezalandıran kişi kitabın sonunda idam edilmektedir. Bu duyguları aktaran kitabın yazarı çok sayıda insanı etkilediğinin farkında olmadan, kendi hayatında lüks içinde yaşamaya devam etmiştir, bu şekilde yaşarken acı çekmiş midir? Aslında Yabancı’da yaşanan olaylar Kafka’nın Dava isimli kitabında yaşananlara da çok benzemektedir. Camus bu kitaptan esinlenmiş midir? Bilinmez ama bunu öğrenebilmemiz de mümkün değildir.
Acı çekin başarılı olursunuz düşüncesinden başka düşüncelerde kamuoyuna aktarılmakta ve başarılı olmanın da sorun yaratacğı ifade edilmektedir. İbrahim Tatlıses’in söylediği “her şeyim var ama huzurum yok” cümlesi buna güzel bir örnek olarak verilebilir. Başka ünlülerin yaşadığı sorunlar, büyük servetlere sahip olduğu halde bunları kaybeden hatta hapse düşen yönetici ve işadamları, başarılı olursanız sorun yaşarsınız mesajına güzel örnekler sayılabilir.
Benzer bir örnek Akıl Oyunları (Beautiful Mind) filminde de verilmektedir. Dahi olursanız sorun yaşar, paranoyak ya da şizofren olursunuz, Bu sebepten normal insanlar olun, kendinize çok acı çektirmeyin mesajları farkında olmadan beynimize aktarılmaktadır.
Bütün bunların sebebi değişimin önlenmeye çalışılmasıdır. Acı çekenler acı çekmeye devam etsin, değişmek isteyenler değişmesin ve en önemlisi de insanlar daha kolay yönetilebilsinler. Bu amaca yönelen her şarkı, her kitap, her köşe yazısı, her haber, her bilgi toplum tarafından büyük ilgi görecektir. Aynı şekilde sorun yaşayan ünlüler, başarılı olup başarısız hale gelen ve başarısızlığı sürdürmeye çalışan kişilerde toplumun dikkatini toplamaya devam edecektir. Zira bunlar olduğu yerde kalmaya çalışan insanları memnun edecektir.
Bu anlamda Barış’ın ölümüne çok üzülmüş olunsa bile, içten içe iyi ki ünlü değilim, yoksa benim başıma da bunlar gelebilirdi düşüncesi farkında olmadan insanları rahatlatmaktadır.
Cengiz Eren
http://www.cengizeren.info
http://www.erenlp.com
2 Ağustos 2007
