NLP Evlilik ve İletişim Modelleri

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Mayıs 2006 Gelin Dergisi

 

Toplumu toplum yapan en önemli kurumlardan biri, belki de ilki “Aile”. Ailenin kurulabilmesi için ise iki kişinin karar vermesi gerekli. Bu noktadan evlilik gerçekten çok önemli ve stratejik bir karar ve iki kişinin, sonrasında çocukları ve eşlerin ailelerinin etkileneceği bir karar; önemli bir değişim süreci de denebilir…

 

Cengiz EREN  This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

 

Önce NLP açısından bu kararın nasıl verildiğine ve nasıl verilmesi gerektiğine iki durum açısından da bakılması gereği ortaya çıkıyor. Evlilik kararı genellikle iki kişinin birçok seviyelerde anlaştığını ve iletişim kurduğunu anlaması ile veriliyor. Bazen çok zor, bazen çok kolay verilen bu karar kişinin bütün hayatını etkileyecek bir karar… Sadece pozitif bakış açısıyla bir karar verilmesi daha sonra negatif durumlarla karşılaşıldığında şaşkınlığa yol açacaktır. Zira evliliğin ömür boyu süreceği düşünüldüğü için diğer durumlar sorgulanmadan karar süreci tamamlanmış oluyor çoğunlukla. Bu açıdan karar iki yönlü olarak sorgulanmalı ve iki çevrimde olumlu sonuç veriyorsa karar noktasından çıkıp operasyon sürecine geçilmelidir.  Çevrimlerden biri  “Evlenirsem neler olacak?” şeklinde ve pozitif süreçlerde sorgulanmalı, evliliğin kişiye getireceği olumlu sonuçlar cevaplanmalıdır. Çevrimlerden diğeri ise “Boşanırsam neler olacak?”  şeklindeki,  negatif süreçlerdir. Çevrimlerin sonuçları dikkate alınarak karar evliliğin yapılması yönünde ağırlık taşıyorsa, evlilik gerçekleştirilmelidir.  Tabi karar sürecinin bu şekilde organize edilmesi her iki taraf tarafında da yapılmalıdır.

 

Eşler arasındaki iletişim

 

Evlilik sürecinde ise eşler arasındaki iletişimin doğru modelde devam etmesi ile aile yapısı sağlamlık kazanacaktır. İşte tam bu noktada NLP tekniklerinde yararlanılabilir.

 

NLP duyular duygular kullanılan dil ve davranışlar arasındaki bağlantıları gösteren bu bağlantıların yeniden organize edilmesini sağlayan teknikler bütünüdür. Evlilik öncesinde de bu teknikler biliniyorsa kişiler birbirleri hakkında çok daha detaylı bilgilere sahip olacaklar ve iletişim daha da kolaylaşacaktır.

 

Temsil sistemlerinin farkına varılması ve hangi içerikte hangi temsil sisteminin etkin olarak kullanıldığı fark edildiğinde iletişim kolaylaşacaktır. Görsel, işitsel, dokunsal, kokusal ve tatsal iletişim sistemleri içeriğe bağlı olarak farklı şekilde kullanılmaktadır. Örneğin sözel iletişimde işitsel temsil sistemi etkin olarak kullanılırken, yemek yeme içeriğinde kokusal/tatsal temsil sistemleri, cinsellik içeriğinde dokunsal temsil sistemi etkinlik kazanmaktadır. Bunun fark edilmesinin önemli olduğu ifade edilebilir. Zira evlenilen kişi ile birçok sevide iletişim kurulmaktadır.  Eşlerin kendilerine bakması görselliği ifade ederken, konuşma biçimi ve vurgulamalar işitselliği, vücudun bakımlı olması dokunsallığı ifade etmektedir.  Evlilikte bunların farkında olarak kullanılması evliliğin keyifli ve güzel yürümesini sağlayacaktır.

 

Temsil sistemleri hangi içerikte nasıl etkinlik kazandığı kullanılan kelimelerden anlaşılacağı gibi göz hareketlerinden fark edilebilmektedir. Bu fark edildiğinde iletişim seviyesi istenen sonuca göre yönetilebilecektir. Örnek verilmek gerekirse bir kişiyi duygusal olarak etkilemek istiyorsanız onu sol tarafınıza almanız  onu daha kolay etkilemenizi sağlayabilir.

Evlilik süreci hayat boyu sürecek kadar uzun bir süreç olarak düşünüldüğünden, bu süreçte iki tarafın da kendisini birlikte geliştirebilmesi gerekmektedir. Bu gelişim sağlanamadığı takdirde taraflardan biri geride kalacak ve iletişim kopmaya başlayacaktır. Bilgi düzeyi, sosyal yapı içindeki yer, kariyer gelişiminin birlikte olmaması duygusal boşlukların ortaya çıkmasını sağlayabilir. Genellikle evlilikte kadınlar erkeklerden daha çabuk gelişebilmekte ve erkekler ise hem hayatlarında ve hem de evlilikte değişime ayak uydurmakta zorlanmaktadır. Duygusal boşluklarını ise işle, hobilerle, içki, kumar, futbol, spor gibi içeriklerden biri ile dolduran taraf olduğunda iki tarafta yalnızlaşacak ve evlilik tehlike altına girebilecektir.

Evlilikte başlangıçta eşler arasında ikili iletişim önemlidir. Her ne kadar Türk aile yapısı için anne-babalar ve yakın çevre de evlilik ilişkilerini etkilese de, iletişimde temel değişim bebeğin doğumundan sonra başlamaktadır. Hamilelik sürecinde anne adayının hassasiyeti ve baba adayının buna cevap verememesi hamilelik sürecinin stresli geçmesini sağlamaktadır. Bu dönemde cinsellikte azalıyorsa sorunlar daha da büyüyecektir.

