seçim

 

  • Değişim, Seçim ve NLP

    Seçimler ve Erken Seçim

    Pazar günleri güzeldir, genellikle. En azından sabah kahvaltılarının ailecek yapıldığı, sohbetlerin daha uzun olduğu günlerdir. Akşama doğru ise, durum farklılaşır. Pazartesi gününe hazırlık, hem düşünsel ve hem de davranışsal olarak başlar. Neler yapacağım? Yarın neler giyeceğim gibi.

    Bu pazarın ise farklılığı var. 4 yılda bir yaşanan seçim, bu dafa 6 ay sonra yaşanır hale geldi. Seçimler toplumsal hayatımız için önemli. Karar veriyor ve seçtiğimiz partinin logosunun altındaki yuvarlağa evet mührünü basıyor ve sonrasını bekliyoruz. Bu pazar gözümüz daha fazla ekranlarda olacak. Hangi parti ne kadar oy almış? Koalisyon kurulacak mı? Yeniden bir seçime daha gidecek miyiz? Tek başına iktidar bu seçimden çıkacak mı?

    Seçimler ve Kararlar

    İnsan hayatında seçimler önemli. Oy verme dışında da bir çok seçim yapıyoruz. Her seçim bir karar gerektiriyor. Gideceğimiz okulu seçmek, üniversitede okuyacağımız bölümü seçmek, eş seçmek, alabileceğimiz arabayı seçmek, akşam yiyeceğimiz yemeği seçmek gibi her içerikte bir seçimle karşı karşıya kalabiliriz. Daha sonra da karar verip harekete geçtiğimizde, tıpkı demiryolunda ilerleyen bir tren katarı gibi hareket etmeye başlıyoruz.

    Bu ilerleyiş içinde istemediğimiz durumlar ortaya çıkmışsa, kendimizi iyi hissetmiyorsak değişim zamanı gelmiş demektir. Durup, yaşamak istediklerimizi düşünüp sonrasında yeni bir seçim ve karar verip yeniden ve istediğimiz yöne harekete başlamak önemli.

    Karar Verememek

    Karar veremeyenler, karar verip harekete geçemeyenler değişimi yaşayamadıkları gibi, kendilerini kötü hissetmeye devam edecekler ve çevresindekilere de acı çektireceklerdir. İnsanın hayatındaki en önemli eylem karar vermek diyebiliriz.

    Farkında olmadan acı çekmeyi veya başarısızlığı öğrenen kişi, değişmek istediği halde değişememekte, aynı acıları yaşamaya devam etmektedir. Çünkü acı çekmek ya da başarısızlık o kişinin zihninde, tıpkı bilgisayarda olduğu gibi, “kısayol” haline gelmiştir. Kısayollar ya da bildiğimiz yollar hayatı kolaylaştırır görünse bile, kişinin hayatını monoton hale getirecektir.

    Bilgisayarda kısayol kullanarak çalıştırdığınız bir programı, başka şekilde çalıştrdığınızda ne kadar çok şey yapmanız ve ne kadar fazla dosya olduğunu görmeniz mümkündür. Her gün aynı yoldan geçiyorsak, diğer yoldaki, güzel pastaneyi, ucuz manavı ya da kafeyi bilemeyebiliriz.

    Değişime Direnç

    Aslında hepimiz değişime direnç gösterip, bildiklerimizi yapmaya devam ediyoruz. Duyu organlarımızdan giren bilgiler hep aynı olduğunda, gelişmemiz ve dolayısı ile yaratıcılığımız engellenecektir. Bunun önüne geçmenin tek yolu, yeni kararlar verip harekete geçmek. Eskilerin söylediği gibi “nerede hareket, orada bereket”. Yeniye doğru hareket daha da bereketli olacaktır.

    Aynı kahveye, aynı restorana, aynı kafeye, aynı sinemaya giden kişiler, kendi şehrinden kolaylıkla çıkamayacak, başka ülkelere gidemeyecek, yeni sesler, yeni kokular, duyamayacak, yeni manzaralar göremeyecektir. Bazen bu “ihtiyaçtan” yapılabilmekte, kişi yine kendisi karar vermediği için gerekli yararı sağlamamaktadır. İhtiyaçtan Istanbul'a gelmekle, tatil için İstanbul'a gelmek arasında ne kadar büyük fark olduğunu bilmek gerekir.

    Yaşadığımız acı dolu günler ise, bizi hareketsiz bıraksa da, çok üzülsek de, kendimiz için birşeyler yapmaya başlamamız çok yerinde olur. Haberler her gün bir acıyı daha iletirken, gelecekten umut kesmek, korku duymak bizi daha da hareketsiz hale getirebilir. Bunu aşmanın tek yolu ise hareket edebilir durumda olmak.

    Sonuçlar

    Bugün yaşanacak seçim ise gelecek için umutlu görünüyor. Bütün partiler kendilerine göre doğruyu söylüyor. Çok sayıda bilgiyi aktararak, en doğruyu kendilerinin söylediğine ikna etmeye çalışıyorlar. Bu seçimlerde Türkiye'nin geleceği belirlenmeyecek, sadece 4 yıl için milletvekili ve bizi yönetecek insanları seçeceğiz. Turkiye Cumhuriyeti kuruluş esaslarına uygun olarak yoluna devam edecek.

    Her vatandaş gibi ben de oyumu kullanacağım. Sizlerin de kullanmanız, hepimizi 4 yıl yönetecek iktidarın ortaya çıkmasını sağlayacak, koalisyon da olsa.

    “Çorbada tuzunuz, sandıkta oyunuz bulunsun” derim. Karar Sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    İlgili Linkler.

     

TOP