dil kullanımı

 

  • Deneme

    Küçük Büyük YazılarDeneme

    Kapıyı anahtarı soktu ve sessizce açtı. Bir kaç gündür yemek yemediği için karnı ne kadar açtı. Sonra kapıyı kapadı, kilitledi arkadan. Elindekileri bıraktı, yaşadıkları kendinden ne kadar ıraktı. İnsan bazı konularda usta bazı konularda çıraktı.


     Oturdu ve düşündü. "O senin düşündü" dedi içinden. Geçiyordu sanki karanlık bir tünelin içinden. Çok yorulmuştu nedenden, niçinden. Buzdolabını aldı ve buz gibi soğuk suyu çıkardı içinden. İçine almak için içince suyu, değişir miydi sevmediği bir huyu.

    Bir şey yapmak istiyordu. Ne yapacağını bulmak önemliydi. Hava lodosdu ve nemliydi. En son içitiği çay ne kadar da demliydi. Atlar eğerli, ağızları gemliydi. Ne yapacaktı? Kağıdın üzerine bir N harfi çizdi. N yapmıştı. Şimdi dedi, yanına hangi harfi yazacaktı. Sesli bir harf olmalıydı. Sessiz harfler gerçekten sessiz miydi? Yoksa sesi var da, bizler duymuyor muyduk? o sesleri.

    Oturdu yeniden. Derin bir nefes aldı. Havanın ciğerlerine doluşu onu sevindirdi. Yaşıyorum dedi, saçının tellerine doğru yayılan elektriklenmeyi hissederken. Tüyleri diken diken olmuştu. Tıpkı kedinin tüylerinin dikilmesi gibi.

    Karar vermek istiyorum diyordu ama zihnindeki sorgulamalar durmuyordu. Sorgular sorguları, sorgular yargıları, yargılar genellemeleri ortaya çıkarıyordu. Kenarda dursalardı ya, neden ortada idiler.  Bilmese daha iyi mi olacaktı? acaba. Bilmeli mi, bilmemeli mi? sözleri aklına geldi, bir şarkı sözünden esinlenmişti, galiba şarkılar, ah o şarkılar. Ah o şarkıların gözü kör olsun şarkısı aklına geldiğinde, şarkıların gözü nasıl olabilirdi ki, sonra kör olsun. Sonra başkaları da geldi. Seni saran kucaklar, kara toprakla dolsun. Hay allah, bu şarkıda da ölüm vardı. Şarkılar acılarla doluydu. Acı çekenler şarkıları dinliyordu, dinleniyordu şarkılar dinlenirken ve hangi dilden olursa olsun.

    Şarkının Sonucu

    Sevmek bir ömür sürer, sevişmek bir dakika şarkısı erkeklerde erken boşalmaya neden olmuş olabilir miydi? Ekranda görülen coming soon kelimeleri de aynı sonuca yol açabilir miydi?

    Durdurmalıydı düşünceyi. Durdurmazsa sorgular, yargılar, devam edecek görünüyordu. Düşünürken hiçbir şey yapamıyor ve karar da veremiyordu. Hareket de ortaya çıkmıyordu, biliyordu ki, nerede hareket, orada bir bereket.

    Sonra bir karar verdi. Ayağa kalktı. Kapının kilidini açarken, hareket etmeye başlamıştı. Dışarıya çıktığında yeniden derin bir nefes aldı. Yapmak istediğini yapacak ve kendisini iyi hissedecekti. Zaten kendisini şimdi bile iyi hissetmeye başlamıştı.

    İçini hoş bir sevinç ve hafiflik kaplamıştı. Sanki bir bisikletin üzerinde gider gibi hissettiği hafiflik. Denize daldığında ve tuzlu bir suda hissettiği hafiflik.

    Karar Ve Hareket

    Hafifleyerek yürümeye devam ediyordu.İstediğini yapıyor olmanın keyfini çıkarıyor ve devam ediyordu.

    Okuyucu da bu satırları okuduktan sonra karar verip kendi istediğini yapacak gibi görünüyordu. Derin bir nefes alan okuyucu yerinden kalktı ve kendi kararı ile istediğini yapmaya başladı. Güzel, hafif, serin bir başlangıçtı. Olacak olanları olduracaktı.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

     

  • Dil ve Akıl

    Cengiz Eren, erenlp logoDİL ve Akıl

    Akıl mı dili, dil mi akılı geliştirir? Bağlantıların nasıl kurulduğunu hiç düşündünüz mü? Bu yazıda kısaca Dil ve akıl arasındaki bağlantıyı anlamaya çalışacağız.

     

  • Fetullah Gülen'in Dil Motifleri

    Fetullah Gülen Dil MotifleriYıllar Önce Hazırlanan bir yazı. Bu yazıda Fetullah Gülen'in Dil Motifleri incelenmekte ve sonuçları yorumlanmaktadır.  Özellikle  kurduğu şu cümle "‘Keşke bizim basiretli,firasetli, ileriyi gören idarecilerimiz olsaydı (!) Ve keşke yarınlara ait şimdiden vizyona konulmuş plan ve programlarımız olsaydı! Böylece ‘Adriyatik’ten Çin Seddine kadar’ sözleri havada kalmaz, ülkemizi gelecekte o konuma taşıyacak ciddi adımlar atılmış olurdu’aslında herşeyi açıklıyor. Yıllar sonra anlıyoruz ki, önce devleti ele geçirmek ve sonra da iktidarı ele geçirmek gibi bir mesajı kitaplarında anlatmış. Zamanı geldiği düşünüldüğünde ise, !5 Temmuz kalkışmasını görüyoruz.  Niyeti çoktan belli imiş. "Adriyatik'ten Çin Seddine kadar varız." sözlerini ise o dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman demirel söylemiş ve ardından Türkiye önemli bir kriz dönemine girmişti.

