Sevgi, Harita ve Yollar

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Sevgi Haritası, Cengiz Eren, Firdevs ersoyYalanın her şeye hakim olduğu, bütün gerçekleri kovduğu günlerde yaşıyoruz.Yalan hayata yerleşebilsin diye bütün iyi şeyleri yaşantımızdan kovdu.

 

Belki de gerçek hiç bir zaman geri gelmeyebilir, gerçek olmadan sevgi olamayacağına göre bu demek oluyor ki yalan sevgiyi de kovdu. Hayatı meydana getiren olmazsa olmaz şeyler var, hayata katkısı olan herşey hayatı ayakta tutuyor ki SEVGİ de öyle bir şey, Günümüz insanı sevgiyi yaşamıyor, bol miktarda sevgisizlik yaşıyor.

 

Biz toplum olarak sevgi işini halledemedik, sevgiyi öğrenemedik, sevginin açılımı, hayat hikayesindeki yerini çok konuşmamıza rağmen hep üst başlıklarda kaldı, alt başlıklarını çok fazla irdeleyemedik. Böyle bir yaklaşım, istek var ancak çok basit geçiliyor. Bunun üzerinde fazla çalışılmıyor, sevgi olsa iyi olur ama olmazsa neler oluru hiç sorgulamıyoruz.

 

Sevgiyi tanımlamadan, öğrenemeden paldır küldür sevgi maceralarına giriyor, sevgiyi ,aşkı bulduğunu sanıp,evleniyor, artık dünyada iki kişi olduğunu ya da her şeyi bulduğunu , sonsuza kadar yaşayabileceğini düşünüyor fakat , zaman içerisinde ya partnerin hayalindeki sevgiliye uymuyor ya gönüllülük kalmıyor ya sevgi göreve dönüşüyor, ya birbirlerinden çok şey bekliyorlar ya da başka nedenlerle çok daha büyük bir hayal kırıklığı ile insanın acıklı bir şekilde aşk macerası, ilişkisi ya da evliliği bitiyor.

 

Genellikle de her biten ilişki bir kırılma noktası ile yaşanıyor.Kırılmayı çok şiddetli yaşadığında insanın arayış yelpazesi genişliyor, yaşadığı hayal çöküklerinin ardından, iç dünyasındaki bu kırılmadan sonra yeni bir sevgiliye sarılmak, sığınmak istiyor. Kısaca bu süreçte, sevgiye olan ihtiyacı artıyor ve acil bir sevgili ihtiyacı doğuyor . Çünkü, sevgisiz bir hayat yaşamaya devam ederken insan buna dayanamıyor,kendi kendine ağır geliyor, kendisiyle barışamıyor, çarpışmaları durduramıyor, bunlarla yaşamak istemiyor eğer yardım da alamıyor ise bir sonuca da ulaşamıyor, kalbinin sesinden rahatsız olmaya başlıyor. Çünkü devamlı bir üşüme "kış", bitsin artık, içimde bir sulh olsun diyor, sevgi gelince eksikler biter gibi düşünüyor, içinde öyle bir karışıklık var ki bunun en kolay yolu sevgili edinmek diye düşünüyor.

 

Fakat, insan çok istemesine rağmen sevgiye genellikle ulaşamıyor, bunun yollarını bilemediği için aramaya, ulaşmaya çalışırken, sevgi sapağında yollarını şaşırıyor ve sevgiye varamayınca, sevgiyle hayatını tamamlayamayınca, yaşamına yerleştirip hayatının paradigmasını sevgi yapamayınca daha çok acı çekiyor, korku, endişe, kaygı ve güvensizlik artıyor.

 

Tek yöne girerek durumu kurtaracağını sanıyor, narsizmin tüm renklerine girebiliyor, indirgemeciliğe sapıyor, aşka ,duygusallığa, cinselliğe, melankoliye, bağımlılığa sapıyor. Çünkü sevgisizliğin olduğu yerde hemen bunlar artmaya başlıyor ve sonra da başına bir sürü şeyler geliyor. Murathan Mungan'ın "Kendim için büyük bir tehlikeyim artık, ilerliyorum içimdeki yer çatlağı boyunca" sözündeki gibi, içinde öyle bir çöküntü oluyor ki, insan yolunu kaybedebiliyor ve nereye doğru gideceğini bilmeden rastgele bir yolu takip ediyor. O sapma sırasında böyle bir şey oluyor.

 

Kırılmış gönlüyle ,o fay çatlağı ile kendini taşıyamayacağını, kendinle barışamayacağını falan düşünüyor. Yeniden hayal kırıklıklıkları yaşıyor ve sonra da sevgisizlik yaşamanın acısıyla insan bu defa yeniden ve öyle büyük arayışlara giriyor ki, beni seviyor diyor ve tam birbirimize göreyiz diye sarılıyor yeni bulduğu ilişkiye, sevgi yolu haritasının bu kez doğru yolu bulduğunu düşünüyor.

 

Oysa bulunan şeyde de ayrıca hayal kırıklıkları var,çok büyük riskler var bunu göremiyor ama bir süre sonra onun da bir düşten ibaret olduğunu ve kör sevgi olduğunu farkediyor ve tepetaklak geliyor, başına daha büyük çoraplar örüyor, ondan sonra da ne yapacağını bilemiyor,

 

Çok sevmenin sevgisizliğine uğrayabiliyor ve yeni bir kronik stres ya da depresyonla, krizle gelen ikinci bir kırılma noktası yaşıyor. Buralardaki olaylar daha çok kırılma ve kırık çizgiler içinde oluyor ki çoğunlukla da insan, bu kırılma noktasından sonra bir daha sevgiye gidemiyor, sevgisizliğe gidiyor.

 

Peki, sevgiye gidebilir mi? Gidebilir ama önce kendini sevmesi ve kendisiyle olan meselesini çözmesi gerekiyor, her tarafı sis kaplamışken, alacakaranlıktayken , aydınlık gelmiyor. Bu kırılma noktasında en tehlikeli şey ,hiç ara dönem yaşamadan kendini çözemeden, bütün bu depremi, yıkımı, bütün bu sorunları sevdiği bir insanla bu ilişkide çözebileceği ihtimalini düşünmesi, böyle bir duygunun ya da isteğin uyanması, böyle bir şey olabilir varsayımı ile hareket etmesi ki bu da ayrıca bir hayal kırıklığı yaratıyor.

 

Oysa, burda bir geçiş sürecinin olması gerekiyor. Burda önce bu kırılma noktasında, kişinin kendisiyle hesaplaşmasının bitmesi gerekiyor. Bu bitmediği için, bunun arayışından bulacağı şeyler tekrar belki bir aşk olabilir ama o da içinde sevgi taşımadığında yine ve yeni hayal kırıklıkları getirecektir.

 

Onun için, bundan sonrasında insanın kendine yardım etmesi ve yardım alması gerekiyor. Kendi iç dünyasını yorumlamadan, kendini anlamadan, tahlil etmeden, kendi dünyasındaki sesleri ayırmadan, kendini doğru ele almadan, kendini bir yere koyamadan, kendi yaşamının sorumluluğunu almadan olmuyor. Kişinin önce kendisiyle yüzleşmesi, kendi olmanın bedelini ödemesi, kendi yaşamına dahil etmesi gereken şeyleri dahil ettikten sonra yaşamına bir insanı dahil etmesi gerekiyor.

 

Kendimi bir başka insanda buldum varsayımı ile hareket etmeden evvel kendisiyle hesaplaşmak, kendisiyle yüzleşebilmek, gerçekten yaşamı yaşamak mı, gerçekten tekrar aşık olmak mı yoksa tekrar yaşamı yaşayıp yaşamına gelen her şeyi sevgi bağlarına bağlamak mı ?

 

Bu soruların cevaplarını vermesi gerekiyor. Çünkü, sevginin yol haritası önce kendimizi gösteriyor. Şems-i Tebrizi'nin , "Ey aşk! Seni senelerce yaban ellerde, hoyrat dillerde aradım. Oysa bendeymişin bilememişim. Oyalanmışım, kalakalmışım"sözleri gibi....

 

Firdevs ERSOY 20 .01. 2014 / İZMİR