Terkedilmişlik Duygusu ve Stratejiler

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Terkedilmişlık Duygusu ve Terkedilmiş Çocuklar NLP Yorumu

İnsan çok karmaşık görünen ama aslında muhteşem bir sistematiğin ve yapının işlediği bir model. Yaşanan tecrübeler ve bu tecrübelerin oluşturduğu stratejiler, sonrasında hayatı düşündüğümüzden çok daha fazla etkilemeye devam ediyor. Farkına varılmadığı için, çözüm bulunması da mümkün olmuyor. Bu sebepten beynimizin ne şekilde çalıştığını farketmek, değişim kolaylaşmasını sağlayacaktır. Yazıda terkedilmişlik duygusu ve beynimizin nasıl çalıştığına dair bilgileri  bulacaksınız.

Çocukluk

Çocukluk, insan hayatındaki en önemli zaman bölümü. Bu yaşlarda yaşanan bir çok olay sonrasında,  kişinin hayatını  nasıl yaşayacağını belirleyecek ve kişi neden nöyle yaşadığının hiç de farkında olmayacaktır. Bir çok romanda, filmde, tiyatroda hep bu anlatılır. İçinde kendine benzer yaşamları bulan kişiler, bunları okurlar, seyrederler ve seyretmeye devam ederler ama hiçbir değişim olmaz. Oğuz Atay, romanlarının, Sezen Aksu şarkılarının, Sheakespeare tiyatrolarının, Orhan Pamuk'un yazdıklarının sevilmesi belki de bundandır.

Bu yazıda inceleyeceğimiz konu terkedilmiş çocuklar.  Bugün (8.8 2011) Televizyonda Mehmet Ali Erbil'in yarışma programını izlerken, soruyordu yarışmacılara.  “Seni seyrediyorlar mı?” Cevap “ Babam, babannem ve dedem seyrediyorlar”. “Babanla mı yaşıyorsun? "Hayır babaannemle” .  Diğer yarışmacıya sorduğunda aldığı cevap benzerdi. “Annemle”, “Baban?” “Ayrıldılar". Son yarışmacı da aynı cevabı veriyordu.” “Annemle yaşıyorum”.  MAE biraz daha üsteleyince son yarışmacı “Yapmayın beni ağlatacaksınız”  cevabını veriyordu. Programda yarışmacıların cevapları bu yazıyı yazmamın nedeni.

Terkedilmek ve Terkedilmişlik Duygusu

Terkedilmek. Terkedilmişlik duygusu. İnsan hayatını yaşarken bu durumlarla çok farklı şekilde karşılaşabilir.  Yukarıdaki örneklerde anne, baba, veya her ikisi birden çocuğu yalnız bırakabilir. Etkileri farklı olacaktır. Anne, baba,  bir yere giderken çocuğu bir başkasına geçici bir süre bırakabilir.  Çocuklukla hastanede uzun süre kalmak yine benzer bir duygu yaratacaktır.  Yatılı okul terkedilmişlik duygusunun yoğun yaşandığı yerlerden biridir.  Anne veya babanın çocuklarından ayrı, yaptıkları uzun süreli seyahatler benzer duyguların oluşmasına neden olur.

Terkedilmişlik duygusunun oluşması için terkedilme olayı gerçekleşmeden farklı birşeyler olmaya başladığını hissedilmesi, duygu oluşumunun başlangıcıdır. Sonra bir gün, Anne ve baba çocuklarını karşısına alıp, “ Biz anlaşamıyoruz, o yüzden ayrılıyoruz” dediklerinde çocuğun zihninde çok belirsiz bir durumun yarattığı boşluk ortaya çıkar.  Kendisi kiminle kalacaktır, gidenin bir daha dönmesi mümkün müdür?  Bu boşluklar ve verilemeyen, cevaplar derin korku ortaya çıkarır, donup kalmaya benzer bir korku. Genellikle baba evi terkeden olacaktır. Çocuk için bundan sonraki hayat nasıl olacaktır, bu belli değildir.

Yatılı Okul Okumak ve Terkedilmişlik

Yatılı okulun da benzer duygular uyandırdığını farketmek gerekiyor.  Yatakhanede, yatağı üzerinde tekbaşına oturan çocuk korku doludur. Aile onu okula bırakmış, kayıt yapılmış ve gitmişlerdir. Burada da sonra olacaklar konusunda bir bilgisi yoktur.  Bu sadece sivil yatılı okullarda değil askeri yatılı okullarda öğrenim yapan öğrenciler için de geçerlidir.

Başka bir durumda anne veya babadan birinin çok küçük yaşlarda kaybedilmesidir. Çocuk ölümün ne olduğunu anlamayacağı için anne veya babasının uzaklara gittiği söylenir.  Çocuk bunu  duyduğunda kendisinin terkedildiğini düşünecek, etkilenecek ve bir gün dönmesini bekleyecektir ama gidenler geri dönemeyecektir.

