program televizyon

 

  • Popstar ve Yarışmalar ve Diziler ve Türk Filmleri

    Popstar Pop Corn

    Darı alınır, altında ateş yapan bir kabın içine konur, kapağı kapatıldıktan sonra sallanarak çevrilir. İstenirse içine biraz yağ ve kırmızı biber de konur. Kapağın içinden sesler gelmeye başlar. Bu sesler giderek artıktan sonra patlamalar sona erer. Daha sonra kapağı açıldığında patlamış mısırlar afiyetle yenir. Bunun İngilizce’deki adı popcorn’dur. Popstar’larda biraz Popcorn’a ya da patlamış mısıra benzer mi acaba?  Popstar’lar patladıktan sonra hemen tüketilerek ortadan kaybolabilirler, yenen popcornlar gibi.

    Türkiye gündemine oturan Popstar hakkında birçok kişi bir çok yazı yazdı ve yorum yaptı. Bir tanesi de bu okumakta olduğunuz yazı. Bakalım farklı bir bakış ortaya çıkacak mı?

    Popcorn-Popstar bağlantısı benim kurduğum bir bağlantı. Mısırlar ses çıkararak patlar ve daha sonra yeniden diğer mısırların arasına düşer. Bazıları patlar, bazıları da patlamaz, bazıları ise yanar. Bu yarışma da, katılanlar açısından biraz tavada kızartılmaya benzemiyor mu?

    Popstar Seçmeleri

    Şehir ve bölge finallerinden sonra finale kalan 13 kişi ile Popstar yarışması başlıyor. Bu yarışmanın oluşabilmesi için önce yurt dışından lisans alınması, bir jüri, bir sponsor, bir televizyon kanalı ve yarışmada performansların sergileneceği büyük bir salon gerekiyor. İncelemeye böyle başlandığında organizasyon gerçekten büyük.  Şehir finallerinde yapılan çekimlerden parçalar gösterilerek jüri ve yarışmacı adayı hakkında bilgi sahibi olunmaya başlıyor.

    Jüri İyi Polis Kötü Polis

    Jüri için olması gereken modelin bile belirlenmiş olduğunu anlıyoruz. Jüride Bir iyi ve bir kötü olması gerekiyor. İyi’nin olumluyu söylemesi şart, kötü ise biraz saldırgan olmalı ve kötü davranmalı. Arayı bulacak bir “akil adam” ve bir de “sanatçı” gerekiyor. Böylece jüri tamamlanmış olmakta. Seçilen veya karar verilen jüri, finalistleri belirlemede tek yetkili. Seçim yapılırken jüri arasında da çatışmalar çıkmakta, üstlendikleri rollere göre. Böylece jüri seçilen finalistlerden daha fazla tanınmakta, yarışmanın başlangıcından sonuna kadar. Seçimler yapıldıktan ve finalistler belirlendikten sonra jürinin görevi bitiyor ama her performans ve seçim gecesinde ön sıradaki yerlerini almaktalar.

    Popstar’in izlenmesin nedenlerinin farklı olduğunu düşünüyorum. Popstar’ı izleyenlere  kızanlar, futbol maçlarının izlenmesi hakkında ne düşünüyorlar acaba? Arada bir fark olduğunu kim söyleyebilir. Takım tutan kişiler, bu yarışmada da kendilerine en çok benzeyen veya kendisinden daha aşağıda gördüğü yarışmacı ile özdeşleşeceklerdir.  Örnek olarak hapse düşmüş kişi ve ailesinin hapse düşen bir yarışmacıyı tutması gibi..

    Otorite ve Hakem

    Bu yarışmada jüri otoriteyi  temsil etmekte ve yarışmacılarda otoritenin yaptığı davranışlara ve söylediği sözlere karşı olumlu veya olumsuz pozisyon alan kişileri temsil etmektedir, aynı zamanda. Final turları başladıktan sonra Jüri de oylamaya halk gibi, sadece telefon mesajları ile katılabilmekte ve oy verecek kişileri, adaylara söyledikleri cümleler ve davranışlarla oy verenleri etkileyebilmektedir.  Toplum-otorite arasındaki ilişki hakemler ve taraftarlar arasındaki ilişkilerde kolaylıkla gözlenebilir.

