martin scorcese

 

  • Learned Helplessness =? Öğrenilmiş Çaresizlik

    Kavramların Yanlış Tercümesi ve sonuçları

     Martin Seligman’in 1965’li yıllarda yaptığı deneyler sonucunda ortaya çıkan bir kavram “Learned Helplessness”. Deney Pavlovıdeneylerini tekrarlamak isteyen Selinger’in, deney sırasındaki köpek davranışlarını gözlemlemlenirken deneyin yön değiştirmesi sonucunda kelimelendiriliyor. Bu duruma da kelimelendirilmiş deneyimlilik denebilir.

    Köpek Deneyleri

    Gruplara ayrılan köpekler farklı uyaranlarla uyarılır ve deney sonucunda davranışlar arasında bağlantılar kurulur. Daha sonra da uzun yıllar kavram üzerinde değişiklikler yapılır. Bu kavramın ortaya çıkardığı sonuç şudur. Köpek davranışları öğrendiklerine bağlı değişmektedir. Ancak köpek davranışları ile köpekten çok daha gelişmiş olan insan davranışlarını açıklama çok kolay olmasa gerektir. Psikologların bunu yapmasının nedeni ise daha garip. İnsanın nasıl yönetilebileceğini görmek ve göstermek.

    Kavramların Türkçe'ye  Tercümesi

    Yazının konusu bu deney değil kavram ve kavramın Türkçe’ye tercüme edilmesindeki hataların ortaya çıkardığı sonuçlardır.  Google’da “öğrenilmiş çaresizlik” yazıldığında 2001 yılı tarihli bir yazının linki ilk sırada çıkmaktadır.

    Learned Helplessness

    Learned Helplessness kavramı yardım alamamakla ilgilidir. Öyle ki yardım alınabileceğinin de farkında olmamayı ifade etmektedir. Martin Seligman psikolog’dur. Bu kavramı kullanarak kişilerin yardım alabileceklerinin farkına varılmasını sağlamaya çalışmaktadır. Kişiler bunun farkına vardıklarında yardım alabilecek durumu da öğrenebilecekler ve müşteri haline gelebilecek ve yardım alabileceklerdir.

     Öğrenilmiş Çaresizlik

    Ancak bu kavram Türkçe’ye tercüme edilirken “Öğrenilmiş Çaresizlik” kelimeleri kullanılmıştır. İngilizce’sinde sadece yardım içeriği var iken, Türkçe’de çare kelimesi olumsuzluk eki ile birlikte kullanılmaktadır.  Fiil kullanımı ise ilkinde etken iken, Türkçe’de edilgen hale dönüştürülmüştür. Böylece bu iki farklı kullanım kavramın anlamını çok farklı noktalara taşımaktadır. Fiildeki zaman ise di’li geçmiş iken Türkçe’de miş’li geçmiş zaman kullanılmaktadır.

     Bu sebeplerden kavramın bütünü ile yanlış olduğu ifade edilebilir. Zira kavramdaki bilgi çaresizlik içeriği olarak aktarılmaktadır. Bunun ise farkında olunmadan geçmiş zamanda ve bir başkası gibi olarak “öğrenilmiş” olduğu da ifade edilerek, farkında olmadan bir rahatlama da sağlanmaktadır.

    Batsın Bu Dünya

    Orhan Gencebay’ın “Batsın Bu dünya” şarkısı da benzer bir sonucu ortaya çıkarmaktadır. Yaşadıklarını beğenmeyen ama şartlarını değiştirmek için de herhangi bir çaba göstermeyen kişiler, Gencebay’ın şarkısını duyduklarında, onlar da “batsın bu dünya “ diyerek rahatlamakta ve eş zamanlı olarak da pasifleşmektedirler. Yukarıdaki kavramı da öğrenen kişiler farkında olmadan “ben çaresizliği öğrenmişim, bu yüzden bir şey yapamıyorum” şeklinde rahatlayacaklardır, hem de farkında olmadan. 

     Bu durumu değiştirmek için çaba sarfetseler bile, çaresizlik içeriğinde kalınabileceği istenen sonuca ulaşmaları zorlaşacaktır ve hatta daha ileri giderek “çaresiz” kalabilecekleri yeni bir sonucu da elde etmiş olacaklardır.

    İnner Child İçimizdeki Çocuk

    Milliyet Cumartesi ekindeki yazımı yazarken aktarmak istediklerim bunlardı. Ancak daha önce de Türkçe tercümesi yanlış olan kavramlar sadece “öğrenilmiş çaresizlik” değildir. “İnner Child” kavramı da “İçimizdeki çocuk” olarak tercüme edilmiş ve yanlış tercüme, öyle olmadığı halde “içimizdeki trafik canavarına” kadar ulaşmıştır. İçimizdeki Çocuk’un bizden ayrışmış olduğunu ifade eden bu aktarımı yapanlar, farkında olmadan ayrışmışlar ve kendi anlatmak istediklerini artık “Arif Bey”e “söyletmektedirler. Arif olan anlar’dan yola çıkılarak kullanılan bu aktarım modeli, ne bu aktarımı yapan kişiye ve ne de bu bilgileri okuyan kişiye yarar sağlamayacaktır.

