instagram

 

  • Lions For Lambs Robert Redford Meryl Streep

    lions for lambs Cengiz eren, film yorumları, nlp teknikleri

    Lions For The Lambs


    Alan Parsons Project Şarkısı

    La Sagrada Familia
    (Lead vocal - John Miles)

     Who knows where the road may lead us, only a fool would say
    Who knows if we'll meet along the way
    Follow the brightest star as far as the brave may dare
    What will we find when we get thereLa Sagrada Familia

    We pray the storm will soon be over
    La Sagrada Familiafor the lion and the lamb

    Lions for Lambs filminin müziği buolabilirdi. La Sagrada Familia kilisesi de arslanlar ve kuzular için yapılmıştı. Yüksekliği arslanların gücünü gösterirken, genişliği kuzu kapasitesinin fazla olmasını sağlayacaktı, henüz tamamlanamayan Gaudi'nin kilisesi.  Alan Parson’s’un bu müziğini de bildiğim için bu filme gitmeye karar verdim. Kuzular kim? arslanlar kim? görmek için. 

    Bağlantılar

    Babel filmine benzer bir kurguyu fark etmek kolaylıkla mümkün olabiliyordu. Oradaki uluslarası bağlantılar burada da kurulmuştu. Kader ağlarını örüyordu. Amerika’da bir Üniversite, Savunma Bakanlığı, Gazete, Afganistan arasında kurulan coğrafik ilişkiler ilginç ve hepsi için acı duyguların yaşanıyor olması daha da ilginç.

    Şarkıda ve Babel filminde olduğu gibi yollar kesişecekti ve kesişmişti. Bize de izlemek düşüyordu. Hollywood’da önce star, sonra da yönetmenliğe soyunan aktörlerin yönetmen olduklarında geçmişte yaptıklarını reddetmeleri de ilginç geliyor, bana. Unutulmayanlar filminde Yönetmen Clint Eastwood, aktör Clint Eastwood’a şu cümleleri söyletiyordu. Genç kovboyun sorduğu “bu güne kadar kaç kişi öldürdün” sorusuna  “ Bilmiyorum, hepsinde sarhoştum” cümlesi Clint Eastwood’un kovboyluğu reddettiğine dair önemli bir veri sayılabilir.

     Eğitim Sistemi ve Yönetilir Olmak

    Amerikan eğitim sisteminin, kişisel hırsların, neoconların oluşturduğu yeni stratejilerin eleştirildiği filmde ayrıca verilen kararlar sonuçları sorgulanıyor. Arslanlar ve kuzular arasındaki ilişkilerde medya ve televizyon aracılığı ile sağlanıyor.  Temel amaç ise “ikna”, kuzuların ikna edilmesi veya tepki göstermesinin engellenmesi. Oluşturulan yeni strateji küçük gruplarla nokta vuruşları yapmak. Bu ise  bizim de gündemimizle ilgili teröre karşı savaş dolayısı ile.   Teröristle terörist gibi savaşmak. Yeni strateji uygulanmaya başladığında stratejiyi oluşturanlar, operasyon planlarını yapanlar ve bu stratejiyi uygulayanların yaşadıklarının farkı da ilginç şekilde aktarılmaya çalışılmış, bu filmde. Teknolojik imkanların üstün olması bile sahada arslanlaşarak hayatını kaybeden kuzuların zarar görmesine engel olamıyor.  Ekran üzerinde görülen görüntülerin gerçekte neler hissettiğini de böylece öğrenebiliyoruz.

     Robert Redford

    Robert Redford ise kendi gençliğini ve gençliğinde yaptıklarını geldiği noktada yeniden sorguluyor, genç ve yetenekli olan öğrencisi ile yaptığı konuşmada. Filmdeki rolünün amacı ise eğitim sistemi içinde az bulunan yetenekli öğrencileri fark ederek, onların  başarılı olmasını sağlayıp arslan haline dönüştürmek.

    Tom Cruise

    Tom Cruise ise başarılı öğrenim hayatından sonra politikaya atılan senatörün savunma bakanlığı görevinden sonra oluşturduğu yeni strateji ile başkanlığa doğru ilerlemek istediği anlaşılıyor.  Başarılı, hırslı, güçlü ve ikna edici olmaya çalışırken onun da yaşadığı çelişkiler göz önüne seriliyor. Stratejiler başarılı olmayabilir.

    Kuzular ve Arslanlar

    Kuzularla arslanlar arasında iletişimi sağlayan tecrübeli gazeteci rolündeki Meryl Streep ise her şeyin farkında ve karşı olmasına rağmen tepki gösterse de kendisinden istenen modelde davranmaya devam ediyor. Zira geldiği noktadan geri dönüş ekonomik olarak kendisini etkileyecektir. Filmin sonunda ekranın altında kayan yazılar ise yeni dünya düzenindeki stratejilerin uygulamaya başlandığına dair ikna edici bilgiler haline dönüşüyor arslanlar için.

    Askerlik ve Savaş

    Sahada yaşananlar ise askerlerimizin Cudi Gabar dağlarında nasıl ve neler yaşadıklarını da bize anlatabilir. Savaşmak, arkadaşı için hayatını tehlikeye atmak ve gerekirse can vermek. Ancak aradaki fark biz kendi ülkemiz için bunu yaparken onlar Amerikalı olduklarını göstermek için verilen kararın sonuçlarını başka ülkelerde yaşayan kişiler. Bu anlamda onların başarılı olması ne  kadar zor ise bizim başarılı olmamız o kadar onlardan çok daha kolay.

