2 Kadın, Havva Ana ve Çilem Doğan

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

cahide2Kadın ve Şiddete Uğrayan Kadınlar

Kadınlar. Kadınlar gündeme daha çok gelmeye başladılar. Özellikle erkeklerin uyguladığı şiddet ve cinayetler yüzünden. Kadınlar önemli, kadınlar değerli ama aile içinde kadınların değeri genç kızlıklarından hatta çocukluklarından itibaren yok edilmeye çalışılıyor.

Erkek Çocuğu Kutsamak

 Baba erkek çocuğu daha fazla önemsiyor, anne evliliğindeki mutsuzluğu erkek çocuğuna verdiği sevgi ve değer ile doldurmaya çalışıyor. Genel olarak ailede egemen olan erkek , çocuklukta da egemenliğini kuruyor ve daha sonra da sürdürüyor.

Eşinden ayrılan erkek zihinsel olarak ayrılamadığı için kendisini ayrıldığı kadının sahibi gibi hissetmeye devam ediyor. Onun mutlu olmasını da istemiyor.

Genel olarak ifade etmek gerekirse Türk insanı acı ile duygularını hissedebiliyor. İyi hissettiği durumlarda, kötü bir şey olacağından hep korkmuş veya korkutulmuş.

"Fazla gülme başına kötü birşey gelebilir" cümlesi de bu durumu ifade ediyor. Çok öutlu olursan çok üzülürsün. Bu yüzden kimse kimsenin iyi hissetmesini istemiyor. Ayrıldığı eşi mutlu olacaksa bundan duyacağı acı çok fazla olduğu için şiddet uygulayarak, onun da kendisini kötü hissetmesini sağlamaya çalışıyor, hatta bazen cinayete varan sonuçlar da ortaya çıkıyor. 3.ncü sayfa haberlerinde okuyoruz.

3.ncü Sayfa Haberleri

Bu haberlerin 3.ncü sayfaya konması bile belki bu yüzden. İnsanlar i.nci sayfadan sonra 3.cü sayfayı açtıklarında, şiddet ve cinayet haberlerini görüp rahatlıyor olabilirler. İyi ki bunlar benim başıma gelmedi diyerek. Sezen Aksu'nun, Orhan Gencebay'ın şarkılarını dinlemelerinde hissettikleri rahatlık gibi. Çünkü genel olarak bu şarkılar içinde acı var ve acı normalleştiriliyor.

Havva Ana

Son günlerde ise iki haber toplumun zihninde sarsıntı yarattı. Bunlardan bir tanesi 62 yaşında Havva Ana'nın Yeşil Yol projesine gösterdiği tepki. Elinde sopası ile oturmuş, arkasındaki jandarmalara rağmen bağıriyordu. "Devlet Kim, Devlet Benim" diyerek, gündeme oturdu. Tavır gösteriyordu Havva Ana, tepkisini korkmadan dile getiriyordu. Çok önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Barışcı ama tavrını gösteren bir bir durum.

 

yesil-yol-havva-ana-671

 Havva Ana Yeşil Yola "HAYIR" diyordu. Hayır demenin ne kadar önemli olduğunu giderek daha fazla öğreniyoruz. Ancak o yol yapılırsa biz de Yunan halkının durumuna düşeceğiz.

Yunan Halkı referandumda hayır dediği halde, insanlardan hayır oyu isteyen Çipras çok daha ağır bir finansman paketini kabul etmek zorunda kaldı. Hem hayır dedirtti, hem de kendisi kabul etti. Böylece gelecek seçimleri garanti altına almayı düşünmüş olabilir.

Çilem Doğan

İkinci önemli olay ise, Çilem Doğan'ın kocasını 6 kurşunla öldürmesi gündeme düştü. Gündeme bu kadar etkili olarak düşmesinin iki nedeni var. Söylediği "hep kadınlar ölüyor, biraz da erkekler ölsün" cümlesi sarsıcı. Sarsıcı olduğu kadar, iki ölüm seçeneği arasında sıkışıp kalan insanları gösteriyor.