    Fethullah Gülen’in Dil Motifleri

    Son zamanlarda kendisinden çok bahsedilen ve bir fenomen haline geldiği söylenen, kasetleri televizyonda haber birinci konusu olan ve sonra nasıl olduysa üzerinde hiç konuşulmayan bu kişi insanları nasıl etkilemekte. Yaptıklarına bakılırsa gerçekten okulları ile dershaneleri ve finans kurumları ile büyük bir organizasyonu kurabilmiş veya kurdurabilmiş olan Fettullah Gülen’in ne yaptığı ile değil nasıl yaptığı ile ilgileneceğiz bu yazımızda. Ne söylediğine değil nasıl söylediğine söyledikleri altında yatan derin yapı anlamlarının neler olduğunu kavramaya çalışacağız. Bu konuda bize kitapları kaynak olacak ve kitaplarından alıntılarla yüzey ve derin yapı mesajlarını incelerken Neuro Linguistic Programming NLP  tekniklerinin farkında olarak veya farkında olmadan nasıl kullanıldığına bakacağız. Sonuçta bunları Fettullah Gülen yapabiliyorsa biz de yapabiliriz hatta onlardan daha fazlasını yapabiliriz. Ama bunu onun yaptığı gibi yapmamak gereğini de hiç unutmamalıyız.

    Fasıldan Fasıla Kitabı Sayfa 300

    ‘Soru: Trafik Kazalarında ölenler Şehit Olur mu ? Cevap: Müslümansa evet. Fakat, arabada Evrad’ü ezkar ile meşgul olmalı,her zaman Cenab-ı Hakk ile irtibat korunmalı ve ne maksatla olursa olsun, seyahat ederken ölümün bizi her an gelip yakalayabileceği endişesiyle sürekli hazırlıklı olmalıyız... olmalıyız ve uygunsuz bir vaziyette yakalanmamaya gayret sarfetmeliyiz. Hizmet adına yapılan seyahatlerde boşalmak için gülüp konuşmalar olabilir; ama bunlar ahireti unutturacak derecede malayani olmamalıdır.’

    İlk cümlede müslüman olmayanların ne olacağı belli değildir. Müslüman olanlarında nasıl müslüman olmaları gerektiği zaten bu kitabın genelinde anlatılmaktadır. Herzaman Cenab-ı Hakk ile irtibat korunmalı cümlesi sürekli dua edilmesini veya kuran okunmasını ifade etmektedir. Bu içeriği boş bırakılmış cümlede kişiler boşluğu din ve Kuran’ı Kerim ile boşluğu doldurmaktadırlar. Ölümün her an biz yakalayabileceği endişesiyle hazırlıklı olmalıyız.... olmalıyız ve uygunsuz vaziyette yakalanmamalıyız. Ölüm endişesinin burada verilmesini bir anlamı yoktur. Çünkü bir önceki cümlede ifade edildiğine göre trafik kazasında ölürsek ve müslüman isek şehit olacağız. Burada ölüm yerine başka bir kelime , mesela devleti koyduğunuzda ortaya çıkan anlam değişikliği hepinizi şaşırtabilir. ‘Hizmet adına yapılan seyahatlerde bazen boşalmak için gülüp- konuşmalar olabilir; bunlar kesinlikle ahireti unutturacak derecede malayani olmamalıdır.’ Malayani kelimesi boş ve faydasız anlamında bu cümle içinde kullanılmıştır. Bu cümlelerin söylenmiş olması kişilerin çok yaptığı bir işte, araba kullanırken bile neler yapmaları gerektiği Fettullah Gülen tarafından planlanmakta ve yönetilmekte, tehlikelere karşı hazırlıklı olunması gerektiği ve hazırlıksız yakalanmamak için neler yapılması gerektiği anlatılmaktadır. NLP açısından bakıldığında bu cümleyi okuyan kişilerin kaza yapma ihtimali artmakta, tesbih çekerek veya dua ederek araba kullanan kişiler kolaylıkla onun tanımıyla şehit olmaktadır. Uyarılar uyarıldığımız konularda korku üretiyorlarsa, bu korkuların gerçekleşme oran tabii ki çok daha fazladır.

    Fasıldan Fasıla Sayfa 153

    ‘Demokrasi ile uğraşmaya gelince; daha önceleri de çeşitli vesilelerle ifade ettim: Bırakın böyle şeyleri; bunlar bize ait meseleler değil.’Bu cümlede demokrasi, demokratik düzen, bağlı olarak laiklik konuları, Bırakın böyle şeyleri, bunlar bize ait meseleler değil şeklindeki emirle insanların beyninde demokrasi fikri yokedilmeye çalışılmaktadır.

    Fasıldan Fasıla Sayfa 258

    Süper Güç Çin (!) ve Gizli Hesaplar Bu yazıda ABD Japonya işbirliğinin Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Rusya’nın çökmesi ile ortaya çıkan durumun değerlendirmesi yapılmakta ve ABD’nin Türk Cumhuriyetlerinin Rusya’dan uzaklaşmasını engellemeye çalışması anlatılmaktadır. ‘Keşke bizim basiretli,firasetli, ileriyi gören idarecilerimiz olsaydı (!) Ve keşke yarınlara ait şimdiden vizyona konulmuş plan ve programlarımız olsaydı! Böylece ‘Adriyatik’ten Çin Seddine kadar’ sözleri havada kalmaz, ülkemizi gelecekte o konuma taşıyacak ciddi adımlar atılmış olurdu’