     Inner Child olsa olsa çocukluk tavrını ve kullanılmayan çocukluk tavrının değişim ve gelişim süreçlerini etkileyebileceğini anlatmak istiyor olabilir. Çocukluk tavrımız gerçekten kolay öğrendiğimiz, kolayca gülebildiğimiz durumları için kullanılabilir. Özellikle spor yaparken ve ciddiye almadığımız içeriklerde bu tavrı kullanmaktayız ve öğrenme sürecimiz inanılmaz şekilde hızlanmaktadır.

     Daha da ileri giderek “Ben içimdeki çocuğu öldürmedim” diyenlerin de olduğunu görebiliyoruz. Böylece çocukluk tavrını kullanamayan kişilerin kendilerini katil gibi hissetmelerini  sağlayan bir başka sonucu ortaya çıkmaktadır.

    İnsan çaresiz değil doğal olarak, Türk toplumu en çaresiz dönemlerinde Kurtuluş savaş’ını kazanabilmiştir. Ancak Kişisel Kurtuluş savaşı, hayatın savaş olarak algılanmasını sağlayacak, kişilerin yaşama sevinçlerini azaltacak ve sonuçta  savaşın kaybedilmesini sağlayacaktır. Bu metaforu kullananlar kimler ise, onların da kendi kişisel kurtuluş savaşlarını kaybedeceği kolaylıkla söylenebilir. Kazansalar bile hayat onlar için bir savaş olarak devam edecektir.

    Başarısız Olmamak için Başarısız Olmak

    Kişiler başarısız olduklarında başarısızlığı öğrenebilmekte ve bunu farkında olmadan yapmaya devam etmektedirler. Değişmesi gereken benzer veya farklı içerikte istenilen sonuca ulaşmak bu yapıyı kolaylıkla ortadan kaldırabilmektedir. Kaybetmeyi öğrenebilen bir kişi kolaylıkla kazanmayı öğrenebilir. Çare, Çaresiz, Çaresizsiniz, Çare Sizsiniz gibi hem yaratıcı olmayan ve hem de çaresizliği beynimize yerleştiren kavramlardan mümkün olduğu kadar uzak durmamız gerekiyor ve daha önemlisi sonuçlarının da farkında olarak.

     Son olarak ise şu söylenebilir. “Bugüne kadar ulaştığınız sonuçların hepsi ama başarılı olsun, başarısız olsun,  hepsi “istediğiniz sonuçlardı”, farkında olmadan ama bilerek ulaştığınız.”

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com   

    NLP ve Zihinsel Detoks Köşe Yazısı

    Geçmişi Maziye Gönderen Program: NLP İle Zihinsel Detoks

    Yazar gözü ile Zihinsel Detoks

    Kişisel NLP Semineri ve Zihinsel Detoks

     

     

  • Silence Martin Scorsese's film

    Silence FilmAstım hastası olmasından dolayı oyun oynamayan bu yüzden daha çok sinemeya götürülen Martin Scorsese, Amerikan sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinden biri. Filmleri 80 Oscar adaylığı ve 20 Oscar kazanmış durumda. Filmografisi işe aşağıda.


     

    Title

    Release date

    Studio

    Budget

    Gross

    Rotten Tomatoes

    Who's That Knocking at My Door

    November 15, 1967

    Joseph Brenner Associates

    $75,000

    N/A

    71%[152]

    Boxcar Bertha

    June 14, 1972

    American International Pictures

    $600,000

    N/A

    45%[153]

    Mean Streets

    October 2, 1973

    Warner Bros.

    $500,000

    $3 million

    98%[154]

    Alice Doesn't Live Here Anymore

    December 9, 1974

     

    $1.8 million

    $21 million

    88%[155]

    Taxi Driver

    February 8, 1976

    Columbia Pictures

    $1.3 million

    $28.3 million

    99%[156]

    New York, New York

    June 21, 1977

    United Artists

    $14 million

    $16.4 million

    67%[157]

    Raging Bull

    December 19, 1980

     

    $18 million

    $23.4 million

    97%[158]

    The King of Comedy

    February 18, 1983

    20th Century Fox

    $19 million

    $2.5 million

    90%[159]

    After Hours

    September 13, 1985

    Warner Bros.

