Cem Yılmaz Reklamı

Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

11 Kasım 2007 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde "Alırım Anahtarını" sloganı dikiz aynasına asılmış küçük bir tisörtte yazan arabayı kullanan genç anahtarını kaptırmamak isterken, hayatını yanındaki arkadaşı ile birlikte kaybetti. Aşağıda bahsedilen reklamın buna etkisi varmı dır? Bilinmez. Yazı ve bağlantılar ilginizi çekebilir.

Son günlerde çok yoğun olarak yayınlanan Opet reklamı kurgu olarak çok güzel görünüyor. Çok etkili olduğu bile söylenebilir. Reklamda kullanılan sözlerden “Sosyal Mesaj Vermeyi Bırak” ve “Sana da Opet koysunlar”, "Alırım Anahtarını",  “Bunlar Reklam Kokan sözler” “Arabanın hakkını ver, hakkını”, “Gitt, Finish him” mesajları oldukça önemli. Reklam ise Opet Logosu ekranda görünürken “Arabanın Hakkı” sözleri ile sonlanıyor. Böylece Opet’ten alınan yakıtın bir hak olduğu ve bu hakkın arabaya tanınması gerektiği vurgulanıyor.

Reklamda kullanılan iki araç var. Biri Corvette ve diğeri ise Murat 124. Şerçe adı ile geçmişte yaygın olarak kullanılan bu arabalardan artık çok az var. Ancak yüzeyde güzel görünen ve insanları etkileyecek bu reklamın zihnimizde yaratacağı sonuçlar çok farklı olabilir.

Daha önceki kampanyasında Tarkan’ı kullanan Opet bu konuda istediği sonuca ulaşamadı diye düşünüyorum. Zira reklam sırasında Tarkan’ın gündemdeki şarkısı “Lıkır Lıkır içmeli “ olduğu için bu mesaj benzini lıkır lıkır içen yüksek güçteki arabaların Opet’e girmesini sağlamış olabilir. Kampanya sonuçlarını firma ve reklam ajansı takip etmişlerdir diye düşünüyorum. Bu kampanya ise motor gücü düşük arabaların Opet müşterisi olmaya yöneltilmesi şeklinde algılanabilir.

Opet reklamında Cem Yılmaz üründen çok daha önde yer alır durumda. Mike ve Peluş karakterleri iyi düşünülmüş gibi görünse de, ikisini de Cem Yılmaz’ın oynaması bütçenin ana kısmını Cem Yılmaz’a ödenen paranın oluşturuyor olmasından kaynaklanan bir sonuç.

Reklama baktığımızda ise güçlü bir araba olan Corvette ile modifiye edilmiş olsa da Murat 124 var. Gitt adı verilen Murat 124 bu aracın kavgaya hazır olduğunu düşündürüyor. Bir durum ortaya çıktığında araba doğrudan ve otomatik olarak levyeyi uzatıyor, şöföre. Bu mesaj da tehlikeli ama diğer mesajların yanında çok önemli sayılmayabilir. Zira zaten yolda ve kazada kavga etmek zaten “normalleştirilmiş” durumda.

Reklamda yolda karşılaşan iki aracın şöförleri arabalarını piste götürürler. Yeni nesil düello başlamıştır. Kovboy filmlerinde düello sonunda kovboylardan biri ölür ama burada yarış araba anahtarına yapılmaktadır. İki aracı pistte görürüz.. Yarış başlamadan önce Mike Cem Opet’seçer. Levyeyi otomatik olarak çıkaran araba yakıtı seçememektedir. Mİke burada bayrak indirilmeden “Gitt Finish him” cümlesini kullanır. “Finish him” kelimesi “onu bitir” anlamındadır ve burada him kelimesi şöförün bitirilmesi anlamına gelmektedir ve bitirmek ise genellikle zihnimizde bir sonu çağrıştırmaktadır. Bu mesaj da önemli sayılabilir.

Yarış başlar ve iki araba Formula pistinde hareket eder, Ancak ikisinin de emniyet kemeri bağlı değildir. Daha önceki karelerde de emniyet kemerinin bağlı olmaması senaryo yazarı Cem Yılmaz’ın emniyet kemeri takmayı sevmediğine dair bir mesajdır. Kask takılıp emniyet kemeri takılmaması herhalde bir yaratıcılık örneği olsa gerektir. Corvette’nin kadranı yarışta çok yüksek hıza ulaşıldığını gösterir. Atılan bir spinle Peluş arabadan iner ve yarışı “asfalt ağladı” cümleleri ile bitirir ve kazanmış görünmektedir. Ancak ileri baktığında geldiği yönde duran kişileri ve langırt oynanmaktır ve Mike yarışı çoktan bitirmiş ve langırt oynamaya başlamıştır. Buradan Cem Yılmaz’ın langırt oyununu çok sevdiğini anlayabiliriz. Anahtarına yapılan yarışta Peluş yarışı kaybetmiştir. “ Arabanın hakkını ver” cümlesi de bu sırada duyulur.