    Bu paragrafta idarecilerimizin basiretsiz, firasetsiz, ileriyi göremez olduğu ilk cümlede ifade edilmekte. Keşke ve olsaydı kelimeleri ile bu gerçekleştirilmektedir. Ve keşke ile başlayan cümlede yarınlara ait plan ve programların olmadığı da ifade edilmektedir. Adriyatik’ten Çin Seddine Kadar cümlesini söyleyen o günkü Cumhurbaşkanının sözlerinin hiçbir anlam ifade etmediği -ilk cümledeki genelleme ile idarecilerimiz içinde bu cümleyi söyleyen Cumhurbaşkanımız’da zaten vardır- söylediği sözlerin havada kalması çok normal olduğu ifade edilmektedir. Son cümlede ise o konum belirsizdir ciddi adımlar belirsizliği arttırmaktadır. Bu cümle neden söylenmiş olabilir. Başlangıçta verilen uluslararası ilişkilere ait bilgilerden sonra bu cümle neden söylenmiş olabilir. İdarecilerimiz yok, planlarımız yok, idarecilerimizin sözleri havada, ülkemizi o konuma kim taşıyabilir. Tabii ki dinleyen ve okuyan kişiler ortaya çıkarılan bu boşluğu bir kişi ile doldurabilir. O da Fettullah Gülen’in kendisidir. Böylece onlara idareci olmak istediğini ve ‘Adriyatik’ten Çin Seddine Kadar’ cümlesini dikkatimize sunması da onun o konumdaki o idareci olmak istediğini anlatmaktadır.

    Sonsuz Nur Sayfa 170

    ‘Erbabına göre bir sihirli asa da onun elinde vardır ve iklimine giren mutlaka büyülenir." ‘Bir sihirli asa da onun elinde vardır’ cümlesi önemlidir ve bu asanın başka kimin elinde olabileceği sorgulanmaktadır aslında ve iklimine girildiğinde büyüleyebilen ve yaşayan bir başka kişi var mıdır sorusu ile boşluk doldurulacak, soruya verilecek cevap Fettullah Gülen’den başkası olamayacaktır.

    Fetullah Gülen’in kitaplarında, söylemlerinde, bu ve buna benzer binlerce örnek bulunabilir. Kitaplarında verilmek istenen temel mesaj , Kuranı Kerim’i en iyi ben yorumlarım, Hazreti Muhammedi en iyi ben hissederim, Said’i Nursi en iyi ben anlarım ve ben olmam gerektiği gibi olmalıyım ve dünya imamı ben olmalıyım mesajıdır.

    Neuro Linguistic Programming ile olan bağlantı nedir burada. Dil motiflerini büyük bir ustalıkla kullanabilen Fettullah Gülen insanları etkilemektedir. Fakat Mantık eşiklerimizin en derininde olan dini ve milli değerlerden dini değerleri kullanarak insanları etkileyen kişi daha sonra yerleştirdiği önermeleri kendi doğruları için kullanmaya başlamakta ve Kuran’ı Kerim’in bizim hayatımızı da yönetmesini sağlamaya çalışmaktadır. Çünkü hayatımızı onun ikna etmesiyle Kuran’ı Kerim yönetmeye başladığında, bu bilgileri bize aktaran kişinin kontrolü ve yönetimi altında olmamız çok doğal bir sonuçtur.

    Kendisi ise bu özelliklerinin mistik güçler tarafından kendisine aktarıldığını zannetmekte ve kendisine verildiğini düşündüğü bu misyonunu yerine getirmeye çalışmaktadır. Burada yanlış olan kendisi böyle düşünmekte özgür olduğu halde bilgi aktardığı kişilerde sınır oluşturduğunun ve bu sınırlar yüzünden kişilerinin gelişmelerini engellediğini farketmesi gerekmektedir. Fettullah Gülen’in gelişimine, tarikat içindeki gelişimine okuduklarına ve anlattıklarına bakıldığında görülecektir ki, tarikatta kendisine geçmişten aktarılan bilgileri kolaylıkla kullanabildiğidir. Ancak aktarılan o bilgiler içindeki sınırları da farkında olmadan kabul etmiş ve başka bir şey düşünemez hale gelmiştir.

    Bu Neuro Linguistic Programming konusunda bilgi anlatan ve bilgi aktaran kişiler için de çok önemlidir. NLP ile gerçekten önemli bir bilgi kaynağına sahip olduğunu zanneden bu kişiler kendi ihtiyaçları doğrultusunda NLP içeriğini doldurmaktadırlar. ‘ Başarının Yeni Teknolojisi’ sloganı, bu sloganı kullanan kişinin başarıya ihtiyacı olduğunu göstermektedir. ‘Hayatın Efendisi mi yoksa kölesi mi olacaksınız? sorusunu soran kişi ise bizi efendilikle kölelik arasında bir seçim yapmaya itmekte ve efendilik konusunda sarfettiğimiz çabaların yetersiz kalması durumunda diğer seçenek olan köleliği kabul etmek zorunda kalacağımızı belki kendisi bile farketmemektedir. Üzülerek söylemek gerekir ki, bu sonuca ilk önce kendisi ulaşacaktır.

    Logosunda insanın kuş beyinli olduğunu ifade edenlerden ise bahsetmeye gerek yoktur. Bu yüzden bilgi aktarılırken temiz olmalıdır, içeriksiz olmalıdır ve virüslerden arınmış olmalıdır, bilgiyi aktaran kişinin bizim üzerimizde herhangi bir hak iddia etmesini önlemelidir. Aksi takdirde NLP eğitimi verenlerde tarikat şeyhlerinden farksız hale gelebilirler veya NLP tarikatları kurabilirler. Böyle bir şey yapıyorlarsa o zaman dini kullanarak tarikat şeyhi olmaları ve istedikleri tek sonuç olan başarıya paraya, insanları köle olarak kullanmaya kolayca ulaşabilirler.