    $4.5 million

    $10.6 million

    90%[160]

    The Color of Money

    October 17, 1986

    Touchstone Pictures

    $13.8 million

    $52.3 million

    90%[161]

    The Last Temptation of Christ

    August 12, 1988

    Universal Studios

    $7 million

    $8.9 million

    82%[162]

    Goodfellas

    September 19, 1990

    Warner Bros.

    $25 million

    $46.8 million

    96%[163]

    Cape Fear

    November 13, 1991

    Universal Studios

    $35 million

    $182 million

    76%[164]

    The Age of Innocence

    September 17, 1993

    Columbia Pictures

    $34 million

    $32.3 million

    80%[165]

    Casino

    November 22, 1995

    Universal Studios

    $52 million[166]

    $116 million

    80%[167]

    Kundun

    December 25, 1997

    Touchstone Pictures

    $28 million

    $5.7 million

    76%

    Bringing Out the Dead

    October 22, 1999

    Paramount Pictures

    Touchstone Pictures

    $55 million

    $16.8 million

    71%[168]

    Gangs of New York

    December 20, 2002

    Miramax Films

    $100 million

    $194 million

    75%[169]

    The Aviator

    December 25, 2004

    Warner Bros.

    Miramax Films

    $110 million

    $214 million

    87%[170]

    The Departed

    October 6, 2006

    Warner Bros.

    $90 million

    $290 million

    91%[171]

    Shutter Island

    February 19, 2010

    Paramount Pictures

    $80 million

    $295 million

    68%[172]

    Hugo

    November 23, 2011

     

    $150 million

    $186 million

    94%

    The Wolf of Wall Street

    December 25, 2013

     

    $100 million

    $392 million

    77%[173]

    Silence

    December 23, 2016[96][174]

     

    $40 million

    $13 million

    83%[175]

    Martin Scorcese

    1988 yılında çevirdiği ve tartışmalı Last Temptation of Christ filminden sonra 2016 yılında Silence filmini çekmiş. Andrew Garfield, Adam Driver ve Liam Neeson'un başrollerini oynadığı film 6 dalda Oscar'a aday olmuş.

    Koyu bir katolik olan Martin Scorsese bu filminde Japonya'ya giden misyonerlerin yaşadıklarını gözler önüne seriyor.

    Hacksaw Ridge filminde oynayan Andrew Garfield bu filmde de başrolde. Daha önce giden ve kendisinden haber alınamayan rahibi bulmaya gitmeleri ile başlayan macera, rahip ve kurtarıcı bekleyen inanlı köylüler ve köyler arasında geçiyor. 1700 yıllarda geçen film o yıllarda güçlü kast sisteminin hristiyanlığı düşman görmesi ile kanlı sonuçlar ve çarmıha gerilmeleri de gösteriyor.

    Misyonerlik ve Japonya

    Köylüler kendilerini kutsayacak rahiplerini bulduklarında çok seviniyorlarsa da, Rahipler yakalandığında üzülüyorlar. İsa'ya inanmadıklarını göstermek için üzerinde İsa görüntüsü olan bir ikon üzerine basmaya zorlanıyorlar.

    Yaşanan o baskı ve zulümden sonra Japonya'da hristiyanlığın neden yayılamadığını ve rahiplerin bile kripto hristiyanlar haline geldiğini görüyoruz.

    Sabetay Sevi

    Bu tıpkı benzer dönemde 17. yüzyılda kendisini Mesih ilan ederek 10 Emiri 18 emir haline getiren Sabetay Sevi'nin yaşadıklarına benziyor. Kendisini mesih ilan ettikten sonra (1666 yılında) kendisini tehlike olarak gören hahamların şikayeti üzerine önce Gelibolu'ya hapsedilen sonra da müslüman olan Sabetay Sevi ve taraftarları hayatlarına kripto olarak devam ediyorlar. Bunlara ise dönme dendiğini biliyoruz.

    Bu yüzyılda da kendisini ve inançlarını gizleyen çok sayıda insan olduğunu biliyoruz.

    Scorsese bu filmi ile daha önceki filminde olduğu gibi iyi bir katolik olduğunu göstermeye çalışmış. Bu filmi de diğer bir çok fikmi gibi Oscar'a 6 dalda aday olmuş durumda. Dünyada dinler arası savaş'ın olduğunu düşünürsek filmin iş yapması gerekiyordu. Ancak listede de görüldüğü gibi Noel'den iki gün önce 23 Aralık 2016 da gösterime giren film 13 Milyon dolar getiri sağlamış durumda. Daha güzel bir olabilirdi, geçmişte Martin Scorcese'nin çevirdiği diğer filmler düşünülürse.  Departed ve diğerleri örnek olarak.

    fCengiz Eren 

    http://www.erenlp.com

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

     Wikipedia

     

TOP