değişim

 

  • Steve Jobs Stanford Konuşması Hazin Öyküsü (NLP Yorumu)

    steve jobs, apple, cengiz eren, değişim,Steve Jobs Stanford Speech

    Steve Jobs Stanford üniveritesindeki mezuniyet töreninde bir konuşma yapar. Bu konuşma şu anda internette dolaşıyor.

     

  • Talihsiz Kar Tanesi,Milli Kayakçı Aslı Nemutlu'nun yazdığı yazı

    Milli Kayakçı Aslı Nemutlu  Yarış Güncesi Talihsiz Kar tanesiTalihsiz Kar Tanesi Aslı Nemutlu

    Bir yazı, bir mektup, bir hikaye çok şey anlatır. Özellikle bunu yazanın zihinsel yapısına ait önemli bilgileri, duyguları ve farkında olmadan hayatına getireceği sonuçları anlatır. Bu sonuçların ne olduğunu hikayeyi, kitabı, yazıyı, mektubu veya romanı yazan da farkedemez, hisseder, ama farkedemez. Farkında olmadan ama bilerek dediğimiz şey d,e "sezgi" dediğimiz şey de, bu olsa gerektir. Aslı Nemutlu'nun Talihsiz Kar Tanesi yarış güncesi diyebileceğimiz yazısı, çok şey anlatıyor.  Böyle bir yazıdan sonra kaybettiğimize daha da üzüldüm duygularını bu kadar güzel aktarabilen Aslı için. Bunun bir feryat olduğunun algılanmaması ve kimsenin bunu duyamaması, bana yaşadığım başka bir başka bilgiyi de çağrıştırdı.  Okuduğunuzda bunu siz de göreceksini

     

  • Tek Kişilik Seks kitabı ve NLP Yorumu

    Tek Kişilik Sek ve MastürbasyonTek Kişilik Seks, Mastürbasyonun Kültürel Tarihi.

    Literatür yayınlarından çıkan kitap Thomas W.Laquer tarafından yazılmış ve Sermet Yalçın tarafından Türkçe'ye çevrilmiş.


    Mastürbasyon

    Mastürbasyon yüzyıllardır üzerinde düşünülen bir konu. Konu üzerinde düşünülmesine rağmen çok fazla konuşulmuyor, toplumun çeşitli kesimlerinde. Yazar ilk çağlardan başlayarak mastürbasyon konusunu incelemiş. Mastürbasyon yüzyıllardır yapılmasına rağmen, İngiltere'de bir kişi mastürbasyona Onania adı vererek bir kitapçık yayınlıyor.

    Onania kelimesi ölen kardeşinin karısı ile evlenen Onan'ın Tamar ile yattığında spermlerini toprağa boşaltmasınden geliyor.

    Onania

    Tevrat 38/8-9-10 bölümlerinde şöyle yazar.
    Yar.38: 8 Yahuda Onan’a, “Kardeşinin karısıyla evlen” dedi,”Kayınbiraderlik görevini yap. Kardeşinin soyunu sürdür.”
    Yar.38: 9 Ama Onan doğacak çocukların kendisine ait olmayacağını biliyordu. Bu yüzden ne zaman kardeşinin karısıyla yatsa, kardeşine soy yetiştirmemek için menisini yere boşaltıyordu.
    Yar.38: 10 Bu yaptığı RAB’bin gözünde kötüydü. Bu yüzden RAB onu da öldürdü.

    Buradan yola çıkılarak verilen isim ve hazırlanan kitapçık, yapılan davranışın kötü olduğunu ve insan beynine zarar verebileceğini, yapanı hasta edebileceğini de ifade ediyordu. Mastürbasyondan kurtulmak gerekli idi. Mastürbasyondan kurtulmak için hazırlanan ilacın içilmesi, kişiyi bundan kurtarabilirdi. Böylece kişi önce bilgi verip sonra da ilacını satmaya başlamıştı.

    İlaçlar ve Pazarlama

    Bu veri tıp tarihi açısından da önemli, zira ilk defa önce hastalık ve sonra da ilacı ortaya çıkıyordu. İlerleyen yıllarda ilaç firmaları bu yöntemi kullanarak büyüyecekler ve dünya devleri haline geleceklerdi. Kolestrol'un zararlı olduğu ve bundan kurtulmak gerektiği ve bu yolla satılan ilaçların vücut fizyolojisini bozmasından dolayı başka ilaç satışlarına olanak sağlaması da aynı yöntem sayılabilir.

    1712 yıllarında başlayan başlayan bu sürecin etkileri 20.nci yüzyıla kadar artarak devam etti. 1960'lardan haber çağının, sonra televizyon ve internetin yaygınlaşması ile değişim yaşanacaktı. Tevrat'taki bir cümleden başlayan Onania birkaç yüzyıl boyunca bütün dünyayı etkilemişti.

