Soma ve Zihinlerdeki Deprem

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

soma maden, deprem, yangın, Hatırlarsanız 1999 yılında deprem olmuştu ve o deprem binlerce can almıştı. Hepimiz korkmuş, üzülmüş ana sonra eskisi gibi yaşamaya devam ettiğimizi düşünmüştük.Ama öyle olmadı. Deprem bizi yönetilir hale getirdi. Daha korkulu, tepkilerimizi ve duygularımızı ifade edemez hale geldik. Sonra da yaşadığımız olayları yaşamaya başladık.

 

Sonuçlarını ise şu anda da yaşamaya devam ediyoruz.  Depremin üzerimizde hala etkisi var. Depremle birlikte ölmek daha kolaylaşır oldu, şiddet arttı, yönetim sertleşti. Deprem zihinsel kapaklarımızı açmış, hayatımızı gözlerimizin önünden bir film gibi geçirmiş ve yaşadığımız ve çektiğimiz acıların üzerini deprem acısı ile örtülerek kaynaklarımızı kullanamaz hale geldik.

 

Toplumsal ayrışma hızlanmaya başladı. Başörtülüler, başörtüsüzler, Atatürkçüler, İrtica isteyenler ve buna benzer bir sürü ayrışma yaşandı. Bizden misin? Onlardan mısın? ayrışmayı biraz daha arttırdı.Sonra yakın zamanda yaşadığımız olaylar da zihinsel kapakların yeniden açılmasını sağladı. Gezi Parkı, 17 Aralık, 30 Mart seçimi derken Soma'da yaşanan elim olay oldu ve gündem birden değişti.

 

Soma Kömür madeninde çok sayıda hayatını kaybeden insanın olduğunu gördük, onlarla birlikte aileleri, çocukları akrabalarının geleceği de tehlikeye düşmüştü. Ağıtlar, gözyaşları, açılan sıra sıra mezarlar, cenaze törenleri ve tepkiler, hatta havada uçuşan tekmeler, atılan tokatlar.

 

Varolan sistem biraz daha değişiyor ve zihinsel kapaklar yeniden açılıyordu.  Sonrasında yaşanan acı ile bu kapakların kapatılması daha da yönetilir hale gelmemizi sağlayabilir. Bu durum çok mantıksız görünse de.

 

Evini depreme dayanamayacağını bildiği halde gerekli kuvvetlendirmeyi yapmamak, mantıksız,

 

Arabasına bindiğinde kendisini koruyacağını bildiği araç olan emniyet kemerini takmamak, mantıksız,

 

110 km hız sınırının olduğu yerden hayati tehlikesi olduğu halde daha hızlı araba kullanmak, mantıksız,

 

Çok sevdiği çocuğunu sözünü dinlemiyor diye dövmek, mantıksız,

 

Borsada sürekli kaybettiği halde borsada alım satım yapmak, mantıksız,

 

Yanında yatan eşi ile birlikte olamayıp, başka insanlarla birlikte olmak, mantıksız,

 

Atan sigortaya yeni sigorta buşonu takmak yerine, tel sarmak, mantıksız

 

Ders çalışması gerektiği halde, ders çalışmayıp bilgisayarda oyun oynamak, mantıksız,

 

Eleştirileceğini bildiği halde, kendisini eleştiren kişiye tokat atmak, mantıksız,

 

Yerde yatan bir kişiye fotoğrafının çekilebileceğini bidiği halde tekme atmak, mantıksız,

 

Daha başka şeyler yapabilecekken Candy Crush Saga oynamak, mantıksız,

 

Yakalanacağını bildiği halde hırsızlık yapmak, mantıksız,

 

Çok sevdiğini söylediği kişiye şiddet uygulamak veya  öldürmek, mantıksız,

 

Başka partiye oy veren kişilerle iletişim kurarak, onları ikna etmek yerine onları aşağılayarak dışlamak, mantıksız,

 

Yıllarca kullandığı höşgörü kavramına çok ters gelecek şekilde beddua ederek karizmasını yerle bir etmek, mantıksız,

 

Tuttuğu takım için, arkadaşından vazgeçmek veya tribünlerde küfretmek, mantıksız,

 

Benim bir kaç gün sonra yazacağım bu yazıyı, bugün yayınlamam, mantıksız,

 

Mantıksızlık hayatın her alanında farkında olmadan devam ediyor. Ama biz çok mantıklı düşündüğümüz için bu mantıksızlığı kavrayamıyoruz.

 

Soma içeriğinde yaşananlar çok acı. Hepimiz çok üzüldük ve tepki gösterdik. Bu bir değişim mesajı olarak algılanmadıktan ve değişim süreci başlatılmadıktan sonra çok fazla yarar sağlamayacağı gibi, zihinlerimizdeki kapaklar, bu acı ile kapanacak ve bizleri daha yönetilir hale getirecektir.

 

Değişim için  insanın kendisinin kendisindeki değerinin farkına varması, tek çözüm. Yoksa bir çok içerikte olduğu gibi, kapatılan kapaklar yaşanan farklı noktalarda açılacak ve gösterileyen tepkiler o anlarda ortaya çıkacaktır. Üzerini kapattıklarımıza ait duygular toplu olarak ortaya çıktığı için, şiddet artacaktır.

 

Ayrıca ölümlerin çok önemsendiği hatta kutsandığı bir toplumda hayat ve yaşamak biraz daha zorlaşacaktır. Şiddet toplumun bütün katlarına daha şiddetli şekilde yayılacaktır. En zor olan Soma'daki ailelerin, öksüz kalan çocukların yaşayacakları hayatların zorluğu. Bunun ne sonuçlara yol açabileceği gösterilmeli ve değişim en önce onlar için de başlamalıdır.

 

Aynı şekilde bu yazıyı okuyan sizinde değişmeniz gerekiyor olabilir. Değişim için kendi kararlarınızı verip harekete geçmeniz, değişimin başlangıcı olabilir. Önce kendi değerinizin, sonra da insan değerinin en üst noktaya taşınması ve ölüm yerine yaşamanın önemsenmesi sorunun çözümündeki en temel noktadır.

 

Ayrıca yaşadığımız bugünlerde herkesin zihnindeki kapaklar açık olduğu için, gösterilecek tepkiler çok sert olabilir. Kendinizi özellikle kalabalık yerlerde ve sosyal ortamlarda korumanız ve çatışma içeren bir iletişimi engellemenizi yararlı olabilir. Aynı şekilde araba kullanırken de.

 

Yukarıdaki mantıksız yapıya uygun cümleleri yorumlara yazabilirsiniz.

 

Hayatı, insanı ve yaşamayı önemsemeniz ve kendinizi iyi hissetmeniz  dileğiyle, bu bugünlerde çok kolay olmasa da.

 

Cengiz Eren

 

TOP