    Ayrışma ve Programla Bütünleşme

    Bu ve benzer yarışmalarda izleyicinin tavrı da incelenmeye değer. İzleyici her yarışmada yarışmacı yerinde kendisini farkında olmadan görmeye başlamakta ve yarışmayı zihinsel olarak yaşamaktadır. Bu daha çok tek yarışmacının olduğu durumlarda daha geçerlidir. Türk insanı birkaç seçenekli sorularla eğitim alanındaki sınavlarda katılmaktadır. Benzer yarışmalarda da kendisini test etmeye başlamakta ve cevapları yarışmacıdan önce bulmaya çalışmakta ve bulduğu zamanda kendisini iyi hissetmektedir. “Ben orada olsam şu kadar para kazanırdım” şeklindeki düşünce kendisini rahatlatmaktadır.

    Ancak Biri Bizi Gözetliyor, Dokun Bana, Biz Evleniyoruz, Popstar gibi yarışmalarda bu durum biraz daha farklılık göstermektedir. İzleyici bu yarışmalarda kendisine ve kendi davranışına en çok benzeyen veya kendisinden daha aşağıda gördüğü kişi ile özdeşleşmekte onu desteklemeye başlamaktadır. Bu sırada seyirciden izleyici haline gelmekte, program takibi süreklilik kazanmaktadır.

    Turist Ömer, Şaban, Keloğlan

    Böylece yarışmalar sonuçlanmakta ve en yakışıklılar, en güzeller, sesini en etkili kullananlar değil, toplumdaki ortalama insana benzeyen kişiler yarışmayı kazanmaktadır. Nedenleri ise biraz farklı olarak açıklanabilir. Yarışmalardan Turist Ömer, Keloğlan, Şaban filmlerine dönersek, ilginç bağlantılar ortaya çıkacaktır.

    Bu rolleri oynayan kişilerin kişiliklerine saygısızlık düşünmeden oynadıkları rollerle ilgili bir yorum yapılabilir. Neden bu rolleri oynamak istedikleri veya kabul ettikleri ise ayrı bir inceleme konusu olabilir. Turist Ömer, Keloğlan ve Şaban tiplerinin ortak özelliği saf ve temiz olmalarıdır. Ancak yapılmaması gereken hataları ve saflıkları yaptıkları halde, filmin sonunda kendi istedikleri sonuca ulaşırlar. Bu sonucu aklımızda tutarak bir başka noktaya geçelim.

    Türk insanı kendisini -kaynaklarının yeteri kadar kullanamadığı için ve hiçte öyle olmadığı halde- aptal hissetmektedir.  Turist Ömer, Keloğlan ve Şaban tiplemelerini de kendisinden daha aptal hissetmektedir. Böylece bu filmlerin tekrarlarında bile neden yüksek rating yaptıkları da açıklanabilir. Kendisinden daha aptal olduğunu hissettiği bu tiplemelerin başarıya ulaşması kendisinde başarıya ulaşabileceği konusunda olumlu duygu uyandırmaktadır. Bu duyguyu hissedebilmek için sürekli bu ve benzer filmleri izlemeye devam etmektedir. Kötünün kötü ile tedavisi anlamına gelen bu durum bunu defalarca seyreden kişilere hiçbirşey kazandırmamaktadır.  Hatta başarı elde etmek için yapılacak çabaların da sarfedilmemesi sonucu sağlamaktadır..

    Popstar seçimlerinde de buna benzer durumlar geçerlidir. Gönderilen mesajlarla yapılan seçimlerde halk kendisine en çok benzeyen veya kendisinden daha aşağıda gördüğü kişilere destek vermektedir. Bu destek sonucunda yarışmacılar birer birer elenmekte ve elenenlerin arkasından jüri da dahil, herkes gözyaşı dökebilmektedir.