    Bu kitapta anlatılan önemli bir gözlem ise, kadınların kitapları, erkeklerin tabloları kullanarak yaptığı eylemler. “Mastürbasyon” ve “kitap okumak” ikisi de yalnız yapılan eylemler. Kitap okuyan kadınların mastürbasyon yaptığı yolundaki gözlemler, bunun da çok tehlikeli olduğunu düşünülmesini sağlıyordu. Matbaanın bulunması ile yaygınlaşan kitaplar sayesinde mastürbasyonun yagınlaştığı söyleniyordu.

    Jan Jaques Rousseau ve benzeri filozofların etkilendiği bu süreç onlarında konuya dair düşünceler ifade etmesine ve kitaplarında bu konulara yer verilmesini sağlıyordu.

    Freud ve Mastürbasyon

    Freud'un da bu görüşten etkilendiğine dair söylemleri kitapta bulabilmek mümkün. Kitap ve mastürbasyon arasındaki bağlantılar, bugün şekil değiştirmiş durumda. Porno ve sosyal paylaşım siteleri benzer işlevi görüyor. Sosyal medya sitelerinde yapılan yapılan paylaşımlar ve bu paylaşımlara gelen beğeniler de benzer bir durumu açıklıyor olabilir.

    Kişilerin yaptığı paylaşımların kaç beğeni geldiğine dair sürekli bir takip ve gelen her beğeninin bir dokunuş olması, sistematik bir sonuca yol açıyor. Çok beğenilmek, çok dokunulmak anlamına gelebilir. Beğeniler için de aynı şey söylenebilir. Mastürbasyon da, beğeniler de dokunularak yapılan eylemler olduğuna göre, sosyal medyaya bağımlılık duyan kişilerin bir nevi cinsel zevk aldıklarını söyleyebiliriz.

    Sosyal Medya, Dokunulmak ve Mastürbasyon

    Dokunulmadan dokunulmanın verdiği keyif, tıpkı yoğun mastürbasyon yapan kişilerin hissettiği duyguya benzer bir duyuyu ortaya çıkarabilir. Bu durum mastürbasyonda olduğu gibi beynin hippocampus bölgesini etkilediği için bağımlılık yaratabilecektir.

    Facebook İnstagram ve Twitter

    Kişiler kendi fotoğraflarını ve yaptıkları eylemleri fotoğraflamaya devam edecek ve sonrasında da kimler beğenmiş diye takip edecek ve sarmal bağımlılık süreci devam ederken tıpkı mastürbasyonda olduğu gibi yalnızlaşma süreci de artmaya devam edecektir. Kişiler bundan farkında olmadan zevk aldıklarını hissettiklerinde, instagram'da, Facebook'ta ve diğer sosyal medya sitelerinde dolaşmaya devam edeceklerdir.

    Twitter'in ise bunlardan farklı olduğu olduğu söylenebilir. Kendi adını gizleyen insanlar başkalarına bir şekilde saldırarak, mastürbasyonun farklı bir şeklini uyguluyor olabilirler. Bu açıdan yine kişiye benzer bir duyguyu yaratan, saldırganlık içeriği görülebilmektedir. Kendisi paylaşarak veya başkalarının paylaşımlarına saldırarak bir nevi tatmin duygusu ortaya çıkmaktadır ki, bu da mastürbasyon benzeri durum sayılabilir.

    Tek kişilik Seks kitabını okumanız yararlı olabilir. Mastürbasyonun yoğun olarak yapılmasınınne sorunlar yaratabileceği ise gelecek yazılardan birinin konusu.

    Cengiz Eren
    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    İlgili Linkler: 

    NLP ve Cinsellik

    Cinsellik Orgazm ve Zihinsel Detoks

    Napoli Veleta Napoli Sırları by Ferzan Özpetek

    Zihinsel Detoks Programı

    Yazar gözü ile Zihinsel Detoks

    Mevlana Babanın Kızına Kendini koru hamile kalma tembihi

     

  • Tırtıl Stratejisi NLP Hayatınızı Siz Yönetin

    Korona günlerinde Korkular ve StratejilerKorona Günlerinde Stratejiler NLP

    Yaşadığımız ve daha önce hiç yaşanmamış Korona günlerinde  sağlıkta olduğu kadar, hem zihinsel ve hem de davranışsal süreçlerde değişim ortaya çıkabilir. Bu değişim kendimizi olduğu kadar davranışlarımızı da etkileyecektir.  Daha kolay sinirlenip, daha kolay sıkılabilir ve  yakın çevremize sert davranabiliriz. İçsel ve dışsal çatışmalar ortaya çıkıyorsa, dikkatli olmakta yarar var. Farkında olmadan kullandığımız stratejilerin değişmesi bu anlamda önemli. Kriz gülerinde kullanabileceğiniz bir strateji. Tırtıl Stratejisi.

