psikoloji

 

  • Anestezi, Ameliyat Sonrası Yaşananlar

    Anestezi, Ameliyat, Anestezi

    Türk Dil Kurumu sözlüğünde Anestezi karşılığında sunlar yazıyor.

     

    Anestezi : "isim, tıp" Canlı vücudunun tümünde veya bir bölgesinde ağrı, ısı, ışık ve dokunma gibi tüm duyuların ortadan kaldırılması, duyu yitimi

     

    Genellikle nefes alma yolu veya damardan verilen sıvlıarla ortaya çıkan bu durum ameliyatlarda kullanılmakta. Böylece kişinin ameliyat sırasında acı çekmesi engellenirken, hareketsiz kalması da sağlanıyor.

     

    Yaşanan bu durum sırasında kişi farkında olmadığı süreçleri yaşayacak ve sonrasında her ameliyat olan insanda olmasa da bazılarında veya bir çoğunda önemli değişimler ortaya çıkacaktır.

    Narkoz Almak

    Farkındalık ve farkında olduğumuz aklımız anestezi alındığında etkisini yitirmekte ve duyu organları tamamen kapanmaktadır. Derinlemesine uyutma diyebileceğimiz bu durumda kişi kendisini tamamen kaybetmektedir..

    Kişi ameliyat etkisinden çıkarken bir çok farklı tepkiyi göstermekte, gülenler,, ağlayanlar, bağırıp çağıranlar olabilmektedir.. Ameliyat olmak insan hayatında önemli bir durumlardan biridir. Burada yaşanan korkular ameliyat başlamadan ve uyutulaana kadar olan sürede şiddetlenmekte ve daha sonra ise uyumaya başlamaktadır. Bu sırada kişi hayatını gözlerinin önünmden filme şeridi gibi geçirebilir.

     

    Hem bu korkular ve hem uyutulma süreci ile  ameliyat süresinin uzunluğu etkilerin farklı olmasını sağlayacaktır. İşte hem bu korkulardan ve ameliyattaki uyutulma sürecinde kişinin farkında olduğu aklı devre dışı kalmakta, farkındalığı tamamen kapanmaktadır.

     

    Ameliyat Sonrası

     

    Ameliyat sonrası kendine gelmeye başladığında ise geçmişte yaşadığı tecrübelere ait duygular yüzeye taşınacak ve kişiyi etkileyecektir. Her kişi özelinde kişinin geçmişte yaşadığı ne kadar çok ve ne kadar kötü hissediyorsa uyanırken bu duygular da yüzeye taşınacaktır. Bu yüzden bazı insanların tepkilerinin neden sert ve farklı olduğunu anlayabiliyoruz.

     

    Her insan geçmişte yaşadıkları tecrübelere göre ameliyat sonrası bir değişim yaşayabilirler. Bazılarında daha sert davranıuş modeli, bazılarında içe kapanma, bazılarında hayata farklı bakma gibi süreçler ortaya çıkacaktır. Yakın çevresi ile bu değişimden etkilenecek nasıl davranacaklarını bilemez hale gelecebileceklerdir.

     

    Benzer süreçler kadınlarda doğum sürecinde yaşanabilir. Doğum sonrası depresyonu, post-natal sendrom adı ile adlandırılan durumların yaşanmasının sebebi de budur. Anestezi etkisi ile olsun veya normal doğum olsun yukarıdaki etkilere benzer etkiler görülebilir.

     

    Anestezi ve kadınlarda doğum geçmişte yaşanan tecrübelerin kapaklarını açar, diyebiliriz. Böylece geçmişte yaşanan tecrübelere bağlı olarak anestezi insanları etkileyecektir. Çok kötü tecrübeleri olanlar, doğal olarak daha fazla etkilenecektir.

    Narkozdan Çıkış ve Değişim

    Değişimin ne ölçüde olacağını görmek en kolay şekilde anestezi etkisinden çıkarken görülebilecektir. Tepkile normalden farklı ise, özellikle gözyaşı var ise değişimin büyük olacağı söylenebilir. Ameliyat sürecinde  kişi geçmişte yaşadığı bütün hayatı sorgulamakta, kendisi için birşey yapmamışsa kendisini çok kötü hissetmektedir. Değişimin ameliyatla değil, kişinin kendi kararı iile olması durumunda bu olmayacaktır.

