Matruşka ve Anılar

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

bebek semti, matruşka anılarİnsan yaşı ilerledikçe geçmişini ve çocukluğunu daha mı çok özlüyor?

 

Ya da, parmak hesabı kadar kısa olan hayatımızda zamanımızı kaçırma ya da zamanımızın çalınma telaşından mı bu geri sekmeler...

 

Ne kaldıysa bizden geriye diyerek, kalan umutlarımıza, geleceğe sımsıkı sarılmak için belki de bu geri adımlar.

Yüreğimizi göremeyenlere en güzel günlerimizi harcadığımız ,değmeyenlerin hikayesinde yer aldığımız, tüm pişmanlıklarımız, koşarken çok yorulduğumuz, eksik bıraktıklarımız ve başaramadıklarımız, için mi döner döner bakarız geriye, geride kalanlara,

 

Arkada bıraktıklarımıza...

 

Yoksa giderek zaman, bizi, daha fazla üzdüğü ve incittiği için mi vazgeçemeyiz anılarımızdan...

 

Biten günün ardındaki hüznü, doğan günün sevinciyle karşılamamız gerektiğini çok iyi bilsek de, her günü ayrı bir hayat saysak da, geleceği umutla beklesek de kurtulamayız anılarımızdan.

 

Eski günler, eski dostlar, eski şarkılar,eski sinemalar hep dilimizdedir.

 

Biz anılarımıza itibar ettikçe, o daha da oburlaşır.

 

Eskiye özlem,gerçeklik anlarıyla gelir bulur bizi.

 

Ben anılarımı "Matruşka"ya benzetirim.

 

Hani şu, dünyanın her tarafında tanınan oyuncak,iç içe geçmiş tahta bebeklere.

 

Bir tane alırsınız açarsanız içinden bir tane daha çıkar,sonra onun içinden bir tane daha,onun içinden bir tane daha..

 

Bir anınıza dokunduğunuzda, geçit töreninde ki gibi birbiri ardına sıralanıverirler...

 

Toleransınız devam ederse, zaman tünelinde ki gibi akıp gider çocukluktan bu güne yaşananlar, iz bırakanlar.

 

Kişi, anılarının toplamı kadar mıdır ?

 

Diyelim ki öyle,

 

Geçmişimizi yeniden düzenlemek ve değiştirmek gibi bir şansımız olmadığına göre, yapılacak şey tüm bu anılarımızın toplamından, nasıl bir hayat yaşadığımıza ,kendimize iyi davranıp davranmadığımıza dönüp bakmak.

 

Olayları ve kendimizi anlayabilmek için geçmişle yüzleşmek, çıkarımlar yapabilmek.

 

Kötü anılardan da mümkünse vazgeçmek, bağımlı hale gelmemek...

 

Geçmişe ya da geleceğe takılmadan yaşamın ve kendimizin ritmiyle uyumlu,doygun ve anlamlı bir yaşam sürmek.

 

Şu an yaşadıklarımız ve deneyimlediklerimiz kısa bir süre sonra geçmişimiz olacaksa eğer, onu şekillendirebilme tavrına da sahibiz demektir.

 

Şimdi yaptığımız her güzel şey gelecekteki anılarımızı inşa edecekse ve bugün bizim gelecekteki daha iyi ve güzel anılarımız olacaksa, şimdi başlayalım.

 

Çünkü hayat çok kısa ve...

 

Bugün bir daha asla doğmayacak.

 

Firdevs Ersoy

 

14.10.2012 İzmir

 

TOP