Gezi Farkı

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

geziparkiGezi Parkı direnişi tarihe geçti.  Gezi Parkı olayları ne idi? Ne oldu orada? Değişim rüzgarları, internet tsunamisi, sosyal medya patlaması gibi tanimlar yapıldı. 

 Ancak daha uzun süren bir sürecin sonucu idi, gezi parkı olayları.  Güce ve otoriteye karşı direnen bir topluluk, hem Türkiye'yi harekete geçirdi ve hem de dünyayı etkiledi.Gezi Parkı öncesi ve sonrası var artık.

Türk insanını anlamayanlar, % 60'ı aptaldır diyenler, yazıları ile halkı aşağılayanlar bile döndü, Gezi Parkı rüzgarının etkisine kapılıp.etkisine kapılıp.

 

Yaşanan süreç tabii ki ilginç. Ancak iki önemli nokta var. Bunlardan birisi 12 Mart, 12 Eylül darelerinde suskun kalan gençler bugünün anne-babaları olmuşlardı. Ve ilk defa bir direniş orta yaş grubu tarafından destekleniyordu.Daha önce hiç böye olmamıştı. Direnişler hareketler olmuş ama  geniş halk kesimlerine yayılmamıştı. Gezi Parkı direnişi hem orta yaş grubundan hem de anneler ve babalardan destek gördü ve görmeye devam ediyor.

 

 

İkinci önemli nokta ise, bugüne kadar halkı yönetmekte yetersiz kalan iktidarlar, yönetimi darbelerle devredip, daha sonra da daha özgürlükler kısıtlanarak geri alınıyordu. 12 Mart darbesinde iktidarı askerler devreden Demirel daha sonra yeniden başbakan olacaktı. Ancak özgürlükler kısıtlanmış, kalkışma önlenmiş, Türkiye İşçi Partisi yok edilmişti.

 

12 Eylül'de de aynı şey olmuştu. Darbe olmuş, bütün aykırı sesler susturulmuş ve iktidar Özal'a ve daha sonra darbeyi yiyen Demirel'e teslim edilmişti. Halen yürürlükte olan 12 Eylül anayasası ile bugünlere gelindi.

 

Bütün bunların nedeni Türk halkı Mustafa Kemal'in asker olmasından, Kurtuluş savaşını askerlerin kazanmasından dolayı akerlere güveniyordu. Zaten askerlik zorunlu olduğu için de her erkek askerlik yapıyordu.

 

Bu güvenden dolayı, başı sıkıştığında askerin gelip kendisini kurtaracağına inandırılmıştı. Hükümet ve cemaat dışarıdan gelen uyarılar ile askerlerle hesaplaşma içine girdiğinde aslında büyük bir hata yapıyorlardı.

Ergenekon, balyoz ve benzeri davalar askerleri toplumun gözünden düşürürüken, onlarında 'kağıttan kaplan' oldukları anlaşılıyordu. Başbakan ile çalışan Genelkurmay başkanı bile tutuklanmıştı.

 

Davalar Türk insanının zihninde var olan asker imajını yerle bir ederken, bizi kurtaracak kimse kalmadı diye ümitsizlik içine düşmüşlerdi. Kadıköy'de yapılan 19 Mayıs yürüyüşünde, yüzler asık, insanlaar ümitsiz görünüyordu. Arkasından 31 Mayıs geldi ve kökünden sökülmeye çalışılan bir ağaç ve Tarihi Gezi Parkı direnişi. 

 

Cemaat ve hükümet arasındaki çatışma, polisin insanlara sulu gazlı saldırısı Gezi Parkı direnişini başlattı.  Bir atom boması patlaşmış ve radyasyon bütün kesimlere yayılıyordu.  Umudunu yitirenler, iktidarın herşeyi ele geçirdiğini düşünenler, muhalifler, otoriteye karşı olanlar harekete geçti. Daha da önemlisi bu hareketi zihinsel olarak destekledi.

 

Yeni düzendeki facebook, twitter gibi sosyal medya araçlarından tepkiler tsunami şeklinde başladığında, Tayyip Erdoğan ve poliste sertleşiyrdu.Askerlerin umut olmaktan  çıkartılması, 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri ile hipnoz altına alınan toplumun uyanmasını, tomalı ve biber gazlı saldırılarla sağlıyorlardı

 

Yaklaşık 10 yıldır iktidarda olan Erdoğan, hem iktidarı kaybetme korkusu ile, ve  hem de yaşadığı birkaç ameliyatta aldığı narkoz yüzünden giderek sertleşiyordu. Seçim kampanyası başlaması gereken zamandan çok önce başlamıştı.

 

Gezi Parkı direnişi bu anlamda da gerçekten çok  önemli. Bir çok topluma esin kaynağı olacak görünüyor. Basın ve medya, köşe yazarları değişim dalgalarının altında kalmaya başladılar.  Gezi parkı olayları ve sonuçları bu sitede incelenmeye devam edecek.

 

Cengiz Eren

http://www.erenlp.com