     NLP ve Zihinsel Detoks

    Bu etkilerden kurtulabilmek için kişinin zihinsel detoks programına katılmak yararlı olabilir. Geçmişte yaşadığı tecrübelerin etkisinden kurtulmuş insanlar bu süreci çok daha rahat atlabilecektir.

    İlave olarak bir mot daha düşülebilir. Yaşlı, yalnız ve zengin kişiler ameliyat sonrasında kendilerine bakan hemşirelerden birine aşık olabilir ve onunla evlenebilirler. Bunun nedenleri ise başka bir yazıda anlatılabilir..

     

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Bu makale bilimsel bir makale değildir.. Sadece gözleme dayanmaktadır.

    #ameliyat #anestezi #kişilikdeğişimi #cengizeren #değişim #nlp #nlpteknikleri #narkoz #anestezist

     

  • Equus Richard Burton

    EQUUS Richard Burton Equus

    Equus Filmi önemli bir flm Richard Burton filmografisinde. Tiyatro tadında ama sorgulama yaptırtan sahneleri ile izleyeni kolaylıkla içine alıyor ve tabii biraz da tedirgin ediyor.  Zihinsel Detoks sürecinin önemine  ait önemli bilgiler de veriyor. 


    Çocukluk ve Sonrası

    Çocuk yaşta yaşanan olaylar, din, cinsellik, at sevgisi arasındaki bağlantıları sorgularken, "normal" olmak kavramına da açıklık getiriyor.

    Psikoloji ve Dyestart

    Tutkular ve tutkuların kayboluşu ve Dystart adlı doktorun kendini de sorgulamaya başladığı film, ilginç bir sonla seyirciyi karşı karşıya bırakıyor.  İzlemenizi ve bağlantıların nasıl kurulduğunu farketmenizi isterim. NLP konusu ile ilginen herkesin filmi izlemesi yararlı olacaktır, tabii at sevgisinin nerelere ulaşabileceğini de. Filme ait yorum daha sonra sitede yayınlanacaktır.  Filmi izlemek için devamını tıklamanız yeterlidir.

     

  • Milgram Deneyi ve Bugün yaşadıklarımız

    Milgram DeneyiStanley Kubrick ve Milgram

    Stanley Kubrick ile ilgili araştırmalardan sonra karşıma bir film çıktı. Experimenter.  Film başka bir Stanley'i anlatıyordu. Bu kişi Stanley Milgram. Yaptığı deney ile meşhur olan, yayınladığı kitabı bir çok ülkede yayınlanan ve en çok alıntı yapılan bir araştırmacı psikolog. Deneysel psikolog da diyebiliriz.


     Toplama Kamplarında kullanılan Otorite

    Özellikle toplama kamplarında insanların o vahşeti nasıl ve neden uygulayabildiklerini merak etmiş kendisi de bir yahudi olduğu için. Bu konuda 1000'e yakın insan deneyine katılmış ve hepsi benzer davranışları göstermişler, kızsalar da, terleseler de ve sinirlenseler de.

    Deney şöyle organize edilmiş. Bir elektik panosu üzerinde 15 volttan 450 volta kadar düğmeler var. Deneye katılan iki kişi var görünüyor. Bir tanesi test eden, diğeri test edilen oluyor ama test edilen hep aynı kişi. Elektrik panosu önüne oturan kişi sorular soruyor, test edilen ise kendisine sunulan 4 seçenekten birini cevaplıyor. Verilen cevap yanlış ise, 15 voltta başlayan elektrik verme 450 volta kadar devam ediyor. Böylece insanı öldürebilecek kadar enerji kolaylıkla verebiliyor kişiler.

    Sadece bir kişi deneyi terkediyor, geri kalanların hepsi deneye devam ediyorlar.

    Otoriteye İtaat

    Deney gözlemcisi ise deneyi izliyor ve test eden kişiler elektrik vermek istemediklerinde, deneye devam edilmesi gerektiğini söylüyor. Sorumluluk ben de diyierek.

    Ancak test eden elektrik verdiğini düşünse bile, test edilene herhangi elektirk verilmemiş oluyor.

    Otorite karşısındaki insan davranışlarını ortaya çıkarmaya çalışan bu deney, insanların otoriteye ne kadar kolay itaat edildiğini gösteriyor. İtaat etmeyi kolaylıkla kabul eden insanların hayatın her alanında kolaylıkla itaat edebileceklerini, verilen emirleri sonunan kadar uygulayacaklarını anlatmış oluyor.

