Ertuğrul Özkök Cuma yazısı ne olabilir?
- Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Nisan 2014 12:06
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 3237
Ertuğrul Özkök'ün 5 Nisan 2014 tarihli yazısından bir bölüm. Yazılanlar Ertuğrul Özkök hakkında önemli ipuçlarını da veriyr.
Yazısındaki bölüm şu şekilde.
"Ailem Demokrat Partiliydi.
Yassıada duruşmalarını radyodan dinlerken rahmetli babamın ağladığını hatırlarım.
Adnan Menderes'in yargıçların önündeki o mahzun halini, "Nasıl tensip buyurursanız" derkenki hüzünlü saygısını hâlâ unutamadım.
Bir ülkede adalet bozuldu mu, demokrasiden geriye hiçbir şey kalmıyor.
Sadece demokrasiden değil, kolektif vicdandan da bir şey kalmıyor."
O sıralarda 13-14 yaş civarında olan Ertuğrul Özkök darbeyi yaşamış ve sonra da duruşmalar sırasında hayatındaki en önemli otorite olan babasını ağlarken görmüş. Aynı zamanda ülkenin başbakanı olan insanında da yargılama sırasında hüzünlü saygısını da unutamamış olması anlamlı. Biri ülkenin başbakanı , diğeri hayatında en önemli otorite iken, ikisi de kendilerini çok güçsüz hissederken, Ertuğrul Özkök bunları görüyor olması büyük şanssızlık.
Bu süreç farkında olmadan bütün hayatını etkileyecek ve yıllar içinde etkinlik kazanacaktır, farkında olmadan oluşan bu strateji. Güçlendikçe güçsüzleşen bir yapıyı oluşturacaktır bu sistematik yapı. Tabi güçsüzleştikçe güçlenen bir yapı da oluşacaktır, benzer bir şekild. Güç içeriğinden tamamen kendisini soyutlamak için tek çaresi dokunulmaz olmak yolunda ilerlemektir.
Daha sonraları Kuşadası'nda DJ'lik yaparken, yediği dayak kendisini güçten uzakta ama dokunulmazlığın devamı yolunda ilerlemesini sağlarken, önce üniversite öğretim görevlisi olmuş, sonra da Hürriyet Gazetesinde çalışmaya başlamıştır.
20 yıl boyunca genel yayın yönetmenliği konumunda bu dokunulmazlığa ulaşmış ancak bu görevden ayrıldığında, kendisinin de dokunabilir olduğunu farkettiğind önce sessiz hesaplaşma yoluna girmiş, daha sonra da Mart 2014 seçimlerinden önce, Erdoğan'ın seçimi kaybedeceğini düşünerek, hayatında ilk kez tavır koymaya başlamıştır. Hatta yazı yazarken cesaret hapı içtiği bile söylenebilir. Bu dönemde Fetullah Gülen Hürriyet gazetesi sayfaları ve haber sitesinde hiç olmadığı kadar boy göstermiş, Zaman röportajları aynen yayınlanmıştır.
Kendisinin korkarak gördüğü rüyanın çamurlu yollarda yüyüyüp, minibüse binmek olduğu düşünülürse ve kendi yazdıklarından ter kokusundan çok rahatsız olduğu farkedilirse, bulunduğu dokunulmaz konumu korumak istemesi çok normal sayılabilir. Ancak Genel Yayın yönetmenliğinden ayrılması, ona yeniden dokunulur olduğunu hissettirdiği için, üstü kapalı hesaplaşma yoluna gitmiş, Mart seçimlerinden sonra açık olarak otoriteye tavır gösterir hale gelmiştir.
Cuma günü yazacağı yazısının konusu, aslında ünvanların ve konumların değersiz olduğu, yaşamanın, keyifle yaşamanın ne kadar önemli olduğunu anlatacaktır, diye düşünüyorum.
Daha önceki kendisi ile ilgili analizlerde DJ'liğin kendisi için önemi anlatılmış ve Hürriyet Gazatesi Genel Yayın Yönetmeni olduktan sonra Manşet DJ'i haline dönüştüğünü yazmıştım. Yazılarında bile bu DJ'lik özlemi devam etmekte ve şarkı adları vererek "mood" yönetmeye çalışmaktadır.
Kendisi için önemli olan konu aslında bunlar değildir. Bilgeleşme sürecini başlatması ve kendi isteği ile çok uzak kaldığı halkının arasına karışması ve seçkinlerden uzaklaşması, bilgeleşme sürecini hızlandıracaktır. AKP'ye oy veren % 45 ile iletişim kurabilir hale geldiğinde, hem kendisine ve hem de ülkeye katkıları olabilir.
Cengiz Eren
Ertuğrul Özkök http://cengizeren.info/kose-yazarlari/20-kose-yazarlari/111-ertugrul-ozkok.html
Özkök ve Obama http://www.erenlp.com/oezkoek-ve-obama.html
Yeni Yıl ve Ertuğrul Özkök http://cengizeren.info/kose-yazarlari/20-kose-yazarlari/57-yeni-yil-ve-ertugrul-ozkok.html