Aynı şekilde hastane odasına bırakılan çocuk için de, tayin dolayısı ile yer değişimi yapan ailedeki çocuklar da benzer duygulara sahip olacaklardır.

Verilen örneklerde olduğu gibi, yaşamak bu kişiler için farklı hale gelecek, bu orneklerden birden fazlasını yaşayanlar da ise, sonuçlar daha ağır yaşanacaktır. Farkında olmadıkları için bu durumun sonuçlarını farkedemeyecek ve büyüdüklerinde bu stratetejileri bu tecrübelerde elde ettikleri kullanmaya  devam edecekleridir.

Terkedilmişlik duygusu yaşayan çocuklar büyüdüklerinde önecelikle şu strateji kullanılacaktır.

Terkedilmemek için terkettirmek,

Böylece kendileri terkedemeyecekler ama karşı tarafı – bu iş, insan, ya da durum olabilir-  “ben sana göre değilim” diyerek ikna etmeye çalışacaklardır.  Bu stratetjinin farklı bir şekli de, değersiz gördükleri kişilerle birlikte olup, değersiz pozisyonlarda yer alacaklar, ya da işte çalışacaklar ve  her an terketmeye hazır bekleyeceklerdir. Duygusal ve iş konularında bu durum devam ederken, maddi ve duygusal durumlarda farklı bir strateji daha devreye girecektir.

Kaybetmemek için kazanmamak. 

Bu strateji ise her hangi bir şeye sahip olma duygusunu ortadan kaldıracağı için, sahip oldukları hiçbir şeyi kendilerine ait hissedemeyeceklerdir. Kazandıkları birşeyler var ise, onları kaybetmek için, ellerinden gelen herşeyi yapacaklardır.   Kişi de bu iki strateji birden etkin ise, tam herşey yolunda gidiyor diye düşünüldüğünde, yeni bir sorun yaratılacak ve bu sorun büyütülmeye devam edecektir, terkedilme vey kaybedilme gerçekleşinceye kadar.

Eşik

İçerisi ve dışarısı kavramı ile Yatılı olmak kavramı yazılarıyla birlikte okunduklarında, terkedilmişlik duygusunun sonuçlarını anlamak biraz daha kolay hale gelebilir.

Kendisini dışarıda hisseden ama dışarısını içerisi olarak algılayan kişi, dışarısının da dışarısına çıktığında, yolun sonuna gelmiş olacak, orada hissettiği derin yalnızlık ve terkedilmişlik duygusu, Amy Winehouse örneğinde olduğu gibi,kendisine zarar vermeye kadar götürecektir.  Anne ve babası ayrıldığı için kendisini dışarıda hisseden, bu yüzden dışarısı olan sahneyi içerisi olarak algılayan Amy Winehouse, sevgilisinin kendisinden ayrılmasından ve iptal edilen iki konserinden sonra dışarısının da dışarısına çıkmış ve kendisini çok kötü hissetmiş ve istenmeyen,herkesi üzen bir sonucu yaşamıştır. Son günlerde artan çeşitli şekillerde kişilerin kendilerine zarar vermesi hep bu sistematiğin sonucudur. Aslında detaylı olarak bakıldığında insan kendisine kendisi zarar veremez.  Bunun için mutlaka bir araç gereklidir. Böyle bir kişi de uyandıracağınız en küçük şüphe, onun kaskatı kesilmesini ve sizden sonsuza kadar uzaklaşmasını sağlayacaktır. Bu duygu aslında sizin bütünüyle sebep olduğunuz bir duygu değil, geçmişte yaşadığı terkedilmişlik duygusunu tetiklemenizden kaynaklanan sonuçtur. Geçmiş yaşanan duygu kapaklar açıldığı için ortaya çıkmış ve kendisini hareket edemez hale getirmiş ve kaskatı olmasını sağlamıştır. Bu noktadan itibaren ona ulaşmanız çok zor hale gelecektir.

Kişinin kendi hayatını bu etkilerden kurtularak yaşayabilmesi için zihinsel detoks programı gereklidir ve tecübelerin ve stratejilerin etkilerinin ortadan kaldırılması sağlanmalıdır. 

NLP Teknikleri

Kendi hayatınız için ise, sizde bu duygulardan hangisi ne kadar var onların da gözden geçirilmesi yararlı olur.  Bilinmesi gereken beynimizin mantıksız çalıştığı ve içeriksiz düşündüğüdür.   Bu farkedilmediği müddetçe değişim düşündüğünden zor hale gelmektedir.  Yoksa zekanız yaptığınız davranışları açıklayacak mantıklı sonuçlar üretebilir ve bu hiçbir işe yaramaz.  Bu zararların ortaya çıkmasını sağlayan şey ise doğru modelde kullanılmayan farkındalık ve farkındalık hipnozudur.

Cengiz Eren

NLP Uzmanı ve Eğitmeni

http://www.erenlp.com

İlgili Linkler:

 

 

 

TOP