    Dış Önermeler

    Dış önermelere mümkün olduğu kadar az açık olarak hayatımızı yaşamaya başlamamız, bizim hayatımızı istediğimiz gibi yaşamamızı sağlayacaktır. Dünyada herşey ama herşey insan için bir araç ve son olaylarda araçların insandan daha önemli hale gelmesinin ne sonuçlar yarattığı gördük ve dinledik. NLP’de bu araçlardan bir tanesi, diğerlerinden farkı içeriğinin boş olması. Bu içeriği kişinin istediği şekilde doldurabilmesine ve özgür seçimlere izin vermesi. NLP bana kişisel özgürlüğümü nasıl kazanacağımı öğretmişti başlangıçta ve şimdi ben de içeriksiz düşünmeyi isteyen kişilere aktarıyorum, seminerlerle, kişisel uygulamalarla. (Yazının bu kısmından sonrası internete konmadan önce ilave edilmiştir. Kişisel Gelişim ve Değişim Dergisinin ilk sayısı için yazılan bu yazı dergide yayınlanmamıştır.)

     

    Eğer NLP bilgilerini anlatan veya aktaran bir kişi ‘Ben insanları değiştiriyorum’ gibi cümleleri sarfediyorsa ve çevresinde kendisinin NLP gurusu olduğunu düşünen insanların bulunmasına izin veriyorsa, hem kendisi ve hem de çevresindekiler büyük tehlike altındadır. Bir takım kitaplar okuyarak, beline alfa dalgaları yayan aletler takarak NLP uygulaması yapmaya çalışıyorlarsa veya anlattıkları ile ilgili sonuçlar negatif olduğunda ‘Zaten bunlar aptal’ cümlesini kullanıyorlar ise, bu sadece kendi yetersizliklerini göstermektedir. Hele başkalarının yazdığı kitaplara ait isimleri kendi sloganları gibi tabelaları üzerine yazabiliyorlarsa bu kişiler için yapılabilecek çok fazla şey demektir. Başarılı olabilirler, çok para kazanabilirler ancak bu başarılarının kendilerine bile yararı olmayacaktır. Bunu Demirel örneğinde zaten açık olarak görmekteyiz. Kişisel açıdan çok başarılı olan Demirel’in toplumsal açıdan ne kadar başarılı olduğuna siz de kolaylıkla karar verebilirsiniz.

    Beynimizin Kaçını Kullanıyoruz?

    Bunu sadece yerli olanlar mı yapmaktadır? Tabii ki hayır. Üniversite öğrencilerine seminer vermeye gelen Tony Buzan’ın davetiyesi üzerinde şöyle yazar: ‘ Beynimizin sadece % 1’ini kullandığımızı biliyor muydunuz?’ Bu soruya şöyle bir cevap verilse ‘No Mr. Buzan, I really didn’t know, you were stupid enough to use only %1of your brain,’ Bu cümle de iki önemli nokta var gerçekten. Birincisi Tony Buzan bu cümleyi kendisi için söylüyorsa, ‘Ben aptalım ama başarılıyım, başarılı olmak için siz de aptal olun’ anlamı anlaşılabilir. Eğer bizim için söylüyorsa ‘Siz çok aptalsınız’ mesajını bize aktarmaktadır. Bizi aptal olmadığımıza bir kaç kez evet dedirterek, inandırdığında, kendimizi akıllı hissetmemize neden olacaktır. Anlaşıldığı gibi böylece bize aktarılan içerik sadece aptallık olarak belirlenmektedir. İkinci slogan ise ‘İçinizdeki Dahiyi Uyandırın’ sloganıdır.Böylece bizim Tony Buzan'ı uyandırmamız gibi bir anlamı da ortaya çıkmaktadır. Kendisinin nasıl uyandırılması ve buraya getirilmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz. Ancak burada söylenmesi gereken şey kesinlikle Tony Buzan'ın veya yukarıda bahsedilen insanların başarısız olduğunu düşünmüyorum ve hepsinin tebrik edilmesi gerektiğini de ifade etmek gerekiyor. Tabii ki çok başarılılar ama sadece kişisel olarak. Yoksa Türkiye ve dünya yaşadığımızdan çok farklı olabilirdi.

    İçimizdeki Çocuk

    ‘İçimizdeki çocuk’, ‘içimizdeki dahi’ sloganları başlangıçta bize güzel gelse bile, ‘İçinizdeki Trafik Canavarını Durdurun’ sloganı ile birlikte telaffuz edildiğinde artık hem güzel gelmemekte ve hem de bizi kaza yapmaya yönlendirmektedir. Biz içimizdeki şeyleri, hamile isek doğum yolu ile, yemek yediğimizde veya su içtiğimizde bildiğimiz şekilde vücudumuzun alt tarafından dışarı atmaktayız. Bu sloganlar Bilinçaltı kavramıyla da üst üste örtüşmektedir. İçimizde ne dahi var, ne çocuk var, ne de trafik canavarı var. Varolan sadece beynimizdeki kaynaklarımız, kaynaklarımızı kullanabildiğimiz ölçüde dahi tavrını, kaynaklarımızı kullanamadığımız ölçüde saldırgan araba kullanma tavrını ortaya çıkarmakta ve sonuçlandırmaktayız. Çocuk tavrımız da aynı şekilde bir hayata karşı bir tavır ve en kolay öğrendiğimiz ve en kolay şekilde bilgiyi davranışları aktarabildiğimiz bir tavır ve bir süreç. Zaten onların genel olarak yaptıkları bizim gelişmemizi önlemeye çalışmak ve bizi etki altına alarak yönetilmemizi sağlamak.