    Psikoloji ve İnsan Üzerinde Uygulananlar

    Çok sayıda tartışma yapılan, insanların aldatıldığı düşünüldüğü etik olarak kabul edilmeyen bu deney daha sonra kitap halinde yayınlanıyor. Bir çok psikoloji kitabında alıntılanan ve askeri okullarda öğretilen bir konu olarak dünya da yaygınlaşıyor. Milgram deneyi olarak ünleniyor.

    Test eden olmayı kabul eden insanların sonraki davranışları hep otoritenin istediği yönde olmayı kabul etmekten başka çareleri olmayacak ve kendisine verilen direktiflere itaat edeceklerdir.

    İktidar Davranışları

    Milgram'ın toplama kamplarındaki görevlilerin neden acımasız davrandıklarını, kamptaki insanları neden yaktıklarını ve yokettiklerini sonra da nasıl rahat uyuduklarını açıklamaya çalışan bu deney, daha sonra insanların itaat edilmesi yönünde bir başka sonuç da ortaya çıkarıyor. Otoritenin verdiği bir görev var ise görev duygusuzca uygulanacak ve hiçbir sorumluluk hissedilmeyecektir. Deneyde açığa çıkarılan bu gerçek, bugün bir çok iktidarın ve otoritenin insanları yönetmek için nasıl davranmaları gerektiğini de onlara öğretmiş durumda.

    Sorunun ne olduğunu bulmaya çalışırken bütün dünyanın bir deney ortamı haline dönüşmesi böyle bir bakış açısı ilginç hale gelecektir.

    Herşey Deneysel

    Bu deney ve Stanley Milgram'ın hayatını konu alan bir film, Experimenter. Peter Sarsgaard ve Winona Ryder'ın oynadığı film, Milgram'ın hayatının bütünüyle bir experiment olduğunu gösteriyor. Evliliğe giden yola asansördeki bir karşılaşma ile başlayan deneysel durumu yaşayan Milgram, daha sonra bir çok deneysel sonuca da imza atıyor. Asansör, metro durağında bekleyen insanlar, fotoğraf çekilme anında verilen poz ve benzeri deneyler de oldukça ilginç. Filmde ilginç olan bir anektodu aktarmak isterim. Milgram kalp krizi geçiriyor ve karısı onu hastaneye götürdüğünde, banko da bekleyen kız “önce evrakları doldurmanız gerekiyor” dediğinde, Milgram “agentic” (görevli) person kelimeleri ağzından çıkıveriyor. Kalp krizi geçiriken bile experiment devam ediyor, Milgram için. Sonra da vefat ediyor.

    Türkiye'de yaşananlar

    Bugün Türkiye'de yaşadığımız sürece bakıldığında, ülke çapında Milgram deneyi uygulandığını görüyoruz. En güçlü ve en çok tavır gösteren kişiler çeşitli davalardan hapis edilmeleri, ortalama insanın pasifleşmesinin sağlaması açısından önemli. Yaşanan terör olayları da benzer sonuçlar üretiyor. Kendisini inancı veya nefreti için patlatan insanların arkasında, bu kişilere görev veren ve onları izleyen insanlar olduğunu görebiliriz.

    Görev verilen kişilerin verilen görevi, hiç düşünmeden -insanı değeri gözününe almadan- yerine getirmeleri yaygınlaşmış durumda. Cemaat, tarikat, seçilmişler ve atanmışların istediği tek şey “itaat”. İtaat'ın sağlanması ise görev verilmesi ile mümkün. Görev ver ve izle. İtaat kendiliğinden ortaya çıkarken, kişi insanlığından çıkıp çıkmadığını hiç düşünmeyecektir.

    Deneyler ve Sonuçlar

    Milgram'ın yaptığı aslında psikoloji biliminin de temelini oluşturan bir süreç. Dikkatli olarak bakıldığında endüstri devrimi ile birlikte psikoloji ayarları bozulan insanların ayarlarını düzenlemek ve yennden üretime katılmalarını sağlamak. Aynı zamanda yönetenlerin eline yaptıkları araştırma sonuçlarını vererek, insanların daha kolay yönetilmelerini de sağlamak. Bugün birçok ülkede otoriteye biat eden ve söyleneni yapan insanlar görüyoruz. Birçok ülkede seçilmiş liderler, sanki kendilerini atar hale geliyorlar. Halk ise kendisini ezen liderlere oy vermeye devam ediyor. İnsanın garip doğasını anlayabilmek için filmin seyredilmesi yararlıolabilir.

