Milgram Deneyi ve Bugün yaşadıklarımız
- Son Güncelleme: Cuma, 22 Aralık 2017 13:11
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 6546
Stanley Kubrick ve Milgram
Stanley Kubrick ile ilgili araştırmalardan sonra karşıma bir film çıktı. Experimenter. Film başka bir Stanley'i anlatıyordu. Bu kişi Stanley Milgram. Yaptığı deney ile meşhur olan, yayınladığı kitabı bir çok ülkede yayınlanan ve en çok alıntı yapılan bir araştırmacı psikolog. Deneysel psikolog da diyebiliriz.
Toplama Kamplarında kullanılan Otorite
Özellikle toplama kamplarında insanların o vahşeti nasıl ve neden uygulayabildiklerini merak etmiş kendisi de bir yahudi olduğu için. Bu konuda 1000'e yakın insan deneyine katılmış ve hepsi benzer davranışları göstermişler, kızsalar da, terleseler de ve sinirlenseler de.
Deney şöyle organize edilmiş. Bir elektik panosu üzerinde 15 volttan 450 volta kadar düğmeler var. Deneye katılan iki kişi var görünüyor. Bir tanesi test eden, diğeri test edilen oluyor ama test edilen hep aynı kişi. Elektrik panosu önüne oturan kişi sorular soruyor, test edilen ise kendisine sunulan 4 seçenekten birini cevaplıyor. Verilen cevap yanlış ise, 15 voltta başlayan elektrik verme 450 volta kadar devam ediyor. Böylece insanı öldürebilecek kadar enerji kolaylıkla verebiliyor kişiler.
Sadece bir kişi deneyi terkediyor, geri kalanların hepsi deneye devam ediyorlar.
Otoriteye İtaat
Deney gözlemcisi ise deneyi izliyor ve test eden kişiler elektrik vermek istemediklerinde, deneye devam edilmesi gerektiğini söylüyor. Sorumluluk ben de diyierek.
Ancak test eden elektrik verdiğini düşünse bile, test edilene herhangi elektirk verilmemiş oluyor.
Otorite karşısındaki insan davranışlarını ortaya çıkarmaya çalışan bu deney, insanların otoriteye ne kadar kolay itaat edildiğini gösteriyor. İtaat etmeyi kolaylıkla kabul eden insanların hayatın her alanında kolaylıkla itaat edebileceklerini, verilen emirleri sonunan kadar uygulayacaklarını anlatmış oluyor.
Psikoloji ve İnsan Üzerinde Uygulananlar
Çok sayıda tartışma yapılan, insanların aldatıldığı düşünüldüğü etik olarak kabul edilmeyen bu deney daha sonra kitap halinde yayınlanıyor. Bir çok psikoloji kitabında alıntılanan ve askeri okullarda öğretilen bir konu olarak dünya da yaygınlaşıyor. Milgram deneyi olarak ünleniyor.
Test eden olmayı kabul eden insanların sonraki davranışları hep otoritenin istediği yönde olmayı kabul etmekten başka çareleri olmayacak ve kendisine verilen direktiflere itaat edeceklerdir.
İktidar Davranışları
Milgram'ın toplama kamplarındaki görevlilerin neden acımasız davrandıklarını, kamptaki insanları neden yaktıklarını ve yokettiklerini sonra da nasıl rahat uyuduklarını açıklamaya çalışan bu deney, daha sonra insanların itaat edilmesi yönünde bir başka sonuç da ortaya çıkarıyor. Otoritenin verdiği bir görev var ise görev duygusuzca uygulanacak ve hiçbir sorumluluk hissedilmeyecektir. Deneyde açığa çıkarılan bu gerçek, bugün bir çok iktidarın ve otoritenin insanları yönetmek için nasıl davranmaları gerektiğini de onlara öğretmiş durumda.
Sorunun ne olduğunu bulmaya çalışırken bütün dünyanın bir deney ortamı haline dönüşmesi böyle bir bakış açısı ilginç hale gelecektir.
Herşey Deneysel
Bu deney ve Stanley Milgram'ın hayatını konu alan bir film, Experimenter. Peter Sarsgaard ve Winona Ryder'ın oynadığı film, Milgram'ın hayatının bütünüyle bir experiment olduğunu gösteriyor. Evliliğe giden yola asansördeki bir karşılaşma ile başlayan deneysel durumu yaşayan Milgram, daha sonra bir çok deneysel sonuca da imza atıyor. Asansör, metro durağında bekleyen insanlar, fotoğraf çekilme anında verilen poz ve benzeri deneyler de oldukça ilginç. Filmde ilginç olan bir anektodu aktarmak isterim. Milgram kalp krizi geçiriyor ve karısı onu hastaneye götürdüğünde, banko da bekleyen kız “önce evrakları doldurmanız gerekiyor” dediğinde, Milgram “agentic” (görevli) person kelimeleri ağzından çıkıveriyor. Kalp krizi geçiriken bile experiment devam ediyor, Milgram için. Sonra da vefat ediyor.
Türkiye'de yaşananlar
Bugün Türkiye'de yaşadığımız sürece bakıldığında, ülke çapında Milgram deneyi uygulandığını görüyoruz. En güçlü ve en çok tavır gösteren kişiler çeşitli davalardan hapis edilmeleri, ortalama insanın pasifleşmesinin sağlaması açısından önemli. Yaşanan terör olayları da benzer sonuçlar üretiyor. Kendisini inancı veya nefreti için patlatan insanların arkasında, bu kişilere görev veren ve onları izleyen insanlar olduğunu görebiliriz.
Görev verilen kişilerin verilen görevi, hiç düşünmeden -insanı değeri gözününe almadan- yerine getirmeleri yaygınlaşmış durumda. Cemaat, tarikat, seçilmişler ve atanmışların istediği tek şey “itaat”. İtaat'ın sağlanması ise görev verilmesi ile mümkün. Görev ver ve izle. İtaat kendiliğinden ortaya çıkarken, kişi insanlığından çıkıp çıkmadığını hiç düşünmeyecektir.
Deneyler ve Sonuçlar
Milgram'ın yaptığı aslında psikoloji biliminin de temelini oluşturan bir süreç. Dikkatli olarak bakıldığında endüstri devrimi ile birlikte psikoloji ayarları bozulan insanların ayarlarını düzenlemek ve yennden üretime katılmalarını sağlamak. Aynı zamanda yönetenlerin eline yaptıkları araştırma sonuçlarını vererek, insanların daha kolay yönetilmelerini de sağlamak. Bugün birçok ülkede otoriteye biat eden ve söyleneni yapan insanlar görüyoruz. Birçok ülkede seçilmiş liderler, sanki kendilerini atar hale geliyorlar. Halk ise kendisini ezen liderlere oy vermeye devam ediyor. İnsanın garip doğasını anlayabilmek için filmin seyredilmesi yararlıolabilir.
Kendi hayatınıza baktığınızda siz hangi konularda gerçekten düşünüyor, yorumluyor ve kararlarınızı öyle veriyorsunuz? Hangi konularda otomat ve sosyomat olarak davranıyorsunuz?
Cengiz Eren tarafından yazılmıştır.
http://www.erenlp.com