    Bize aktarılan bilgilerdeki virüsleri temizleyerek ve farkında olarak kabul etmemiz, tıpkı çocukluğumuzdaki gibi davranmaya başlayıp, kendi özgürlük alanımız içindeki dış önermeleri redderek, sadece kendi önermelerimizle kendi istediklerimizi yapar hale gelmemiz gerekmekte, hem de en kısa zamanda.

    Cengiz Eren  

    NLP Uzmanı Ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Yazı 1999 yılında hazırlanmış olup, herhangi değişiklik yapılmamıştır. Bize aktarılan bilgileri içeriğinden ayırıp "İçeriksiz" düşünmeye başladığımızda bize aktarılan bilgilerin fırsat ve seöeneklerimizi arttırdığına ya da azlttığına baktığımızda ortaya çıkacak tehlikelerden kendimizi koruyabiliriz. Cemaat ve tarijatlarda itaat etmek zorunluluğunu hayırkelimesini kullanarak kırabildiğimizde kendimizi koruyacağımızı bilmeliyiz.  Fetullah Gülen'in 15 Temmuz Kalkışmasında Türkiye'ye ok zarar verdiği doğrudur. Çok sayıda insanın ölmesine ve yaralanmasına neden olması kadar, verdiği önemli bir zarar var.  Bu da küçük yaşta seçilen zeki çocukların zihnine aktarılan bilgilerle onların düşünme ve yaratıcılıklarına darbe vurulmuş olması daha büyük bir zararı ortaya çıkarmıştır.  Bu insanlar Türkiye'ye yararlı olabilecekken cemaatten başka bir şey düşünemez hale gelmişler ve daha sonra kararları hep başkalarına bırakarak kendi hayatlarını yönetememişlerdir. Şimdi ise 15 Temmuz kalkışmasından sonra yargı önünde hesap vermektedirler.

     

  • Galatasaray Akhisar'a 2-0 Yenilerek Kupadan Elendi.

    Fatih terim Galatasaray Akhisar MaçıFatih Terim En Üzüldüğüm Nokta

    Fatih Terim Galatasaray'ın 2-0 yenilerek elendiği maçtan sonra söyledikleri ilginç.  Hatanın Kendisinde olduğunu söyleyen, ama futbolcuların hve yönetimin maça hazırlanmasığını ifade eden Fatih Terim, basın toplantısında üzgün ve gergin göründü. İlk maçta 2-1  gelip gelmesinin avantajı ile kendi sahasında maça çıkan Galatasaray, oynatmadığı birçok futbolcuyu bu maçta oynatarak onlara şanş verirken, bugüne kadar kendilerini neden oynatmadığı ile zihinsel sorguları futbolcuların aşamadığını gösteriyor. "Bizi oynatmazsan biz de ihtiyacın olduğu zamanda oynamayız" şeklinde farkında olmadan ama bilerek oynamayan futbolcular yüzünden Galatasaray elenmiş oldu.

    Yazıda kalın harflerler yazılmış cümleler aslında ne olduğunu anlatıyor.

    Akhisar Galatasaray Yari Final Maçı Sonrası Fatih Terim'in Basın Toplantısı

    Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final rövanş karşılaşmasında sahasında Akhisarspor’a 2-0 mağlup olarak Türkiye Kupası’ndan elenen Galatasaray’da Teknik Direktör Fatih Terim, karşılaşmanın ardından soruları yanıtladı. Akhisar’ı tebrik ederek sözlerine başlayan Terim, “Akhisar’a başarılar diliyorum. Allah’ın verdiği şansları kullanmazsanız, bazı önemli başarılardan vazgeçmek zorunda kalıyorsunuz. 2 kulvarda da maç öncesinde çok önemli yerdeydik. 2-1’le gelmişiz ve biz Galatasaray takımıyız, iç sahada oynuyoruz. Kimse rotasyon niye yapılıyor, niye bu oynadı, oynamadı demesin. Koyduğum her futbolcu Galatasaray’ın lisanslı oyuncusu. Mukavelesi olan her oyuncu da oynama adayıdır. Bir hata varsa da dolayısıyla bizimdir ama bizim her oyunda, disiplinimizin ruhumuzun olması gerekir. Bugün en çok üzüldüğüm nokta ruhumuzun olmaması. Maalesef arkadaşlarımız bunu doğru kullanmamışlardır. Buna rağmen gol bulabilirdik, eleyebilirdik ama son 5 maça yaklaşırken benim onlarla ilgili düşüncem çok fazla değişmezdi” diye konuştu.

    Maçı Kafasında Oynamayan Futbolcular

    Takımın konsantre olmadığını ifade eden Terim, “Maç öncesinde takım bu maçı kafasında oynasaydı görüntü bu olmazdı. Oynamamışlar demek ki. İlk maçtaki avantajı kullanırız düşüncesi konsantrelerini etkilemiş olabilir. Sahada, Galatasaraylı bir futbolcunun yapması gerekenleri yapmadığı bir ortam vardı bugün.  Bir tarafta Latolevici oynatılmıyor, diğer tarafta Eren’in sakatlığı var, Tolga gelip teknik heyete beni biraz bekleyin, ayağım ağrıyor diyor. , ifadelerini kullandı.