    Kendi hayatınıza baktığınızda siz hangi konularda gerçekten düşünüyor, yorumluyor ve kararlarınızı öyle veriyorsunuz? Hangi konularda otomat ve sosyomat olarak davranıyorsunuz?

    Cengiz Eren tarafından yazılmıştır.

    http://www.erenlp.com

     

     

  • Sigmund Freud Carl Gustav Jung ve Psiko- Analiz

    Sigmund Freud Carl Gustav JungSigmund Freud,  Carl Gustav Jung, Psiko-analiz

    Yakın zamanda Freud ile ilgili kitapları okuyorum. Yazdığı Cinsellik Üzerine kitabı dönemi için oldukça devrimci düşünceleri taşıyor. Ama yaşadığı döneme göre devrimci. Zira çoğu kavram ilk defa dillendiriliyor. İnsanları ve bu konuda çalışanları hala etkilemeye devam ediyor.

    Diğeri ise, Intrepretation of Dreams. Bugün bile rüya analizi yapmaya çalışan psikolog ve psikiyatrlar var. Bu kitapta yazıldığı ve yayınlandığı tarih itibarı ile yine devrimci nitelikler taşıyor olsa bile ama bugün ise anlamını yitirmiş duurumda.

    İnsanı anlamak ve öğrenmek yolunda birçok düşünce, kavram ve teori üretiliyor. Freud'un hayatını ve çalışmalarını incelediğimizde ise, önemli noktalar görüyoruz.

    İkinci Evliliğini yapan Baba, Genç anne, Anne ile aynı yaşta üvey Kardeşler,

    Doğduğunda annesi 20'li yaşlarda ve babasının ise ilk eşinden olan çocukları da annesi ile aynı yaşlarda. Daha da ilginç olanı üvey kardeşlerinden biri evlenmiş ve çocuğu olmuş. Böylece Freud dünyaya gelirken amca olarak isimlendirilebilir. En iyi anlaştığı kuzenlerinden biri olacaktır, ilerleyen yaşlarında.

    Genç bir anne ve orta yaşlı ikinci bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Freud'un annesine bağlılığını arttırması sonucunu sağlayacaktır. Üvey kardeşlerinin olması annesinin kendi annesi olmasını sağlarken, babası ile ilgili sahip olma duygusu hep eksik kalacaktır. 3 yaşında iken ailesinin mali zorluklar nedeni ile Freiberg'den Viyana'ya taşınması da önemli bir noktadır. Babası mali zorluklara rağmen ailenin akıllı çocuğu Freud'un okuması için her türlü desteği verecektir.

    Onania etkisi

    Onania'nın (coutis interruptis) kötü olduğuna inanması, çocuklarının sayısının artmasını sağlamıştır. Tek kişilik seks kitabının yorumunda bu konuyu okuyabilirsiniz.

    İlerleyen yıllarda bunun yanlış olduğunu söyleyebilecek ve bu etkiden kurtulacaktır. Ancak onania'nın etkisinden kutulmasıbu uzun bir zaman süreci gerektirecektir.

    Freud'un Çalışmaları

    Aldığı tıp eğitimi sonrasında Nöroloji konusunda çalışmaya başlar ve sonrasında hipnotik telkin konusu hayatına girer ve Charcoat ile çalışmaya başlar. Ancak bir müddet sonra hipnoz'un da yeterli olmadığını anlayacaktır. Yaşanan bir travmanın hipnotik telkin yolu ile hatırlanması yaşanan histeriyi önlediğine dair teorisi bir kaç denemede başarılı olursa da, yetersiz olduğu anlaşılır. Teoride yaptığı değişiklik serbest çağrışım yolu ile yapılan konuşmanın yararlı olduğuna dir inanci psiko-analiz'in ortaya çıkmasını sağlar. Böylece Psikoloji ve psikiyatri bilimi de ortaya çıkacaktır.

    Çok çalışan, yazan, gözlemleyen ve elde ettiği sonuçları teori ve kuramlaştımaya çalışan Freud önemli bir yol katetmiştir.

    Rüya Analizleri

    Ancak Interpretation of Dreams kitabında çocuklarının rüyalarını üzerinde bile çalıştığını görüyoruz. Onları nesne (subject) olarak kullanabilen Freud çocuk cinselliği konusundaki bulgularını onlar üzerinde deneyerek kullanmış olabilir mi? Burasını bilebilmemiz tabii ki mümkün değil.