    Yarışmacının Durumu

    Bahsedilmesi gereken bir başka konu da yarışmacıların düştükleri durumlardan, izleyicinin farkında olmadan zevk alabilmesidir. İzleyicisi olduğu kişinin veya diğerlerinin düştüğü durumlara kendisi düşmediği için sevinmekte ve yarışmaya katılmamasının ne kadar doğru olduğunu kendisi onaylamaktadır. Her elenen yarışmacıdan sonra kendisine yeni bir aday seçmekte ve boşluğunu doldurmaktadır.

    Yarışmaların giderek artması büyük bir olasılıktır. Dizilerde görülen artışa benzer bir artış yaşanabilecektir. Yarışmalar arttıkça, yarışmalara ilgi azalacak ve yerine bir başka şey konulmaya çalışılacaktır.  Örnek verilmek gerekirse Çarkıfelek programının izlenme trendi gerçeği bize kolaylıkla gösterebilir. Yarışma hayatımızın her içeriğinde karşılaşabildiğimiz bir durumdur. İlkokuldan başlayan eğitim sürecinde, yarışma eğitim süresinin sonuna kadar ve iş hayatında devam etmektedir. Spor yapan kişilerde bu farklı içeriklerde devam etmektedir, takım tutma içeriklerinde olduğu gibi. Bulmaca çözerken bile,  kişi bulmaca ile veya bulmaca düzenleyici ile yarışmaktadır. Yarışmalar kendi isteğimizle yarıştığımız zamanlarda kendimizi geliştirmemiz sağlamakta ancak kendi isteğimiz dışında karşılaştığımızda ise baskı ve strese neden olmaktadır.

    Yarışmalar karşılığında kazançta olmalıdır. Popstar yarışması özelinde finale kalan 13 kişi Popstar olmuştur. Bu noktadan itibaren star olmak veya unutulmak seçenekleri ile karşı karşıya kalacaklardır. Kaç Tanesi star olabilir? Bana göre belki bir ya da hiç. Geçmişte yapılan benzer yarışmalara bakıldığı BBG evlerinden hatırlanan çok fazla kişi yoktur. 125 Milyarı kazanan kişilerde unutulmuştur. Biz evleniyoruz ilk bölümünde evlenenler de unutulmaya başlamıştır.

    Bu yarışmalarda kazanan bu yarışmayı organize eden kurum ve sponsorlar olmaktadır. Hele organizatör, yapımcı, müzik şirketi sahip ve yöneticilerinden oluşan jüri, belki bu organizasyonlardan önemli kazançlar sağlasalar bile onlarda unutulacaklardır. Yarışmalarda kazanandan çok fazla kaybeden vardır. 13 kişiden iki kişi finale kalmıştır. İzleyici ise hissettiği duygusal hareketlere karşılık mesaj göndererek bir karşılık ödemektedir.

    Yaşanmayan Duygusal Durumlar

    Dizileri seyrederek bir hafta sonraki geleceğini belirlemeye çalışan izleyiciler, yarışmalarda da kendi yaşayamadıkları duygusal durumları yaşamaktadırlar. Dizileri izleyenler geleceklerini kendileri organize etmeye başladıklarında, dizilerin izlenme oranı düşecektir. Ayni şekilde yarışmalarda kaybedenlerin daha fazla olduğu anlaşıldığında da yarışmalar izlenmemeye başlayacaktır. Yarışmacılar, bu durum ortaya çıkıncaya kadar birer mısır tanesi gibi kızartılmaya devam edeceklerdir.

    Popstarlaştırılmak

    Belki son cümle şu olabilir. 1970’li yıllardan beri başrol oynayan artistlerimizden oynadıkları filmlerde “şarkıcı” rolünü üstlenmeyen yok gibidir. Malkoçoğlu bile zamanında şarkıcı olmuştur. Bu filmlerin etkisi 1985’lerde görülmüş ve sayısız sayıda soşist ve yorumcu üretilmiştir. Popstar ise bu trendin ulaştığı son noktadır ve bütün bir toplum Popstarlaştırılmak yolunda motive edilmektedir. Ancak popstarlıktan starlığa geçenlerin bile dış önermelere ne kadar açık olduğu farkedilince ne olur bilinmez.

     Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

     

TOP