    Tırtıl Stratejisi

    Tırtıl’ın nasıl hareket ettiğini bilirsiniz.

    çok noktadan tutunarak hareket eder ve ilerler.

    Biz de yürürken bir ayağımızla adım atarız, ama diğer ayağımız ise o anda sabittir...

    Dikkat edildiğinde her adımda dengemiz dengeli olarak bozulmakta, kontrollü düşmelerle ilerlemekte olduğumuz söylenebilir...

    Trafik sıkıştığı zaman benzer bir durum ortaya çıkmaktadır.

    Çok yukarıdan bakıldığında arabaların hareketinin tırtıl hareketi ile aynı olduğu görülebilir.

    3 şeritli bir yolda en sol şerit sollama şeridi, orta şerit hafif, en sağ şerit ise ağır araçlar içindir.

    Yoğun trafikte yan yol bağlantıları trafiğii biraz daha sıkıştırmakta ve trafik durma noktasına getirmektedir.

    Ana yola girmeye çalışan araçlar en sağdaki şeridi yavaşlatır diye düşünülürse de sonucun farklı olduğu gözlemlenebilir.

    En çok yavaşlayan sol şerittir, sonra orta şerit yavaşlar ve.en az yavaşlayan ise sağ şerittir, bağlantı noktasına kadar.

    Bağlantı noktasından sonra ise en kolay ilerleyen orta şerit, trafik akmaya başladığında ise, sol şerit eski hızına bulacaktır.

    Kriz dönemleri ile trafik sıkışıklığı bu açıdan benzerlikler göstermektedir.

    Traşk sıkıştığında “tırtıl stratejisine” geçip, bağlantı noktasına kadar sağ şeride, bağlantı noktasından sonra sol şeride hareket etmek gerekebilir,

    fırsat bulduğunuzda...

    Kriz döneminde bu stratejiyi uygulayanlar zarar görmeden hedeflerine doğru ilerlemeye devam ettiler.

    Siz de benzer dönemler yaşadığınızda “tırtıl stratejisi”ni kullanabilirsiniz.

    Çok noktadan korumalı ve esnek ve yavaş hareketlerle hedefinize ilerleyebilirsiniz.

    Krizin bittiğini ilk hissettiğiniz anda kaynaklarınıza uygun hıza ve yere geçmeniz istenen sonuca ulaşmanızı sağlayacaktır.

    Her kriz ortaya sorun çıkarttığı kadar fırsat da yaratabilir. 

    Zira krizlerde  zamana uyum sağlayamayan birçok yapı kolaylıkla çökecektir.

    Sorunlardan çok fırsatların ne olacağını düşünmeniz geleceğinizi olumlu yönde etkileyecektir.

    Tabii kaynaklarınızı zenginleştirip, yeni bilgiler öğrenerek. Karar Sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    NLP Küçük Büyük Yazılar ve NLP İçerik Sizi Düşünmek kitaplarının yazar

    http://www.erenlp.com

    ilgili Linkler :

    Corona Virüsü, Korona ve Hastalık Korkusu

    Değişime Direniyor Olabilir misiniz?

    Değişim Posta Gazetesi Köşe Yazısı

    Değişim Mesajları Kilolar

    Değişim Mesajları Panik Atak

     

  • Uçak Korkusu

    ucak.jpgUçak Korkusu NLP

    Korkular hayatımızda çok farklı içeriklerde ortaya çıkabilir. Söylenmesi gereken ilk şey ,

    "Korkular Korktuğumuz Oranda Gerçekleşiyor".

     

  • UFUK Güldemir

    p5042606.jpg

    UFUK GÜLDEMİR

    Gazeteci, yazar, yönetici Ufuk Güldemir'i kaybettik. Geçtiğimiz yıllarda yakalandığı kanser hastalığı yüzünden vefat eden Ufuk Güldemir'in hayatı değişim ve gelişim süreçleri açısından da incelenmesi gerekiyor.

     

  • Yaşananlar Yaşatılanlar ve Stratejiler

    Yaşananlar, yaşatılanlar, stratejilerİyi ve Kötü Tecrübeler

    Hayatı yaşarken binlerce olay ve durumla karşı karşıya kalıyoruz. Bazılarını iyi olarak, bazılarını ise kötü olarak hatırlıyoruz. İyi olayları ve iyi hissettiğimiz tecrübeleri önemsemezken, kötü tecrübeler için “bu benim başıma neden geldi”, “ben bunu haketmemiştim” diye düşünüyoruz, konuşuyoruz, anlatıyoruz, sonra tekrar düşünüyoruz. Böylece kötü hissettiğimiz tecrübeler daha etkili şekilde kaydediliyor.