    Viyana'da o dönemde yahudi karşıtlığının olması kendi kariyerinde kişisel zorluklar ortaya çıkaracaktır. Üvey ağabeyleri İngiltere'ye yerleştiği için, İngiltere'ye hep gitmekve yerleşmek ister ama ancak Hitler'in Avusturya'yı işgal etmesinden sonra ve ölümünden bir yıl önce zorunlu olarak İngiltere'ye göç edecektir. Naziler onların kitaplarını ve notlarını yakarlar. Çocukluğunda 3 yaşındaki zorunlu yer değiştirme, 82 yaşında zorunlu yer değiştirme olarak tekrarlanacaktır.

    Burada Jung ile arkadaşlığı ve birlikte çalışması ve birbirlerine rüya analizleri yapmaları başlangıçta iyi olsa bile, daha sonra çatışmalara yol açar ve ayrılırlar. Ayrıldıklarında ise birbirlerini ve kavramlarını eleştirmeye başlarlar. 

    Carl Gustav Jung, Arian Irk, Göring ve Hitler

    Bugün C.G. Jung'un teorileri ile eğitim veren kişiler, kurumlar, kuruluşlar olduğu görülmektedir. Ancak Arian Irk felsefesinin yaratıcısı Nietzche gibi, Jung'da Arian ırkı savunmakta ve şaşırtıcı bir sonuç daha ortaya çıkmaktadır. 3.ncü Reich (Hitler)'in Psikolojik araştırma ve Psikoterapi Merkezi şefi M.Herman Göring ile aynı görüşlere sahip olması kadar, biriikte çalışması çok ilginç sayılabilir.

    Yahudi toplama kamplarında acı uygulanarak elde edilen sonuçlar Jung tarafından kuramlaştırılmış olabilir. Bu gün Jung'cu düşünce üzerinde bilgi almaya çalışan kişilerin bu konuyu dikkatli olarak incelemeleri yararlı olur. (Richard Wolin, Seduction of Unreason Sayfa 63-88) Bu anlamda Jungean Pisikoloji faşizm kalıntıları taşımaşı şaşırtıcı olmayacaktır.

    Endüstri Devrimi ve Psikoloji

    Freud'a dönersek, çok sayıda insandan etkilenmiş ve çok sayıda insanla birlikte çalışmıştır. Psikoloji üzerindeki çalışmalar ve psikoanaliz'in gelişmesi ile endüstri devrimi ile bağlantılı olduğunu düşünmek ilginç olabilir. Üretim hattından çıkan insanları üretim hattına tedavi ederek geri döndürmek ve genel olarak insanların daha kolay yönetilmelerini sağlamak. Kendisinin kokainin tedavide kullanılmasını sağlamaya çalışması ve kendisinin de kokainman olduğunu öğrenmek, bana ilginç geldiği gibi sizlere de ilginç gelebilir.

    Çok sayıda insanla çalışan Freud, sonuçta yalnız kalmaya devam edecektir. Ailesinin kendisinden beklentisi, yaşlı babası ve genç annesine hissettiği duygular, çocuk cinselliği üzerinde yaptığı çalışmalar, yeni bir bilim dalı oluşmasını sağlar görünürken, kendi zihninde hissettiği duygular ve sorunlarının teori içine aktarılmasını sağlamaktadır. Bu anlamda çok önemli gelişmeleri ortaya çıkarabilecek çalışmalar, cinselliğin psiko-analiz içine taşınması ise, bilim dalının gelişmesini engeller hale gelmiş olabilir

    Hissettiği yalnızlığı, eşine ve arkadaşlarına yazdığı uzun mektuplarla ve kitap yazma ile aşmaya çalışan Freud, bireysel olarak elde edilen terapilere ait sonuçlardan teori üretmeye çalışması, her insanın özel olduğuna dair inancı olmadığını da göstermektedir.