    “Teknik, fizik, yürek ve karakteri uygun olanlar, planlamada yer alır”

    Sezon sonunda yapılacak olan planlamanın çok basit olduğunu sözlerine ekleyen Fatih Terim, “Galatasaray’ın bir seviyesi, hedefi vardır, gitmek istediği bir yer vardır. Bunlara uygun olan oyuncular, teknik, fizik, yürek ve karakter olarak uygun olanlar sizinle kalır, uygun olmayanlara teşekkür edersiniz, yolları açık olur. Büyük takımların problemleri büyük olur. 30 milyon seyircisi olan bir camianın pardon deme hakkı olmuyor. Buralarda rüzgarlar sert eser. Büyük kulüp olmanın tezahürleri de bu reflekslerdir. Burada formanın pahalı olması lazım.  Her takım iyi sonuçlar alır, her takım başarılı olabilir ama her takım büyük olmaz. Büyük camialar bu nedenle yukarılarda sert rüzgarların estiği yerlerdedir. Böyle bir durumda siz idare edemezsiniz yönetmek zorundasınız. Bunu sadece teknik olarak değil, idari olarak da söylüyorum. Arkadaşlarımla teknik olarak birçok şeyi götürmeye çalışıyoruz. Abdurrahim Bey’le de idari olarak sürekli istişare içindeyiz. Bugün bizim için çok önemli ama yarını da dizayn ediyoruz.  Bugünü hallederken büyük bir zaman dilimini de halletmeyi düşünüyorum. Burada ihtiyaç olunan her oyuncunun Galatasaray’a her türlü hizmet edecek şekilde olması lazım. ” açıklamasını yaptı.

    Büyük Takım Büyük Camia, Büyük Teknik Direktör

    Galatasaray’ın her yarışta üstünlük sağlamayı görev edinmiş bir takım olduğunun altını çizen Fatih Terim, “Bundan sonra sadece final var, kupa maçı yok. Bu maçın fiziki yorgunluğu sadece 72 saat sonra bizi üzer. Şu andaki tek hedefimiz lig yarışı. Lig ve kupada, bu maç öncesinde de lig şampiyonluğu bizim önceliğimizdi. Her şeyde bir hayır vardır derler ya, bunu iyi kullanabilmemiz lazım. Bakacağız, bir daha izleyeceğiz. Eksiklerimizi biz biliyoruz ama pozisyonları zaten soyunma odasında gördüm. Cumartesi günü bambaşka bir Galatasaray olacak. Bundan herkes emin olabilir. Bu sonuç olmasa iyiydi. Diyarbakır olduğu zaman biz kupaları almaya alışkınız. Diyarbakır’a gidemeyeceğimiz için de üzgünüm. Epeydir gitmemiştim. Artık sadece lig var, şu anda da lideriz ve inşallah buradan da aşağıya inmeyiz.

    http://www.trtspor.com.tr/haber/futbol/turkiye-kupasi/fatih-terim-en-uzuldugum-nokta-159112.html

    Dili Bilmek ve Doğru Mesajlar Vermek

    Yukarıdaki cümlelere bakıldığında futbolcular iyi oynayamadıklarında takımdan gönderileceklerini düşünecekleri için, lig maçlarında bu söylemlerin etkisi ile kendilerini baskı altında hissedecekler ve iyi oynayamayacaklardır. Büyük takım, büyük külüp ve büyük etknik direktör olmanın gereklerini anlatan Fatih Terim, burada rüzgarlar sert eser diyerek  yenilen futbolcularına çok sinirlendiğini de ifade ettirmektedir.

    Kendisinin kebapçı olayında anlaşamadıkları için hakkında açılan davanın da yaşattiği bir gerginlik olsa gerektir. Böylece kebapçı baskını olayı kapanmadığı için insanların zihninde yüzeyde kalmaya devam edecek ve rakip takım seyircileri bunu kullanmaya devam edecektir.

    Anlaşılması gereken bu demeçlerden sonra Galatasaray'ın şampiyon olması zorlaşacaktır. Baskı ve zorlama ile futbolcuları oynatmaya çalışmak yaşadığımız çağın çok gerisinde kalan bir durumdur.  Fatih Terim'in kendisini iyi hissetmesi bir çok sorunu çözebilecektir ama başarısız olmaktan korkan Fatih Terim, başarısızlıklarının nedeni olarak futbolcularını gösterdiği müddetçe başarısız olmaya devam edecektir. Yukarıda Fatih Terim'in kamuoyuna aktardığı bilgiler içinde çok sayıda yanlış olduğunu söyleyebiliriz.

    Yazıyı Okuduğunuz için teşekkür ediyorum.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Dil ve Türkçe kullanmayı bilmek önemli. NLP Teknikleri ve NLP Bilgilerini öğrenerek doğru modelde kullanabilirsiniz.  Teknik Direktörlerin, yöneticilerin politikacıların yaptığı dil hatalar, Linguistik biliminden anlamadıklarını göstermektedir. Biri bunu onlara anlatmalı diye düşünüyorum. Bir de gerçekler kriz anlarında kolaylıkla ortaya çıkacaktır.

     

  • Konuştuğumuz Dil Posta Bölge Ekleri

    Dil Yemeği

    Aile eve misafir davet edecektir. Ahçı'yı çağırıp “Misafirlerim geliyor. Onlara dünyanın en iyi yemeğini yapmanı istiyorum”der. Ahçı “tamam” der. Misafirler gelir, yemek servisi yapılır. Dil yemeği yapmıştır ahçı. Ev Sahibi ahçı'yı çağırır. “Neden dil yemeği yaptın” diye sorar. “Dil” der ahçı, “aşk sözleri söyleyen, sevgiyi anlattığı, güzel duygular yarattığı, dünyada barışı sağlayabildiği için dil yemeği yaptım” der. Misafirler ve ev sahibi bu cevabı beğenirler.