    Hatırlamak

    Bir iyi tecrübenizi, bir de kötü tecrübenizi hatırlayın? desem, hangisi daha hızlı hatırlanacaktır. Yaşadığımız olayların üzerinden zaman geçtikten sonra oluşan stratejileri, farkında olmadan kullanmaya başlıyoruz. Bu yapıyı farkedemediğimiz için daha girdiğimiz sarmal çevrimden çıkamıyor ve tekrar, tekrar yaşar hale geliyoruz.

    Önemli olan bu stratejilerin farkına varmak. Özellikle küçük yaşta yaşanan olaylar bu stratejilerin oluşmasında daha da etkili. Anlaşılması gereken ise, bir tecrübe yaşanıyor ve öğreniliyor ama etkisi o gün başlamıyor olabilir. Uzun yıllar geçtikten sonra bile etki etmeye başlayabilir. Çoğu insanın hayatında bir yakınını kaybedince, narkoz alınca, kaza geçirince ve benzeri büyük olaylarda değiştiğini ve farklılaştığını görüyoruz. Kazanılamayan bir üniversite ya da lise yerleştirme sınavı, işten atılma, kişinin isteği dışında boşanma da farkında olunmayan bir değişimi başlatabilir.

    Stratejiler ve Steve Jobs

    Bir örnek vermek gerekirse, gerçekten dünyayı değiştiren, iletişimi farklı hale getiren, oyunlarla ve uygulamalarla akıllı telefonu yeniden yapılandıran Steve Jobs. Hayatı boyunca hep çalışmış, ve çok önemli işler başarmış bu değerli kişi dünyayı değiştirirken, kendisini değiştirememiş. Bunun için çok çaba sarfettiği halde.

    Şirketini kurup büyüttüğü günlerde bir gün kapı çalar ve içeri bir kadın girer. “Ben senin annenim” der. Jobs o gün büyüdüğü aileye evlatlık verildiğini öğrenir. İstenmeyen olduğunu ilk farkedişidir.

    Daha sonra kurduğu firmadan da uzaklaştırılır. İkinci istenmeyen olmak olayı hayatını bir kez daha değiştirir. Şöyle der. “ Müşteri bizden Bir şey isteyemez, biz yapar ve istetiriz”. Bu önemli cümle istenmeyen çocukların kendileri için hiçbirşey isteyemediğini ama kendilerini hep istetmeye çalıştığını gösterir. Belki de annesi ve babasının ona dokunarak veremediği sevgiyi, ürettiği ürünlere kullanıcıları dokundurarak almaya çalışır, Steve Jobs. O kadar büyüktür, anne ve babasından alamadığı sevgi.

    Bu sebepten dolayı anne ve babalar kürtaj yaptırmak istedikleri, ama bir nedenden vazgeçtikleri çocuklarına hep, “iyi ki seni doğurmuşum” derler. Zira istenmediğini farkında olmadan da olsa öğrenen çocuk, yakınında bulunanlara onların istediklerinden fazlasını vermeye çalışarak kendisini istetmeye devam edecektir.

    Bu süreç özel hayatında da devam edecek sevdiği insanlar için kendisini yoracak ama kendisi için bir şey isteyemeyecektir. Ancak istenmediğini farkettiği durumlarda dünyası yıkılacak, kendisini istemeyen kişiyi yeniden istemesi için elinden gelen herşeyi yapacaktır ki, bu bağımlı beraberlikler yaşayan kişilerde görülmektedir.

    Mantıksız Stratejiler

    Farklı stratejiler farklı içeriklere bağlı olarak.

    Sürekli olarak kazanmaya çalışıp kaybetmeye devam ediyorsa, kaybetmemek için kazanmamak;

    Kendi istemediği halde yalnız bırakılmışsa, yalnız kalmamak için yalnız kalmak;

    Çok sevip bırakılmışsa ve bundan çok üzülmüşse, sevmemek için sevilmek,

    Küçük yaşlarda terkedilmişse (boşanmış aile çocukları), terkedilmemek için terkettirmek;

    Sürekli yaptıkları konusunda suçlanmışsa, suçlanmamak için kendisini sürekli suçlamak,

    gibi ve benzeri stratejiler hayatını farkında olmadan yönetiyor olabilir. Yaşanan olaylar bu anlamda düşündüğümüzden daha önemli. Atılan bir tokat, öğretmenin öğrenciyi sınıf önünde aşağılaması, anne baba kavgalarına şahit olmak, boşanan ailelerin çocukları, istemediği halde okulundan ayırma, başarının olması gerekenden fazla önemsenmesi, cinsel taciz ve benzeri binlerce durum kişinin yakın ve uzak gelecekteki hayatını etkileyecektir. Bunlardan kurtulmanın çok zor olmadığını da bilmek yararlı olur. Yaşadıklarınızın sonuçlarını öğrenmek için bana yazabilirsiniz.