    Psikoseksüel gelişimi 5 Bölüme ayıran Freud

    Birinci Seviye : Oral (Meme emerken ağızdan zevk almak)
    İkinci Seviye: Anal (anüsten zevk almak, tuvalette uzun süre oturmak)
    Üçüncü Seviye: Fallik (Penis veya clitoristen alınan zevk, mastürbasyon)
    Dördüncü Seviye: Saklanma (cinsel motivasyonun saklanması)
    Beşinci Seviye: Genital (Penis veya vajinadan zevk almak, cinsel ilişki)

    Bu seviyeler tam olarak tamamlandığında normal bir yetişkin olunacağını iddia etmektedir. Bu seviyelerdeki eksikler, kişinin cinsel gelişimi üzerine ketler vuracak ve başka sorunların ortaya çıkmaya sağlayacaktır, şeklinde ifade etmektedir. Okullarda ders olarak okutulmaya çalışılan bu yapı, çocuk tacizlerinin ve mastürbasyonun ne etkiler doğurduğunu açıklamaktan uzaktır.

    Freud bu gözlemleri nasıl yapmıştır. Bunlar görüştüğü kişiler midir? Kendisi ve kendisinin yaşadığı duygular mıdır? Yoksa nesneler çocukları mıdır? Bilememekteyiz.

    Freud'un olsun, Aryan Irk'ın üstün olduğuna inanan Jung'un farketmediği en önemli noktalardan biri, bilinçaltı tanımlamasının onlara getirdiği sınırlardır. Bilinçaltı tanımlaması, psikoloji ve psikoterapinin bir meslek dalı olmasını sağlarken, farkında olmadıkları bir sınırı da bu bilim dalına getirecektir. Tıp mesleğinden bu alana geçen Freud, tıpkı tıptaki gibi teşhis koymaya çalışmakta, bu da tedavi ettiği kişi açısından önemli sorunlara yol açmaktadır.

    Zira çoğu kişi kendilerine teşhis ve tanı konulduğunda, konulan teşhise uygun davranarak, olmayan bir şeyi varmış gibi gösterip, sorunun gerçekmiş gibi gösterebilirler.

    Farketmedikleri ise yaşanan tecrübelerden sonucunda oluşan stratejilerin “içeriksiz” olarak hayatı ve yaşanacakları etkilediği, farkında olarak değişmeye çalışan kişinin değişimini zorlaştırdığı, hatta engellediğidir. Böylece sorunlar artmaya devam edecek, kişi benim sorunum daha da büyük diyerek, biraz daha ümitsizliğe kapılmayı sağlayacaktır.

    Kendi Sorunlarını ve İnançlarını Bilgi içine Aktarmak

    Onların buldukları kavramlar ve sorunların kendileri ile ilgili olduğunu görmek Psikoloji biliminin önünü açacaktır. Her bilgi o bilgiyi üretenin zihnindeki virüsleri taşıyabilir. O yüzden bilgiye tavır koymak ve bilgiyi yorumlamak, fırsat ve seçeneklerimizi arttırıyorsa, bilgiyi zihnimize almak en önemli noktalardan biri sayılmalıdır. Bugüne bakıldığında bilinçaltı'nın tanımının yanlış olduğu ve insanın yaşadığı herşeyi küçük bir çaba ile hatırlayabildiğidir.  Hatırlamasa bile geçmişte yaşanan olaylarla ilgili duygular, yaşanan içeriğe bağlı olarak  serbest çağrışım yolu ile kişinin vücudunda hissedilmektedir.

    400 Yılan Balığının Kesilmesi

    Yılan balığı anatomisi ödevini yaparken 400 yılan balığını keserek açıp inceleyen Freud, daha sonra rüyaları, insan zihnini, cinselliği işlemeye başlamış ve kendi zamanının çok ötesinde bilgileri ifade etmeye çalışmıştır. Ancak kendi sorunlarını teorileri içine taşıdığını farketmemiş ve söylediği radikal bilgiler çok sayıda izleyicisinin oluşmasını sağlamıştır. Hayatında yaşadığı yalnızlık duygusu, en sonunda Corresponding Member of Royal Society'ye seçilmesini sağlamış ve döneminde yarattığı mesleğinde en tepeye ulaşarak yine yalnız kalmasını sağlamıştır. Tıp okumasaydı ve başka bir alanda çalışıyor olsaydı, psikolji bilimi bugün başka şeyleri konuşuyor olabilirdi

    Cengiz Eren

    http://www.erenlp.com

    İlgili Linkler:

    Psikoloji Mühendisliği ve Zihinsel Matematik

    Tek Kişilik Seks kitabı ve NLP Yorumu

    Tek Kişilik Seks kitabı ve NLP Yorumu

    İletişim

     

     

     

TOP