Reklamlar ve beynimize aktarılan parçacıklar
- Son Güncelleme: Cuma, 25 Mayıs 2018 16:46
- Cengiz Eren tarafından yazıldı.
- Gösterim: 6787
Sonrasında bu hareketli küçük karakterler sayılar olarak Beko reklamında da gösterilmeye başlıyordu. Ürün gösteriliyor ve sayılar şeklinde dağılan ürüler ekrana doğru ilerleyerek yeni bir ürüne geçiliyordu. Bu bir moda mı? idi yoksa gerçekten bilinerek bunlar yapılıyordu burasını bilmiyorum. Ancak ekrandaki hareket reklamlarda artmıştı. Görüntülerle başlayan bu yapılanma daha sonra seslerle desteklenmeye başladı ve birlikte kullanıldı. Yapılmak istenenin ne olduğuna bakıldığında iki şey söylenebilir. Birincisi reklamı seyreden kişinin reklamı seyretmesini devam etmesini sağlamak, ikincisi ise sayısı fazla olan küçük parçacıklarla markanın zihne aktarılmaya çalışılması. Ancak bu durum bazı ürünlerde istenen sonuç yerine tam tersini ortaya çıkarıyor ve ürünün parçalandığı reklamlarda ürünün sağlamlığı konusunda şüphe uyandırarak markaya zarar veriyordu. Biraz daha ileri gidildiğinde ip ve benzeri bir cisim başlangıç ve bitiş noktası bilinmeden ekranda gösterilmeye başladı. İpin orta yerine ise ürünün logosu yerleştiriliyordu. Şampiyonlar ligi sponsoru olan Ford bu tip reklamları ilk kullananlardan biri idi. Futbolcuların seyirciler tarafından idare edildiği düşüncesinden yola çıkılarak yapılan bu reklam uygulamasının da önemli olduğunu düşünüyorum. Yukarıda anlatılanlara bakıldığında kısa zamanda fazla bilgi aktarmaya çalışmak ve bunun seyredenin zihnine yerleştirmeye çalışmak reklamcıların temel amaçlarından bir tanesi. Bu amaca ulaşabilmek için çok kısıtlı alan olan televizyn ekranında bunu yapmaya çalışıyorlar. Zaman reklama ödenecek parayı yükselteceği için bütçe kısıtlamaları zaman kısa olmasını gerektiriyordu. Akbank'ın kullandığı reklam stratejileri konusunda birşeyler söylenebilir. Geçtiğimiz yıl dünya kupası sırasında kullanılan Güney Afrika'da çekilen reklam filminde de harektlilik var idi. İnsanlar kullanılarak yapılan ve hayvan, eşya ve ayyıldızın şekillendirildiği reklamlar çok güzel görünüyor ama istenen sonuca ulaşmayı engelliyordu. Bunun neden ise reklamın sonunda kullanılan kalp atışı idi. Bizler kalp atışını hissettiğimizde normal olmayan bir durumla karşı karşıyayız demektir. Bu sesi duyan kişiler farkında olmadan geçmişte yaşadıkları normal olmayan durumları hatırlayıp kendilerini kötü hissedeceklerdir. Ayrıca Türk bayrağı logosunun gösterilmesi de milliyetçi bir mesajı ortaya çıkaracak ancak 6 ay gibi kısa bir sonra Citibank ile başlayan görüşmeler de bu mesaj ile çalişecekti. Son dönemde yayınlanan ve dizi film tadındaki Axess kızının kaçırılması ve kurtarılması sırasında son bölümde kullanılan şiddet -matrix filminden kopyalanan bölümler de yaratıcılığın yeterli olmadığını ifade ediyor, bana göre- Axess markasına ne yazık ki zarar verecektir.
Bütün bunlar reklamı yapanların da, reklamı onaylayanların da, ve seyredenlerin de ne kadar dikkatli olmaları gerektiğini gösteriyor. Ağabey aklıma çok güzel bir fikir geldi deyip hazırlanan story boardlardan sonra üzerinde fazla düşünülmeden, insan beyninin nasıl çalıştığını bilmeden hazırlanan reklamlar istenen sonucu ortaya çıkarmayacaktır.
Geçmişte Goodyear'in kullandığı "Change for better" sloganı Michelin lastiklerinin satışlarının artmasına neden olmuştu. Çünkü Michelin lastik kalitesi olarak insan beyninde Goodyear'dan daha önce yeralıyordu. Reklam sloganları ile ilgili hatalar daha sonraki yazılarımızdan birinde incelenecektir.