    Umarım bu okuduğunuz yazıdaki olayları yaşamamışsınızdır. Varsa değişim zamanı gelmiş de geçiyor demektir.

    Facebook/cengiz.eren

    twitter/cengiz_eren

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

     

     

     

  • Yeni Yıl ve Ertuğrul Özkök

    antenkucuk.jpg30 12 2007 Tarihinde Ertuğrul Özkök Pazar yazıları köşeşinde "Hayatımda En Utanç Duyduğum An" başlıklı yazısını okuduğumda farkında olmadan aktarılan bilgilerin, yaşanan tecrübenin ve bu tecrübeye ait sonuçların ne kadar ilginç olabileceğini gördüm. Yazının devamını okuduğunuzda siz de ilginç bulabilirsiniz. Sizin hayatınızı da farkında olmadan etkileyen hatta hayatınızı yöneten benzer tecrübeler var mı? bunları da düşünebilirsiniz. Bu vesile ile yeni yılınızı kutlar, istediklerinize düşündüğünüzden daha kısa zamanda ulaşmanızı ve başarılarınızın kendi kontrölünüzde  daha da artarak devam etmesini dilerim.

     

  • Yerim Seni NLP Köşe Yazısı

    Yerim Seni Posta Köşe Yazısı NLPÇocuklar

    Çocuklar en değerli varlıklarımız. Çocuklarla iletişim ise en önemli noktalardan bir tanesi. Çocuklarla beş duyu ile kurulan iletişimde yapılan hatalar onların geleceğini farkında olmadan etkileyecektir.

    Anneler, babalar, öğretmenler genellikle çocukların uslu ve terbiyeli olmasını isterler. İstedikleri şeylerden biri de söylediklerinin hemen yapılması, sözlerinin dinlenmesi. Daha doğrusu itaat.

    Kıyaslama

    Çocuklar arasında kıyaslama yapılması, başkalarının örnek gösterilmesi çocukların kendisi gibi olmasını engelleyebilir. “Bak Ali'ye/Ayşe'ye ne kadar söz dinliyor ve ne kadar çalışkan” cümlesinin bir çocuğa söylenmesi onun örneği veren kişi tarafından sevilmediğini düşündürecektir. Başarının çok önemsendiği, hatta kutsandığı toplumumuzda, okulda başarılı olan çok sayıda öğrencinin hayatı yaşarken çok önemli açmazlara düştüğünü görüyoruz. Başarı çok önemsenirken hayatı yaşamak ikinci plana itiliyor. Uzun yıllar sonra sahnelerde ve filmlerde gördüğümüz Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı yazı ile geçmişte yaşadığı hayatı reddetmesi gibi ilginç sonuçlara ulaşılıyor.

    Hırslı Olmayı Öğrenmek

    Bir görüşmecinin bana söylediği cümle çok ilginçti. Öğretmen bir anne çocuğunun başarılı olmasını istemektedir. Çocuğuna da bunu empoze etmeye çalışır. Anne başarılı ol, hırslı ol, yüksek notlar al gibi önermeleri sürekli olarak kullanır. Üçüncü sınıfa gelen çocuk bir gün annesine şu soruyu sorar. “Anne bana hırslı olmayı öğretebilir misin?”. Bu cümle bana oldukça ilginç gelmiş ve içimi acıtmıştı. Oyun yaşındaki bir çocuk için oyun bitiyor gibiydi.

    Yemek Yemek

    Küçük yaşlarda zorla yemek yedirilen çocukların ileriki yaşlarında zorla yedirildiğinden daha fazla yemek yiyecek yemek yemekte zorlanacaktır. Ya da yemek yedirirken kolaylık sağlasın diye çizgi film seyrettirilen çocuğun hem hayal gücünün sınırlanacağını, hem de çizgi filmlere bağımlı hale geleceğini söyleyebilmek mümkün.

    Söylenenler

    Yine çok küçük çocuklara “ay ne kadar tatlı”, “yerim seni”, "ısırırım", "içime sokarım" ve benzeri cümleleri söylemek onları korkutacaktır. Aslında sevgi ifade eden cümleleri çocuklar düz şekilde anlarlar. Biri “size yerim seni” dese siz savcılığa şikayet etseniz, söyleyen kişi hakkında dava açılabilir.

    Şartlardan dolayı çok küçük yaşlarda kreşe verilen, bakıcıya ya da aile büyüklerinin eline bırakılan çocuklarda da sevgi anlamında sorunların ortaya çıkması normal sayılmalıdır.