    “Harita bölge değildir” cümlesini “Ekrandaki görüntü bölge değildir” olarak değiştiren bu film, bölgede yaşanan duyguların durum ve zamana bağlı olarak değiştiğini gösteren mesajlar açısından da ilginç sayılabilir.

     Sisteme Sistemin Muhalefeti

    Filmi görmek Amerikan sistem eleştirisini fark etmek açısından iyi olabilir. Ancak bu eleştiriyi bile kendilerinin yapıyor olması da seyredenlere yani kuzulara hiçbir iş kalmasın ve düşünmesinler isteğinin belirtisi olsa gerek. Eleştiri dahil her şeyi arslanlar ve arslanların ekibi yapıyor. Türkiye'ye komünizm gelecekse, onu da biz getiririz, diyen zihniyetin bir benzeri. Hollywood sineması, amerikan yönetimi ile içiçe geçmiş durumda.  Dünya kamuoyunu etkilemek için bir araç olarak da kullanılıyor. Yıllarca izlediğimiz savaş filmleri ve amerikan ordusunun gücünün sürekli vurgulanması. Aynı şey National Geographic, Discovery kanallarında da yapılıyor, olabilir.

    Silence of The Lambs

    Son olarak filmin adının Silence Of The Lambs ile benzerliği de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Orada biri insanları, -kuzuları- yerken bu filmde de kuzular arslanların iktidar savaşında kurşunlara hedef oluyor, bir başka ülkenin karlı dağlarında ve ölüyorlar. Kuzular ölür, arslanlar saygı durşunda bulunur, silahların atıldığı cenaze törenlerinde.

    Kuzu olduğunuzda da aslan olduğunuzda da sorun çıkabilir, ya siz?

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Linkler

    Citizen Kane Yurttaş Kane Orson Welles Florence Meryl Streep Hugh Grant 2001 A Space Odyssey Sırları

     

  • Paylaşımlarınız Posta NLP Yazıları

    Posta Gazetesi Yazıları PaylşımlarınızSosyal Paylaşım

    Sosyal paylaşım siteleri hayatımıza önemli farklılıklar getirdi. Yaptığımız paylaşımlar duvarımızda yayınlanırken, geçmişe de kaydediliyor. Yazılan düşünceler, paylaşılan fotoğraflar ve başkalarının sözleri, gidilen yerler, görülenler paylaştıkça kaydediliyor.


     Facebook Twitter Instagram

    Facebook, ,Twitter ve Instagram paylaşımları çok şey anlatıyor aslında. Bir kişinin duvarını dikkatli olarak incelediğimizde onun zihinsel yapısı hakkında çok şey öğrenebiliriz. Doğayı Seviyor mu? Hangi sporları yapıyor? Kızgın mı? Sinirli mi? Havyansever mi? Ayrımcılık yapıyor mu? İnsanları aşağılayor mu? Birilerine mesaj veriyor mu? gibi çok sayıda bilgiyi anlayabiliriz.“Bana facebook duvarını göster, kim olduğunu söyleyeyim” cümlesi doğru bir cümle olabilir.

    Twitter ise anlık tepkilerin neler olabileceğini göstermesi açısından ilginç. Kişiler twitter paylaşımlarında genellikle oluşan gündem hakkında düşüncelerini belirtiyorlar. Instagram ise görselliğin daha fazla kullanıldığı bir alan, yorum daha az yapılıyor. Bu yüzden daha huzurlu görünüyor.

    Big Data Kayıtları

    Google, facebook, twitter, instagram ve oyunlar bilgisayarda veya telefonda yaptığımız hareketlerin hepsini kaydediyor ve hakkımızda bilgi topluyorlar. Profilimizi çıkarıyorlar. Bu bilgilere göre ilgi alanımıza giren reklamlar önümüze geliyor. Çok yemek fotoğrafı paylaşmışsak, restoran reklamlarını görmemiz çok kolay

    Kontrollü Eşitlik

    Sosyal paylaşım siteleri insanları eşit düzeye getirdi. Çok önemli gördüğümüz kişilere doğrudan mesaj göndermemiz, söylediklerini yorumlamamız ve cevapları almamız çok kolay hale geldi. Ancak bütün bunları sürekli olarak takip ediyorsak, ekrana veya telefona bağlı hale gelip, iş ya da istediklerimizi yapamaz hale gelebiliriz. Telefona ve bilgisayar bağımlı olan insanların sayısı az değil. Tabii bir de oyunlar var, bağımlılığı arttıran.

    Beynimiz ve Kodlamalar

    Özellikle Facebook beynimiz gibi çalışıyor. Çocukluktan bugüne kadar yaşadığımız tecrübeler ve oluşturduğu stratejiler hafızamıza nasıl kaydediliyor ve bu stratejiler bugün bile kullanılıyorsa, facebook paylaşımları da duvarımızın geçmişinde yer almaya devam ediyor. Paylaş tuşuna basmadan önce, yeniden düşünmeniz yerinde olacaktır.

    Stratejilerimizde değişim için zihinsel detoks gerekiyorsa, geçmişte yaptığımız paylaşımları da arasıra gözden geçirip temizlemek gerekebilir. Sosyal Medya Detoksu. Tabii bu konuda da karar sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Bu yazı Posta Gazetesi NLP ile Hayatın Yönetimi Sende köşelerinde NLP Bilgileri ve NLP teknikleri kullanılara hazırlanmıştır.

     

     

     

TOP