Bekir Çoşkun'un Karnesi

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

bekir çoşkun, karneBekir Çoşkun'un 24 Ocak 2015 tarihli yazısı içinde aşağıdaki bölüm var.

 

"Karne almıştım o sene...
İki karnem vardı, birisi okulun verdiği karneydi; on bir zayıf...
Zaten ders; on iki...
İkinci karnem; değişik okulların değişik renklerdeki karnelerini basan Mustafa Amca'nın İtina Matbaası'ndan aşırılmış gurur verici karnem...
Kuytuda oturup doldurdum...
Tepeden tırnağa pekiyi, pekiyi, pekiyi...
Ben nasıl istemişsem öyle...
Babam pekiyilerimi beğenmemiş "Daha iyi olabilirdi"demişti...
Bir de sormuştu:
"Herkesin karnesi sarı, seninki niye mavi?.."

*

İki karnem vardı...
Ama ikisini de kimseye göstermek istememiştim...
Birisi; başarısızlığımın belgesiydi...
Öbürü; suçluluğumun...

*

Ben acı çekerken mutlu gözükmeyi o zaman öğrendim..."

 

Bu yazı içinde Bekir Çoşkun kendisi ile ilgili bir çok bilgiyi de farkında olmadan ifade etmiş oluyor. Köşe yazarları yazı yazarken kendilerinden bahsettiklerinde çok açığa düşüyorlar.

 

Bekir Çoskun aşırılmış karnesini kendisi doldurarak ilk yazı yazma tecrübesini de elde etmiş oluyor. Hayatında ilk yazı denemesi. Bunu yapmasının neden ise, ya babasına başarılı görünmek için ama daha çok korktuğu için olsa gerektir.

 

Bu süreç daha sonra otorite'ye karşı gelme şekline dönüşecek ve sürekli olarak bu modeli kullanacaktır.

 

Başarısız olmamaya çalışacak ve aynı şekilde kimsenin kendisini suçlamasını istemeyecektir.

Suçlanmamak için kendisini suçlamak şeklinde ortaya çıkan strateji kendisinin acı çekmesini sağlayacaktır.

 

Ben acı çekerken mutlu gözükmeyi o zaman öğrendim cümlesi ise çok önemli.  Duygularını çok küçük yaşlarda gizlemeye başladığını anlatan bu cümlenin tersi de doğrudur.

Bent Mutlu olurken acı çeker gözükmeyi o zaman öğrendim.

 

Böylece Bekir Çoşkun'un duygularını neden gizlediğini de öğreniyoruz. Daha önceki yazımızda Bekir Çoskun'un çok küçük yaşlarda annesini kaybetmesinden dolayı hissettiği duygular ve ortaya çıkan stratejilerini anlatmaya çalışmıştık. Kendisini koruyacak annesinin olmaması, babadan korkuyu biraz daha arttırmış olabilir.

 

Bekir Çoşkun Anne kaybı ve  Sonuçları

Şimdi daha iyi anlıyoruz, Bekir Çoşkun insanların suç işlemesini, başarısız olmalarını neden istemediğini ve neden otoriteye ile sürekli olarak çatıştığını.  Yazdığı yazıların sonucunda insanların içine korku saldığının ve onları pasif hale getirdiğinin de farkında değil.

 

Kendisinin bu duygulardan kurtulduğunda çok daha güzel yazılar yazacağına ve insanlara önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Siz hiç karnenizde çok zayıfınız olduğunda böyle bir şey yaptınız mı?

 

Bunu farkedip değişmesi dileği ile.

 

Cengiz Eren

24 Ocak 2015