    Çocuklar Değerli

    Çocuklar en değerli varlıklarımız. Onlara sevgi vererek, birlikte gülerek, eğlenerek büyütülmesi çocukların ileride kendileri gibi olmasını ve kendi değerinin farkında olmalarını sağlayacak en önemli noktalardan biri.

    Bugün kişisel ya da toplumsal olarak yaşadığımız olaylara baktığımızda, bunların altında çocukluk ve sonrasında yaşanan tecrübeler olduğunu görebiliriz. Buna ait örnekleri gelecek yazılarda bulabilirsiniz.

    Çocukları korumak ve kendilerini korumasını öğretmek bu anlamda en önemli noktalardan birisi ve en önemlisi. Çocuklarınıza “hayır” kelimesini öğretmek, hem sizin ve hem de çocuğunuzun kendi hayatını korumasını sağlayacaktır. Size “hayır” dediklerinde kızmamanız da. Tabii her zaman ki karar sizin.

    Cengiz Eren

    http://www.erenlp.com

    NLP uzmanı ve Eğitmeni

    Not: Posta bölge eklerinde yazdığım yazılar ilk yılını doldurdu. Posta okuyucularına teşekkür ediyorum.

     

     

  • Zeynep Özyılmazel Değişim Süreci

    zeynep ozyılmazel, neco, caz, şarkıcı,nlp, değişimZeynep Özyılmazel Değişim Süreci

    Zeynep Özyılmazel'in değişim süreci devam ediyor.  Daha önce halkla ilişkiler yöneticiliğinden eğitimini aldığı fotoğrafçılığa geçen Zeynep Özyılmazel, şimdi de genlerinde varolan kaynaklardan birini daha kullanıyor. Ritz Carlton Blue Lounge'da perşembe geceleri caz söylüyor. Çok da güzel söylüyor.  Ben de kendisini dinlemiş olmaktan mutluyum.  Hem Formsante ve PazarVatan'daki röportajı okuyarak, kendisinin değişim süreci hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.


    Babam şarkıcı olmam için bana hiç destek vermedi!

    Vatan Gazetesi PazarVatan Röportaj

    Ayşe Brav

    Zeynep Özyılmazel ailenin en az görünen yüzü. Neco ve Oya Germen'in kızı ama o hep magazin basınından uzak yaşamış. Şimdilerde Bleu Lounge&Grill'de sahne alıyor. Gerçekten dinlemeniz lazım, harika bir gırtlak ve ses...

     Ailenin medya önünde olmayan tarafısın. O yüzden seni pek tanımıyor insanlar. Zeynep nasıl bir kızdır?

     İnsanın kendini tarif etmesi çok zor. Sakin bir tipim. Ama öyle değildim eskiden. Gittikçe olan bir şey. Ne kadar sakin olursam olanları o kadar iyi anlayıp, çözümleri daha iyi ayarlıyorum. Çok düzenliyim. Etrafım dağınık olunca kafam da dağılıyor. Planlı olmayı seviyorum ama çok uzun vadeli değil. Attığım her adımda bir sonrakine karar veriyorum. Ne kadar serinkanlı olursam hayatı daha iyi yaşayacağımı düşünüyorum.

     Seneler sonra müzik işi nereden çıktı?

    Senelerce kendime ve yeteneğime güvenmedim. Fotoğrafçılık yaparken her şey iyi gözüküyordu. Ama bir tatminsizlik vardı. Önce yaptığım her şeyi bıraktım. Ardından çocukluğuma döndüm hayal ettiklerime... Bunun cevabı müzikti. Şarkı söylemek istiyordum. Kendimi hayal edince sahnedeydim. Bir şeyleri tek başıma başaracağımı düşünemiyordum. Anne ve babamın yardımcı olmasını bekliyordum. Bunun için çok bekleyeceğimi anladım. Önce şan dersi almaya başladım. Onu alarak kendime güvenmeye başladım. Şarkı söyleyebildiğimi gördüm. Güven tecrübe ile geliyor. Sesim yerine oturunca sevdiğim şarkılar ile repertuar yapmaya başladım. Bleu Lounge&Grill'de program yapmaya başladım birden...

     Neden caz müziğini tercih ettin?

    Sevdiğim şarkılardan repertuar yaparken caz şarkıları ortaya çıktı. Kendimi caz şarkıcı olarak görmüyorum. Programım ağır caz şarkıları değil. Pop şarkılarını da caz haline sokuyoruz. Hangi türe eğilimim olduğunu düşünmüyorum, içimden geldiği gibi... Kendimi nasıl hissettiğim önemli. Ben bunu çok iş olarak görmüyorum. Şu anda sevdiğim şeyi yapıyorum.

     

    Bir kariyer için mi yoksa sevdiğin için mi?