    Aradan bir zaman geçer. Ev sahibi ahçıyı çağırır. “Misafirlerim geliyor” der ahçıya. “ Bu sefer dünyanın en kötü yemeğini yapmanı istiyorum”der. Misafirler gelir, yemek servisi yapılır. Ahçı yine aynı dil yemeğini yapmıştır. Ev sahibi şaşkınlık içinde ahçıyı çağırır. Kızarak “neden bu yemeği yaptın” diye sorar. Ahçı “Savaşları çıkaran, küfür eden, cinayet işlenmesine, kavga edilmesini sağlayan organ dil olduğu için bu yemeği yaptım” der. Bu cevapta beğenilir sonuçta. Ahçı işine devam etmektedir.

    Konuştuğumuz Dil

    Konuştığumuz dil bu anlamda çok önemli. Duygularımızı, sevgimizi, kıgınlıklarımızı dil ile karşı tarafa aktarıyoruz. Doğru modelde kullanmak hayatımızı çok kolaylaştırırken, yanlış olarak kullandığımızda hayatımızın yönünü değiştirebilecek kaderimizi etkileyebilecek kadar güçlü bir silah, dilimiz.

    Atasözlerimiz arasında “Tatlı Dil yılanı deliğinden çıkarır” sözü var. Bu cümle içinde “yılan” kelimesi hayvanı çağrıştırsa da, farklı olduğu ortaya konulabilir. Şöyle söylendiğinde “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır, yılmayan ise dışarıdadır”. Zira her hangi bir konuda yılmış bir kişi kendini bir yere kapatacak ve dışarı çıkmayacaktır. Bu cümle motivasyon cümlesi olabilir. Tatlı dil kullanarak doğru iletişim kullanabilirsiniz. Tıpkı “tatlı yiyelim, tatlı konuşalım”cümlesi gibi.

    Hoşca Kalın” cümlesi veda cümlesidir. Bu cümle hoşluğu ifade etse de, başka bir anlamı daha var. Kalın'ın hoş olduğu da ifade ediliyor. Farkında olmadan bu şekilde algılandığı için, cümleyi sık kullananlar kilo alabileceklerdir.

    Kendinize iyi bakın” da benzer bir cümle. Bu cümle de ayrışmış durumu ifade ediyor. Kendinize iyi bakacakcanız, kendiniz kim oluyor olabilirsiniz. Cümlenin kullanılması ayrışmayı biraz daha körükleyecektir.

    Örneklerde görüldüğü gibi, dilin afrkında olmadığımız etkileri de çok. “Yollar yürümekle aşınmaz” cümlesi altında “yollarda yürüyenleri aşındırın”emri olduğu anlaşılabilir. Polis cümle söylendiği andan itibaren yollarda gösteri yapanları copla, gazla, tomayla aşındırmaktadır.

    Ak akçe kara gün içindir” cümlesi bizi gelecekte bekleyen karagünler için tedbir almamızı sağlarken, korku da ortaya çıkarmaktadır. Tersi “kara akçe akgün içindir” olacaktır. Doğrusu “ ak akçe akgün içindir” olmalı diye düşünüyorum. Alın teri ile kazandığı parayı keyifle harcayabilen insanlar, iyi hissedebilirler.

    Liderlik Ve Dil

    Etkin liderlere baktığımızda en önemli silahlarının dil ve konuşma olduğunu görebilir. Dili doğru kullanarak, gerekli yerde yapılan vurgulamalar ile dinleyenlere duygusal kayıtlar yapılabilir. Böylece lider konuşmaya ve diğerleri dinlemeye devam eder. Çok sayıda örnek verilebilir.

    Türkçe ise oldukça karrmaşık bir yapıda. Fiiller üzerine başka dillerde pek olmayan şekilde, şahış kipi (gizli özne), zaman kipi, olumluluk olumsuzluk kipi ve zorunluluk kipi yüklenmiş durumda. Başka dillerde fiile sadece zaman kipi yüklenmektedir. Söylediklerimizin ve dinlediklerimizin ne anlama geldiğini ne ifade ettiğini bilmemiz büyük kolaylık sağlar. Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı ama kendimiz için duymalıyız. Dumalıyız, cümlesi zorunluluk kipi ile ifade edilmiş bir cümle. Gidiyorum, gitmiyorum, gitmeliyim, gitmemeliyim, Gideceğim, gidebilirim, örneklerinde olduğu gibi. En iyisi ise, yapmak istiyorum, gitmek istiyorum olabilir.

    Ağzımızdan Çıkan

    Ağzımızdan çıkanı kulağımızın duyması kendimiz için çok önemli. “O kadar da aptal değilim” diyen birisine, “Ne kadar ?”diye sorun. Söylediğini değiştirecektir. Herhanği bir şey yapmak istediğinizde “yapmak istiyorum” ile başlayıp, öğrenerek “yapabilirim” diyebilirsiniz. “Yaparım” dediğinizde ise kaynaklarınız biraz daha zenginleşmiş demektir. “Yaparım” dedikten sonra “yapmalıyım” diyebilirsiniz. Sadece zorunluluk kipleri kullanmak farkında olmadan üzerimize baskı yapacaktır.

    Türkçe'yi iyi kullanmak hayatınızı düşündüğünüzden çok daha fazla etkileyebilir. Değişim istiyorsanız, dilinizde değişim önemli bir başlangıç. Fiilleri doğru modelde kullanıp istediğiniz sonuçlara yaparak, öğrenerek ulaşabilirsiniz. Kendinizi iyi hissetmeye devam etmenizi isterim.

    Karar Sizin.

    Posta Gazetesi Bölge Ekleri Yazısı

    Facebook.com/cengiz.eren

    twitter.com/cengiz_eren

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

     

     

  • NLP Danışmanlık hizmetlerimiz 3

    nlp danışmanlık hizmetlerimiz

    Kurumsal İletişim

    Kurum içi yazılı ve sözlü iletişimin ortada çıkardığı sonuçlar ve çözümler,

    Çalışanların kullandığı yazılı sözlü iletişimin gözden geçirilmesi ve yeniden yapılandırılması.