 

Doğumdan sonra

 

Doğum ile birlikte anne-baba-bebek kurulan iletişim birçok şeyin geçmişteki gibi değil, yeni olmasını ve yeni olduğu içinde uyum sürecinde hatalar yapılmasını ortaya çıkarabilmektedir. Genellikle anne yoğun olara bebeğe yöneldiğinde, baba yalnızlık hissetmekte ve bu yalnızlığı evden soğumasına neden olabilmektedir. Çünkü her eş için sevgi paylaşılır duruma gelmiştir. Bunun önüne geçmenin yolu ise eşler arasındaki sevgi ve iletişim düzeyinin arttırılmasından ve sevginin sözel ve dokunsal olarak daha sık ifade edilmesinden geçmektedir. Eş olarak sevdiği kişi anne ya da baba olduktan sonra daha da sevebilirse ve paylaşılabilirse evlilik çocuğa da yarar sağlayacak şekilde yürütülebilecektir.

 

Evlilikte iletişim yukarıda bahsedildiği gibi çok boyutlu olarak yürütülmesi gerekmektedir.  Kişilerin kendilerine ile olan iletişimleri de bu çok boyutlu iletişime dahildir. Eşlerden biri kendisini başarısız buluyor veya yanlış karar verdiğinde kendisini farkında olarak veya farkında olmadan zihinsel olarak cezalandırıyorsa, benzer durumu yakın çevresine de uygulayacaktır. Benzer şekilde her şeyin mükemmel olmasını isteyen kişilerde de bu davranış modeli görülebilir. Mükemmel olamayan durumlara karşı sinirlenen ve tepki gösteren kişilerde farkında olmadan yakın çevrelerine kendilerine davrandıkları gibi davranmak ve acı çektirmektedirler.

 

Bu durum evlilikte iletişimin acılı şekilde yürümesini ve süreç içinde acının sürekli olarak artmasını da sağlamaktadır. Acı çeken ve acı çektiren eş, karşısında benzer stratejileri kullanan eş var ise, iletişim biraz daha sorunlu hale gelecek ve bu durum yaşadıkları hayatın farklı içeriklerine de benzer şeklinde yayılacaktır. Bu süreç genellikle daha fazla acı çekilmesini ve çektirilmesini sağlayacak ve aile içinde sürekli bir gerginlik yayılmaya devam edebilecektir. Halbuki evliliğin yapılmasının temel nedeni eşlerin kendilerini iyi hissedebilmeleri, birlikte gelişebilmeleri, hayattan daha fazla keyif alabilmeleri ve soylarını devam ettirebilmeleri olsa gerektir.

 

Doğru modelde iletişimin kurulması için kişilerin kendileri ile barışmaları, geçmiş tecrübelerin etkisinden kurtulabilmeleri, birlikte ortak hedeflere yönelik zaman çizgilerini oluşturabilmeleri ve geleceklerini planlamaları gerekmektedir. Ayrıca bunlar yapıldıktan sonra Türkçe’nin ve ses tonunun iyi kullanılması, mimlemek tekniklerinin kullanılması ile eşler arasındaki iletişim kolaylıkla faydalı seviyelere ulaşılabilir. Bunlar ise kişisel veya kurumsal seminerlerimize katılarak öğrenilebilir.

 

Eşlerin kendilerini iyi hissedebilmeleri, birlikte gelişebilmeleri, bunlar kadar önemlisi hayatlarını paylaşabilmeleri, evlilik kurumunda olması gereken önemli noktalardır. Bunlar olduğu takdirde ailede yetiştirilecek çocuklarında kendi hayatlarını yöneten, kendilerini koruyabilmeleri, hayır diyebilmeleri ve gelecekte yapmak istedikleri için hayata karşı tavır koyabilmeleri mümkün olabilecektir.

 

Türk Ticaret Kanunu’nun 29. maddesinin ilk cümlesi “Tescil, talep üzerine yapılır” cümlesidir. Hayat için de benzer bir cümle söylenebilir. Kaynaklarınıza uygun hedefleri talep ettiğinizde bunların kolaylıkla gerçekleşebileceğini görebilirsiniz. Daha ileri hedefler için kaynaklarınızı zenginleştirebilmeniz gerekebilir. Evlilikte de elde edilecek sonuçlar iyisi ile kötüsü ile “istenen sonuç”lardır. Bu sonuçlara çoğunlukla farkında olmadan ama bilerek ulaşılmaktadır.  

 

Hayatımızda önemli olarak gördüğüm birçok dönüm noktaları bulunmaktadır. Sağlıklı olarak doğabilmek bizim elimizde olmayan bir sonuçtur. Okula gitmek başlangıçta ailemiz tarafından verilmektedir. Lise ve üniversite seçimi sınav sisteminden dolayı çoğunlukla tesadüflere dayanmaktadır. Askerlik erkekler için önemli bir dönüm noktasıdır. Evlilik ise kadın için erkek için düşünüldüğünden daha önemli bir sürecin başlangıç noktasıdır, kişilerin kendilerinin verebileceği ender kararlardan biridir ve tesadüflere bırakılmamalıdır. Yukarıda da ifade edildiği gibi daha çok gülebilmek, daha çok eğlenebilmek, daha çok kendini iyi hissedebilmek, daha kolay gelişebilmek,  birlikte mutlu olabilmek ve mutluğu paylaşabilmek evlilikte kitaplara geçebilecek kadar güzel bir hayatı yaşamayı sağlayacaktır…

 

http://www.erenlp.com  Mayıs 2006 Gelin Dergisi

 

TOP