     

    Çok iddialı olmayı sevmiyorum. Yaptığım işin en iyisini yapmayı amaçlıyorum. Beni mutlu edeceğini gördüm ve mutlu olmak için şarkı söylüyorum. Her sahneye çıkışımda bir evvelkinden daha iyi yapmak. Önüme yollar çıkıyor ve birini seçiyorum. Albüm yapmak için çıkmadım yola. İleriki günlerde öyle bir şey olur ki bir albüm projesi çıkar ortaya, yaparım. Ben sevecek miyim söylerken önemli.

    "Çocukluğum kulislerde geçti"

     Neco'nun kızı olma durumu seni ürküttü mü?

     Hayır. Babam Türkiye'nin en iyi seslerinden biridir. Küçüklüğümden beri kendisine hayranım. Onunla beni kıyaslayacaklarını sanmıyorum.

     Küçüklüğünde babanın ses sanatçısı olması seni etkiledi mi?

     Oradan geliyor zaten. Müzik dolu bir ev. Çok keyifli bir müzik bilgisi ile büyüdüm. Bir kızın babaya olan hayranlığı ve sahnede devleşen adam... Sürekli konserlerde ve kulisteydim. Bunlar benim alt yapım.

     "Popüler şarkıları söyleyemiyorum çünkü karakterimi yansıtmıyor"

    Müzik eğitimi almış mıydın?

    Sadece piyano eğitimi aldım. Annem ve babam tercih etmişler. Çaldım ve keyif almadım. Kendi halime bırakılsaydım bas gitar çalardım. Belki başlarım ders almaya.

     Ne planlıyorsun müzik ile ilgili?

    Perşembe akşamları Bleu Lounge'da sahneye çıkıyorum. Çok hoş davetler ve özel gecelere çağrılıp şarkı söylüyorum. Şu an da bir şey planlamıyorum. Hayat sürprizlerle dolu. Falanca yerde sahneye çıkmak isteyebilirsiniz ama bambaşka bir yer sizin için hayırlı olabilir. Para konusu da mesela çok göreceli bir şey.

     Popüler kültüre hitap eden bir iş yapmıyorsun. Zoru mu seçtin?

    Hayır hiç öyle düşünmedim. Tamamen kendimi ortaya koyuyorum aslında. Sevdiğim şeylerde karakterimi görebilirsiniz. Çok popüler şarkıları okuyamıyorum mesela. Daha zor mu yoksa kolay mı bilmiyorum. Konum o değil.

     Çok iyi bir sesin var. Nasıl bunca yıl farkına varamadın?

    Belki albüm çalışması olabilir, kendimi açık bırakıyorum o konuda. Sanatçı babanın kızıyım ama hiçbir desteklenmedim. Babam biliyor söylediğimi ve çok gurur duyuyor. Herhalde bu ortama girip incinip, üzülmemi istemedi. Küçük yaşta olabilirdi bu. Şimdi daha farklı bakıyorum. İş kadını olarak beni hep hayal etti. Öyle de oldum ama mutlu olmadım. Sahnede gülüyorum ve daha mutluyum.

     "Youtube'daki videomdan sonra sahne teklifi aldım"

    Medyatik olmamayı nasıl başardın?

    Hiçbir şey yapmadım bunun için. Hayatımın özel olarak kalması gerektiğini düşünüyorum. Kendimi anlatmak ve gösterme çabam olmadı hiçbir zaman. Kendimi gizleme çabam da hiçbir zaman olmadı. Bende bir sürü hata yaptım ama kimsenin haberi olmadı.

     Zeynep aynı zamanda çok güzelsin. Özel olarak spor ya da diyet yapıyor musun?

    Yürüyüş yapıp, spora gidiyorum. Biraz düzensizleşmeye başlayınca rahatsız oluyorum. Dönem dönem Taylan Kümeli'ye mutlaka danışıyorum. Zevklerimden ödün vermeden zayıf kalmayı başarıyorum.

    Niye özellikle Bleu Lounge'da sahne alıyorsun?

     İlk youtube'a videomu koyunca hemen buradan teklif geldi. Burada kendimi iyi hissettim ve çok sıcak karşıladılar beni. Çok güzel oluyor programlar. Masalar doluyor mesela... Dışarıdan gelenler, yabancı müşteriler çok ilgi gösteriyor. Dans ediyorlar ve çok eğleniyorlar. Güzel bakan ve alkışlayan seyirci görünce çok iyi oluyor.