Çilem Doğan  geçmiş ve gelecek

Ölüm her sonuçta gerçekleşmiş olacak. Yaşamak, iyi hissetmek ortada yok. Terörün yaygınlaştığı Ortadoğu kültürüne uygun bir cümle. Gezi Parkı olaylarından itiberen başlayan süreçte şiddet giderek yaygınlaşıyor. Olaylar sırasında ölenler, şiddetli söylemler, şiddeti biraz daha arttırıyor insanların zihninde. Ölmek normalleşiyor ve yaşamak anormal bir duruma dönüşüyor. İntiharların artması da bu yüzden.

Çilem Doğan olayında ikinci nokta ise giydiği tişörttü. Herkes üzerinde yazan yazıya dikkat çekti. "Geçmiş bana verdiğin dersler için teşekkür ediyorum, Gelecek ben hazırım". Bu cümle çok dikkati çekti. Çilem doğan bunu bilerek mi giymişti bilmiyoruz. Ancak daha önemli bir nokta var görünüyor. O da Tişört üzerindeki motifler. Panter desenli tişört aslında çok şeyler anlatıyor olabilir.

 

11403336 10153223862622284 3999350000427261206 n

 O meşum güne kadar kendisini savunmaya çalışan kadının, olay sonrasında duygu ve tavır  değişimini de anlatıyor. O gün alınmadı ise bu tişört, bu değişimi daha öncesinde farkında olmadan yaşamış olabilir. Yapılan bu tişört seçimi bu anlamda da anlamsız değil.  Elleri ile yaptığı işaret ise, bir mesaj değil ise, ne yaptığını bildiğine dair bir tavrı gösteriyor.  

 Çilem adının bir çocuğa verilmesi ise önemli bir detay. Çile kelimesinden gelen bu kelime anne ve babanın da aslında çile çektiğini ifade ediyor olabilir. Çilem'in çilesinden kurtulmak için, cinayet işlemesi, daha sonra çekeceği çilelerin de az olmayacağını gösteriyor.  

 Erkeğin ise tabancasını yastığının altına koyması ise, onun hayattan ne kadar korktuğunu ve korkudan kurtulmak için o silahı başının altında hissetmek ihtiyacı. Şiddeti ve cinayetleri ortaya çkarak en önemli şeyin güçsüzlük olduğunu söyleyebiliriz. Kendisini güçsüz hisseden kişi, bu güçsüzlüğü hissettiren kim ise ona zarar vermeye çalışıyor. Bazen hiddet, bazen şiddet ve bazen de cinayet işleyerek.  Güçsüzlük duygusu ortadan kaldırılmaktan, kişinin kendi isteğiyle değişim gereçekleşmedikten sonra buna benzer şiddetli durumları yaşamaya devam edeceğiz. Öyle görünüyor.

İki olay ve iki sonuç. Biri Yeşil'in ölümü, diğeri insanın ölümü. Yeşil'in ölmesi engellenebilir, belki. Ama insan öldüğünde geriye dönüş yok.

 Çilem'in az ceza alması önemli görünebilir. Az ceza alsa da çok ceza alsa da toplumda şiddet daha yaygınlaşmaya devam edecektir.  Bu durum ne kadar karamsarsa, Havva Ana'nın barışcı ama tavır gösterebilen, kendisini ifade eden durumu o kadar iç açıcıdır. Metin Feyzioğlu'nun söylemiyle, üniversitede iki dönem, yüksek lisansta bir dönem,  doktora da bir dönem okutulan derslerde öğrenilebilenleri tek cümle ile ifade etmiştir. "Devlet benim, ben halkım" Kendisine teşekkür ediyoruz.

Kendinizi koruyun derim.

Cengiz Eren

http://www.erenlp.com

İlgili Linkler: