Patlatın Bir Kahkaha...

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

" Fundamentals", CePatlatın Bir kahkaha Gülen Kaktüsm Yılmaz yine döktürmüş...

Keskin zekası, olağanüstü gözlem becerisi , komik esprileri ve sempatik tavırları ile izleyicileri kırıp geçirdi.

Hayatımıza, dışarıdan sanki bir kulenin tepesinden bakarken, "biz- bize " kendimize, yaşadıklarımıza, ağız dolusu, kocaman kahkahalarla güldük.

Bana göre, gülmenin hası, aklımızın yargıladığı ve sorguladığı gülmeler...

Gülme eylemine, aklın serüveni, duygu, beden ve içinde bulunduğumuz ortamın coşkusu da dahil olduğunda çok daha anlamlı oluyor, daha bir bütünleşiyor insan gülme eylemiyle...

Salondan , endorfin salgısı artmış olarak çıkan izleyicilerin yüzlerinde, insanın dünyasında neşe ve gülmenin olduğunu anlatan, bedensel yansımaları görüyorum.

Mutlu, fiyonk dudaklı, içten ve sıcacık birbirine gülümseyen insanlarla birlikte, salonu terk ediyoruz. "Gülmek..."
İnsanın bir sırrı, önemli bir yorum, tepki ve bir ölçü...

İnsanın, bir ifade biçimi...

Gülme konusundaki ortak akıl nasıl düşünür bilemem ama insanın gülmesi için, normal giden bir şeyin anormal olması, akışta bir terslik, farklılık olması gerekiyor ve gülmek tek başına bir şey ifade etmiyor.

Her şey gibi ...

Yani, yaşamda durduk yerde gülünmüyor...,

İnsan mutluluktan mı güler yoksa, mutlu olduğu için mi gülümser sorusu takılıyor aklıma...

Yaşam çok geniş...

Her ikisi de var.

Üç yüz altmış derecelik bir fotoğraf, dönen bir şey, biz fotoğrafı hep tek boyutlu görüyoruz.

Zira olay sarmal, birini diğerinden ayırdığın andan itibaren, durum değişiyor ve yanlış olmaya başlıyor.

Bütün diğer şeyler gibi...

Zihinsel yansımalar, maddenin zihinle olan irtibatı anlamına geliyor.

Beyin yaşamı okuyor ve zihinde, yaşam yansıyor. Orada,sanal bir dünya var.

Maddi bir dünyanın içinde sanal bir algılamayla yaşıyoruz.

Kısacası, her şeyin ,her şeyle bir bağlantısı var ve hiçbir şey tek başına bir şey olmuyor.

Yüz ifademizin karamsar ya da güler yüzlü olması hislerimizi değiştiriyor. Yüzümüzdeki ifade zihnimizdeki duyguları biçimlendiriyor.

Peki, nelere gülüyoruz ?

Komedi filmlere,mizah dergilerine, komik fıkralara,
Sakarlığa, cehalete, ipin ucunu kaçıranlara,
Samimi ve içten bulduğumuz ayna tutan esprilere,
Mizah konusu haline getirilmiş, edebi ve sanatsal çalışmalara,
Yasak olduğu ve tabuları yıktığı için,cinselliği çağrıştıran esprilere,
Kendisini gülünç duruma düşürenlere ve bunun farkında olmayanlara,
Düşen kişiye, argoya, edepsiz esprilere,
Ağlanacak halimize,
İpliğini pazara çıkaranlara,
Ayıp olduğu için ve söylenecek söz kalmadığında boşlukları doldurduğu için küfürlere,
Yaptığımız şaşkınlıklara ve kendimize,gülüyoruz.

Gülmek ve gülümsemek için fırsatlar yaratıyoruz.

Biliyoruz ki gülümseyerek geçirilen ömür, mutlu bir ömür ve tebessüm de penceremizin ışığı...

Ve...,

Bir insana verilebilecek en büyük ceza da, " Bundan sonraki hayatını gülmeden yaşacaksın ! " yargısı...

Güzel gören, güzel düşünür ve gülümsermiş...

Gülmek sana, bana, hepimize yakışıyor.

Gülmenin Anatomisi
Gönülden gülümsemeler hepimize....

 

Tam bu noktada siz de, "patlatın bir kahkaha",  nedensiz olsun.

 

Firdevs Baysal ERSOY 12 Ocak 2013 / Balçova

 

Gülmek ve Zihinsel Züreçler, Gülmenin anatomisi