    Marka ve kurum kültürüne uygun olarak dil kullanımı, kullanılacak kelimeler ve cümleler için çalışma yapılması.

    Çalışanlar birlikte yapılacak bu çalışma sonuçların kurum içinde kullanılır hale getirilmesi.

    Hazırlanacak raporlar, e-mail ve diğer yazılı iletişim kullanılacak açılış ve kapanış cümlelerinin neler olabileceği duyurulması.

    Telefon ve yüzyüze iletişimde ortaya çıkan sorunların çalışanlardan öğrenilmesi, iletişim kazalarının nerelerden kaynaklandığının görülmeye çalışılmesi.

    Kurum Kültürü ve Dil Kullanımı

    Kullanılan ve varolan cümle yapılarının incelenmesi, metafor kullanımının farkında olmadan ortaya çıkardığı tehlikelerin neler olabileceği konusunda bilgi aktarılması.

    İki örnek vermek gerekirse.”Size geri döneceğim” cümlesi sizi aradığımda sırtım size dönük olacak anlamına gelebileceği için, kullanılması doğru değildir diyebiliriz. “Sizi arayacağım”, “Ben size ulaşırım” cümleleri daha olumlu sonuçlar verebilir.

    Aynı şekilde televizyonlarda kullanılan “Reklamlardan sonra karşınızda olacağız” cümlesi de istenen sonucu ortaya çıkarmayacaktır.

    Karşınızda olmak, karşı olmak anlamına geleceği için izleyici kanal değiştirecektir. “Reklamlarda sonra yeniden ekranınızdayız” cümlesi daha olumlu sonuçlar yaratabilir.

    Dil kullanımı konusunda aktarılacak bilgiler, sadece iş hayatını değil, özel ve sosyal hayatın yönetilmesi sonucunu ortaya çıkarabilecektir.

    Danışmanlık Hizmetleri

    Danışmanlık hizmetleri 2 

    Danışmanlık Hizmetleri 3

    Danışmanlık hizmetleri 4

     facebook.com/cengiz.eren

    twitter.com/cengiz_eren

     

  • NLP Teknikleri ve İletişim

    NLP Teknikleri ve İletişim

    NLP ve İletişim

    İletişim duyularla ve duygularla birlikte yaptığımız bir eylem. Bu eylem içinde kullanılan kelimeler cümleler, söyleme biçimimiz, ses tonumuz ve davranışlarımız var. Ağzımızdan çıkan bir cümle aslında çok önemli verilerin sonucu. Bu verilerin neler olduğu anlayabildiğimizde karşımızdaki insanın zihinsel süreçlerinin neler olduğunu farkedip doğru modelde iletişim kurabiliriz.

    NLP duyular duygular kullanılan dil ve davranışlar arasındaki bağlantıları farketmemizi sağladığı için, NLP bilgilerinin öğrenilmesi istediğimiz sonuçlara ulaşmamızı kolaylaştırabilecektir.-

    Dil ve Linguistik

    Dilin kullanılma biçimi ve linguistik yapısı bize kişi hakkında çok önemli bilgiler verecektir. “Bu peynir nasıl kokuyor” sorusuna verilen cevaplar şu şekilde olabilir. “Kötü kokmuyor” veya “Güzel kokuyor.” İki cevap peynir yenebilir gibi bir sonucu gösterse de, iki cevap arasında cevabı veren kişilerin stratejileri arasında çok önemli farklar olduğu söylenebilir.

    Ses Tonu Duygu ve İnançlar

    Bir kişi ya da grupla iletişim kurarken sesinizi, davranışlarınızı olduğu kadar, duygularınızı ve inançlarınızı da karşı tarafa aktarıyor olduğunuzun bilinmesi önemli. Aktardığımız konu ile ilgili şüpheleriniz var ise, bu hem sesinize, ses tonunuza ve hem de davranışlarınıza yansıyacaktır. Ses tonu ve vurgular farkında olduğunuz ve olmadığınız duygusal sonuçlar yaratabilir. Anchoring, mimlemek tekniklerinin öğrenilmesi, iletişimin faydalı sonuçlar yaratmasına önemli katkılarda bulunacaktır.

    Göz Hareketleri

    Kişinin göz hareketleri de iletişimde önemli verileri almamızı sağlayabilir. Böylece kişinin aktardığı bilgiler ile birlikte aktaran kişi hakkında da önemli verilere sahip olmamız iletişimi daha da kolaylaştıracaktır. Böylece kurulacak faydalı iletişim “istenen sonuç”un ortaya çıkmasını sağlar.

    Temsil Sistemleri

    Dilin kullanılma biçimi ve temsil sistemlerine ait kelimelerin farkedilmesi de önemli bir başka noktadır. Dünyaya kuş bakışı bakarken bir kuşun kanatlarından çıkardığı sesleri duyabilir, rüzgarın teninizde bıraktığı serinliği içinizi titretirken, Burnunuza gelen yasemin kokusu hayatın güzelliklerini hissetmenizi sağlayabilir. Bu cümle zihninizde nasıl süreçler ortaya çıkarıyor ve nasıl bir duygu yaratıyor. 

    Satışta, anlaşmalarda, yazışmalarda, karar ve öğrenme süreçlerinde, telefon konuşmalarında, sunum yaparken ve hatta flört ederken bile NLP teknikleri kullanılabilir. Daha doğrusu insanın olduğu her alanda NLP bilgileri ve NLP teknikleri yararlı olacaktır.

    Doğru modelde NLP bilgilerini ve tekniklerini nereden alabileceğinizi, kısa bir araştırmadan sonra görebilirsiniz.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    İlgili Linkler:

     

TOP