Birkaç yüz bin YT’lik yarış sona ermiştir ve araba kaybedilmiştir. Bir sonraki sahnede ise Gitt şoförsüz olarak Peluş’u taşımakta ve “Seni Maslak Opet'te bıraksam olur mu” cümlelerini söylemektedir. “Arabanın Hakkı” mesajından sonra söylenen bu cümle Maslak Opet’in en önemli benzin istasyonu olduğunu vurgulamaktadır. Aynı zamanda ise Mike’in Gitt’i gönderdiğini ve kendisinin de oradan Corvette’ye binmesi de kaçınılmazdır. Oradaki güçlü arabalardan biri seçilmiş ve Gitt Peluş’la gönderilmiştir. Cem Yılmaz yeniden kendi arabasına binmiştir de diyebiliriz.

Sonuçlara Bakıldığında:

1. Murat 124 Corvette’e karşı yarışı kazanmıştır. Güçsüz Güçlüye galip gelmektedir. Farkında olmadan beynimize aktarılan bu düşünce sayesinde güçlü arabaları güçsüz arabaların Opet yakıtı ile geçebileceği mesajı alınmaktadır. Böylece arabasının motoru güçsüz olan gençler, güçlü olduğunu düşündükleri arabalarla yarışa girebileceklerdir. Bu reklamdan sonra çevre yollarının Formula pistine döneceği söylenebilir. Özellikle trafiğin azaldığı gecenin geç saatlerinde.

2. Böylece yapılacak aşırı sürat gençlerin ve kişilerin kaza yapmasını kolaylaştıracak ve reklamdaki süratlere ulaşıldığında kazalar çoğunlukla ölümle sonuçlanabilecektir. Gidiş gelişin ayrı olduğu çevre yollarında bu yarışlar daha çok görülebilecektir. Çevre yolu olan şehirlerden geçerken bu açıdan daha dikkatli olunması gereği ortaya çıkmaktadır.

3. “Arabanın hakkını ver “mesajı bir anlamda Opet Fullforce ürünü olarak algılanırken, diğer taraftan “arabanın gücünü tam olarak kullanın” çağrışımını da yapacak, bu da hızı normal de arttıran bir başka etken olarak ortaya çıkacaktır.

,
4. Kampanyanın önceki bölümleri sempatik ve sevecen iken burada saldırgan ve yarışçı bir tavır seçilmesi –Opet’in tavrını gösteriyorsa ki, zannetmiyorum- Opet’in Kurumsal kimliğine de zarar verecektir.

5. Ayrıca yarışa başlamadan önce araca Gitt’e Opet Fullforce konması, düğmeleri şoförün seçmesi nedeniyle kurulabilecek bağlantılar, Opet’in sadece özel durumlarda kullanılabileceği konusundaki bir mesajdır ki, bu da Tarkan reklamında olduğu gibi tüketicileri Opet’e normal durumlarda yöneltmeyecektir. Gitt zaten başka ürünlerde kullanmaktadır ve sadece bu yarış için Opet seçilmektedir.

6. Bu reklam en çok Cem Yılmaz’ın işine yarayacaktır. Bu senaryo kendisinin hazırladığı bir senaryo ise (öyle olduğu öğrenildi) kendi konusu ile ilgili içerikte geçilemeyeceğini kamuoyuna aktarmaktadır. Bu anlamda reklam Opet’in finanse ettiği Cem Yılmaz reklamı haline dönüşmüştür. Formula pistinde araba kullanmak için senaryo yazan kişi, sosyal sorumluluğu düşünmemekte, reklam ürün bağlantısını doğru kuramamakta, stand-up ile reklamı birbirine karıştırmaktadır.

Ancak yukarıdaki sonuçlara bakıldığında Opet ürünlerinin tüketiminde önemli bir artış olmayacak, yollarda gençlerin kullandığı araçlar hızlanacak, kazalar ve ölümler ardı ardına gelebilecektir. Bu sonuçlar umarız yukarıda yazılı olduğu gibi gerçekleşmez. .

Daha önce yazdığımız Futbol Federasyonun Lütfen kampanyasının tümü ile yanlış olduğuna dair mesajımız dikkate alınmamış ve tribün terörünü arttıracağını söylediğimiz Lütfen kampanyası devam ettiği için tribün terörü artmış hatta stadlarda ölenler de olmuştur (http://www.erenlp.com/futbollutfen.htm ) .
Cengiz Eren
http://www.erenlp.com
29 Mart 2006 Kozyatağı

 

TOP