     

    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Formsante Dergisi Agustos 2008 Sayısı

     FUNDA ÇATAR - FOTOĞRAFLAR: AHMET GÜL

     NLP'den faydalandı

     Zeynep Özyılmazel 30 yaşında - Fotoğrafçı

     'Kariyerimi sıfırlayıp, her şeye yeniden başladım'

     Daha önce bir kez NLP seansına katılmış, bu yöntemden hiç hoşlanmamıştım. Çünkü, NLP beni değişime zorluyordu. Ben ise değişime hazır olmadığım için hep direniyordum. Ancak bazı sorunlarımı çözmekte güçlük çekince, bu kez, bir de Cengiz Eren'den NLP tekniğini öğrenmeye karar verdim. İlk başlarda değişim konusunda yine zorlanmama rağmen bu kez vazgeçmedim ve sonunda çok önemli gelişmeler kat ettim.

     Sorunlarımdan biri, istemediğim bir alan olan halka ilişkiler sektöründe çalışmamdı. Ben hiçbir zaman, "kariyerimi halkla ilişkiler üzerine yapmak istiyorum. Bana uygun olan şirketlere cv'mi alıp, gideyim" demedim. Önüme çıkan iş tekliflerini hep sorgulamadan kabul ettim. İşimde mutlu değildim, çünkü aslında gönlümde yatan meslek fotoğrafçılıktı. Her gün hiç istemediğim bir yere gitmek zorundaydım. Beynim de gitmemek için kendine bir sistem geliştiriyor; sürekli hasta oluyordum. Dolayısıyla 'ben istemediğim için gelmiyorum' demek yerine "hastayım, gelemiyorum" diyordum. Artık bir karar vermem gerekiyordu; ya işime devam edip mutsuz bir yaşam sürmeyi kabullenecek ya da riske girip fotoğrafçılık alanına adım atacaktım.

     Ancak karar verdiğiniz zaman değişim süreci başlıyor. Benim de değişime direncim olduğu için bir türlü karar aşamasına gelemiyor; bunun için de kendime pek çok makul nedenler sıralıyordum; sonuçta prestiji olan bir işim, çok iyi de müşterilerim vardı. Finansal açıdan da bir sorun yaşamıyordum. Eğer fotoğrafçı olmaya karar verirsem, iş hayatımda elde ettiğim pek çok şeyi bir anda silip, her şeye en baştan başlamam gerekecekti. Bir süre para kazanamayacak, fotoğrafçılık üzerine aldığım eğitimi tamamlayacak, pek çok şey öğrenmek zorunda kalacak, hatta bir fotoğrafçının yanında asistan olarak çalışıp, bu süreçte belki de çay kahve servisi bile yapmam gerekecekti. İşte bu değişim süreci beni çok korkutuyordu.

    Korkularımla baş edebiliyorum

    NLP sayesinde bu korkularımın üstesinden gelip, karar verebilmeyi öğrendim. Artık değişime hazırdım ve harekete geçebilirdim. Birkaç kez NLP seansı aldıktan sonra yaptığım ilk şey işimi bırakmak oldu. Bir yıldır hayatımı fotoğrafçılıktan kazanıyorum. Tabii ki bu mesleğin de kendine özgü zorlukları var; artık bir şirkete bağlı çalışmıyor, kendi işimi kendim kapmak zorunda kalıyorum. Bazen bir ay çok iyi işler alıp, ertesi ay hiçbir şey yapamayabiliyorum. Dolayısıyla kendimi finansal anlamda da çok iyi yönetmem gerekiyor.

    Ancak, her şeye rağmen, sevdiğim bir işi yaptığım için çok mutluyum. Bendeki önemli değişikliklerden biri de, uzun süre acı çekmeden karar verebiliyor olmam. Eskiden, herhangi bir konuda terslik yaşadığımda, ancak uzun süre acı çektikten sonra, 'karar vermem' gerektiğini fark ediyordum. Oysa şimdi acının geldiğini hissettiğim an, 'Bir yerde hata var, şimdi değişiklik yapmak lazım' diyorum.

     Böylelikle, gereksiz yere acı çekmiyorum. Bir başka sorunum da, hangi yönde karar vermem gerektiğini genellikle hep başkalarına bırakmamdı. Dolayısıyla, çevremde sürekli olarak benimle ilgili kararlar verecek insanlara ihtiyaç duyuyordum. Bu kez de hayatımı onlar yönetmeye başlıyordu. Böyle olunca da, aramızda çatışmalar çıkıyor, zaman zaman iletişimimiz bozuluyordu. NLP seansları sırasında gördüm ki hayatımı aslında ben yönetmiyormuşum. Bu teknik sayesinde her şeyden önce hayatımı kendim yönetebilir hale geldim.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Zeynep Özyılmazel bugün Türkiye'nin en önemli vokallerinden biri.  Sadece sesiile değil, çektiği fotoğraflar ve yazdığı yazılarla da kaynaklarının ne kadar zengin olduğunu gösteriyor. Kendisine bu güzel röportajlar için teşekkür ediyoruz.

     

TOP